ARKADAŞ

Esselmü Aleyküm ve Rahmetüllahi ve Berakatüh

Rabbimiz ( C.C ) bu ikinci buluşmamızı hayırlara vesile eylesin. Bu yazımızda sizlerle “ Arkadaşlık “ konusunu işlemeyi istedik. İnşaallah cümlemize hem dünyada hem de ahirette Rabbimizin razı olduğu arkadaşlıklar kurmak nasip olur.

İnsan, tabiatı gereği sosyal varlıktır. Her ne kadar bazı istisnaları olsa da insan, genel itibariyle mutlaka başkalarına ihtiyaç duymaktadır. Bu bazen iş yerinde, bazen komşuluk icabı, bazen okulda, bazen askerde...

Kısacası hayatın hemen her safhasında karşılaştığımız bir olgudur. Dolayısıyla bu konuyu görmezden gelemeyiz. Etrafımıza baktığımızda, gerek günlük hayatta olsun gerekse haberlerde olsun, hem olumlu hem de olumsuz durumların genelde arkadaş sebebiyle meydana geldiğini görmekteyiz.

Gelişen teknoloji ile beraber arkadaşların sadece yüz yüze görüşebildiğimiz kimseler değil, belki de dünyanın öbür ucundaki kimselerle bile gerçekleşebilmesi de olayın ciddiyetini daha bir arttırmaktadır. 

Özellikle Anne-babalar, öğretmenler, hocalar olarak yavrularımıza, gençlerimize ve çevremize arkadaş seçiminin ne kadar önemli olduğunu anlatmak zorundayız. Yaratılış itibariyle insan, karşıdakinden etkilenebilecek bir yapıya sahiptir.

Onun için öncelikle doğruyu yanlışı, güzeli çirkini vb. durumları, önce öğrenilmesi gereken en doğru kaynak olan Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyeden öğrenecek ve öğreteceğiz veya öğrenilmesine vesile olacağız, hem de bu öğrenilenlerin heba olmaması için de elimizden gelen tedbiri alacağız.

Bu hususta bizleri üzen şeylerden birisi de evlatlarımızın aynı zamanda ilk arkadaşları olmamız gereken biz anne babalar olarak çoğu zaman geleceğimiz olan yavrularımızı ihmal etmekteyiz.

Onlarla daha çok vakit geçirmek yerine maalesef daha oturmayı bile yeni yeni öğrenmeye çalışan yavrularımızı ya bir televizyon karşısında, ya bir telefon veya tableti eline tutuşturmak suretiyle yalnız bırakabiliyoruz.

Ne uğruna? Belki ev ile ilgili işlerimizi daha rahat yapalım, belki de seyretmek istediğimiz maçımızı veya filmimizi, ne bileyim buna benzer nice mazeretler uğruna.

Gelin yol yakınken ciğerparemiz olan yavrularımıza daha ufaktan sahip çıkalım. Sonrasında telafisi mümkün olmayacak zararlara karşı, zararlı arkadaşlara karşı uyaralım, uyanık olmalarını temin edelim.

Arkadaşın iyisi veya kötüsü nasıl olur diye merak edecek olursak şu Hadis-i Şerifi gelin hep beraber hatırlayalım:

“İyi ve kötü arkadaşın hali, güzel koku satanla körük çekenin (demircinin) haline benzer: Misk satan, ya sana güzel kokusundan bir miktar ücretsiz verir ya  sen satın alırsın, ya da (hiç değilse onunla beraber olduğun sürece) güzel koku koklamış olursun. Körük çeken kimse ise, ya elbiseni yakar ya da (en azından) körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun.” (Buhârî, Zebâih 31; Müslim, Birr 146.)

Kur’an-ı Kerimde ise arkadaşlığın önemi ile ilgili birçok Ayet-i Kerimeden biri de şöyledir: “ Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur. “ ( Zuhruf Suresi 36. Ayet )

SON SÖZ

Allah’ım cümlemizi iyi arkadaşlardan olup, iyilerle arkadaş olabilmeyi nasip eylesin. Allah’a Emanet Olun.