Antika dükkanında eski gramofonların ömrünü uzatıyor
Eskişehir'de yaşayan Haldun Dikmen, antika eser alıp sattığı dükkanında tutkuyla bağlandığı eski gramofonları yeniden çalışır duruma getiriyor.
Gençlik yıllarından itibaren antika parçalarla ilgilenen 63 yaşındaki Dikmen, arkadaşının teşvikiyle Odunpazarı Evleri bölgesinde 2007 yılında açtığı dükkanda eserleri sergileyip satışını yapmaya başladı.
Zamanla envanterini genişleten Dikmen, Türkiye'nin farklı
noktalarından eline ulaşan birçok eseri sergilemenin yanı sıra tamirini de
yaptı.
Dükkanına getirilen bir gramofonu uzun uğraşlar sonucu çalışır
hale getirmeyi başaran Dikmen, bu aletlerin çalışma prensipleri ve sistemi konusunda
bilgi ve deneyim kazandı.
Çevresinde gramofon tamiriyle ünlenen Dikmen, yapım tarihi
100 yılı aşan müzik aletlerini bile onarabilecek duruma geldi.
Koleksiyon sahiplerinden gelen talep üzerine dükkanının bir
bölümünü atölyeye çeviren Dikmen'in iş yerinde çalışır vaziyette 40'ın üzerinde
gramofon bulunuyor.
"BENİM İÇİN 'OLMAZ' DİYE BİR ŞEY
YOK"
Haldun Dikmen, AA muhabirine, antikacılığın farklı bir
kültür ve anlayış gerektirdiğini belirterek, tutkusu sayesinde zor işlerin
üstesinden geldiğini söyledi.
Antikacıdan ziyade gramofon tamirciliğiyle tanındığını
belirten Dikmen, "Kullanıcı, gramofonu bana getirdiğinde çalışır bir ürün
getiremez, muhakkak eksiği olur. Bana parçalar geliyor, karşılaştığım yerde
parçaları alıyorum, bazen de biriktirdiğim parçaları toparlayıp bütün bir
gramofon yapıyorum. Kabin, mekanikler ve boruyu bir araya getirip gramofona
hayat veriyorum. Şu an bana nereden ne şekilde bir gramofon gelirse gelsin burada
hayat bulur." diye konuştu.
Dikmen, incelediği her gramofonda farklı emek izleri
bulduğunu dile getirdi.
Onardığı bir gramofonun hikayesini anlatan Dikmen, şunları
kaydetti:
"Bir keresinde çanta gramofon geldi. Oldukça eski ve
kötü bir durumdaydı. İçini açtığımda motoru, mekanik kısmı o kadar çok tamirat
görmüştü ki her aksamın üzerinde tamirat izi vardı, çok yaşlı bir üründü.
Gramofon, sahibi çok kullandığı için sürekli işlem görmüştü. Birkaç noktasına
yaptığım müdahaleden sonra çalıştı. Görünümünü asla bozmadım çünkü birçok
ustanın elinden geçtiği için onu o haliyle çalışır vaziyette bıraktım. Yama
yapılmış bir pantolon gibi her tarafında düzeltme vardı. Onu dinleyen insanı,
emek veren tamircileri düşündüğünüzde üzerinde çok emek olan bir şey
görüyorsunuz. Çalmasaydı da sergilenebilirdi, ne mutlu ki halen çalıyor.
Problem var, çözüm ise illa ki var. Benim için 'olmaz' diye bir şey yok."
AA