ARAYA KAYNATILAN BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ!

Hem Türkiye’de hem de Antalya’da eğitimin kalitesi hep tartışıla gelmiştir. Kimilerine göre iyi kimilerine göre de çökmüş bir sistem. Ancak durumun hiçte öyle olmadığı ortada! Gençlerimizin elde ettikleri başarılar bazı tezlerin tam aksini ispat ediyor. Bunun en canlı örneğini TÜBİTAK'ın Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışması sonunda gördük.

Aslında bundan önce Temmuz ayında GELİYOR GELMEKTE OLAN misali bir sinyal veren bir başarı öyküsü bu. Ama biz günlük tartışmaların arasına kaynatıp görmezden gelmişiz. Antalya Özel İstek Antalya Lara Fen Lisesi öğrencileri Hilal Başak Demirel, Zeynep İpek Yanmaz ve Azra Ayşe Bıçakcı, TÜBİTAK2204C Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışmasında Türkiye 1.'si olmuşlar.Üç kızımız bu kez Giresun’da, TÜBİTAK tarafından TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışmasında kürsünün zirvesine çıktı. ‘Hiç bir şey tesadüf değil’ kanıtı olmuş kızlarımızın başarısı.

ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ’nde dediği gibi, “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” u yaşayıp yaşatmışlar.Peki bizim kızlar ne yapmışlarda bende onları övüp duruyorum? Sadece yarışıp birinci oldukları için mi? Maalesef öyle değil. Sıradan bir başarı falan değil elde ettikleri yaptıkları. Biyolojik Plastik Projesi ile birinci olmuşlar. Bu kadar mı? Yok canım. Asıl projenin içeriği çok önemli. Meşe palamudundan doğada 45 günde çözünebilen çevre dostu plastik üretimi!“Hadi canım” diyenlerinizi duyar gibiyim. Hani şu marketlerden alış veriş yaparken para aldığımız ve doğayı kirletmek için üstü para verdiğimiz plastik poşetlerin yerine geçecek bir buluşa imza atmışlar. Market poşetinden 20 kat daha dayanıklı olan mucize plastik, doğada 450 yıl yerine sade 45 günde çözünebiliyormuş. Öyle lafta değil özde çevreci bir çalışma bu.Bu buluş ile sadece ülkemiz mi kurtulacak? Bırakın Türkiye’yi belki de tüm dünya için çevrenin kurtuluşunda umut olacak. Hani her daim eleştirdiğimiz gençlerimizin buluşu ile! Zeynep İpek Yanmaz, biyoplastiğin toksik madde içermediği için canlılara zarar vermediğini, Azra Ayşe Bıçakcı da, biyoplastiğin ilk kez yaygın olan meşe palamudu ile üretildiğini söylüyor.Şimdi araya kaynattığımız başarılı bu üç gencimize TÜBİTAK, 7'nci Ulusal Antarktika Bilim Seferi heyetine dahil etmiş ve geliştirdikleri biyoplastiği yerinde test etme imkanı sunmuş. Azra Ayşe Bıçakcı, Hilal Başak Demirel ve Zeynep İpek Yanmaz, ‘Kutup Okyanuslarındaki Mikroplastik Kirliliğini Önlemek İçin Yerli ve Milli Biyoplastik Materyal Üretimi’ projesi 7. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ne gidecek.Testler başarılı olursa önce Antarktika’ya sonra da tüm dünyaya başarıları altın harflerle yazılacak. Demek Türkiye’de eğitim iyi yolda imiş. Öyle karamsar düşünenlere bakmayın siz.Unutmadan, bu başarıyı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sürekli gündemde tutarak gençlerin yolunun açılması içinde ilgili kurumlara talimat vermiş.Ne diyelim, darısı diğer gençlerin başına. Çünkü, ‘Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcut’ öyle değil mi? Yeter ki biz başarıları araya kaynatmayalım.

EYVAH Kİ EYVAH!

Epeydir Elmalı ile ilgili bir şeyler yazmıyordum. Çünkü yazdığım her konu mi bulandırıcı bir öyküye sahipti. Belediye Başkanı’nın skandal aşkı, yardımcısının vurulması olayı gibi. Elini nereye atsan sapır sapır dökülen, kadim ilçeye yakışmayan olaylar dizisi. Vallahi yakında NETFLIX yapımcılarının dikkatini çekip dizi yaparlarsa şaşırmam.İşte ben bu olayların gündemden düşmesi için beklerken dün önüme düşen bir sosyal medya paylaşımı aklımı başımdan aldı. Olayın merkezinde yine Elmalı Belediyesi var çünkü. Bilmem essah bilmem yalan. İddiaya göre, Belediye tarafından kurulan evde sağlık mı yoksa evde bakım hizmeti biriminde çalışan birisi gittiği evde bel altı bir olaya karışıyor.O sosyal medya hesabının iddiasına göre, ilgili birimdeki görevli gittiği evdeki Kırgız kadına ya tecavüz etmiş ya da ilişkiye girmiş. İnanmak istemedim. Aklım başımdan gitti, “Ne günlere kaldık yarabbi” diye. Lakin sordum soruşturdum ve olay bir sahici gibi. Olayın duyulması ise Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün söz konusu iddiadaki kişiyi görevinden alıp işten çıkardığı söylendi.Vay Elmalım vay. Sen ki kadim bir ilçesin, evliyaların yattığı topraksın ama sana layık görülene bir bak. Eğer bu olayda doğru ise söylenecek söz kalmamıştır artık. Ayıp ayıp.

ÖNLEM ALINMASI ŞART

Son günlerde hayvan barınakları ve sokaklardaki köpeklere yapılan şiddet görüntüleri konuşuluyor. Hepimizi derinden yaralayan olaylara tanıklık ediyoruz. Bu gerçek. Ancak Antalya’da başıboş sokak köpeklerinin görüntüleri korku saçıyor. Kimi zaman yollarda koloni halinde gezerken kimi zamanda bir çocuk parkında salıncakların önünde yatarken!Tamam, hayvanseverler başta olmak üzere bir çok kişinin içinde hayvan sevgisi var amma belediyelerinde olası tehlikelere karşı önlem alması gerektiği kanısındayım. Hepsinin toplanması mümkün değil. En azından görüldükleri yerde küpeleri, aşıları ve bazı kontrolleri mutlaka yapılmalı. Aksi takdirde istenmeyen olaylar yaşanabiliyor.Benden söylemesi.