ANTALYA’NIN MEDYA KUŞU
Son günlerde
sosyal medyada KUŞ modası aldı başını gidiyor. Özellikle Twitter amblemindeki
KUŞ gidince herkes KUŞ olmaya merak salmış.
Hani şu meşhur
sağa sola sallayan, atıp tutan, tuttuğunu zaman zaman 12’den vuran ANKARA KUŞU
var ya onun gibi değil bu ANTALYA KUŞU. Bu KUŞ başka. Duyduğunu, gördüğünü ve
gösterilip haberdar edileni hemen servis eden MEDYA KUŞU!
Gazetecilerle
arası çok iyi bu ANTALYA MEDYA KUŞU’nun. Emeğe saygısı sıfır. Kendi reklamı
için ayağına takıp uçurmadığı haber yok ANTALYA MEDYA KUŞU’nun.
Öyle mavi, turuncu
ve gri renkli, tiki falan yok. Renksiz, renk vermeyen bir KUŞ bu. Bir
gazeteciden aldığını hemen öbür gazeteciye götürmek için kanatlanıp şıp diye
uçuruveriyor.
Bu kadar mavradan
sonra konuya geleyim. Önceki gün bizim LİDER GAZETE ailesinin yeni üyesi Mühübe
Taşkın, Haşim İşcan Mahallesi’nde günler önce gördüğü bir konuyu
haberleştirmek istedi.
Kızcağız aylar
önce sokaklarda gezerken bir evin duvarındaki taşın üstündeki figür
dikkatini çekmiş. Belli ki gazetecilik
hisleri ile bir şeyler görüp hissetmiş. Haksız da çıkmadı.
Bizim gazetede bir de arkeoloji mezunu editörümüz var. Yılların deneyimli gazetecisi Mustafa Kozak. Kendisine kiminle görüşmesi gerektiği konusunda danışıyor. Kozak, önce Prof. Dr. Nevzat Çevik hocayı adres gösteriyor. Hoca kabul etmeyince akıllarına başka bir isim geliyor.
Bu isim Antalya
Valiliği Koruma ve Restorasyon Uzmanı Kültür Varlıkları Birim Yetkilisi Cemil
Karabayram. Daha önce de kendisinden bu tip haberlerle ilgili görüş almışlar.
Ben kendisini
tanımıyorum. Ancak bizim çocuklar da dahil Antalya’daki birçok muhabirin Karabayram
ile iyi diyaloğu var amma hemen hemen hepsi haber yapmaktan kaçınıyor. Hele ki
özel bir haber ise!
Sordum
soruşturdum, “Neden bu güvensizlik” diye? Ortaya çıkan cevap çok ilginç; “Hiç
güvenilir biri değil” (yanlış anlaşılmasın, bilgi paylaşımı konusunda). Birimiz
haber yapınca hemen ardından diğer gazete ve ajansları arayıp hemen bilgileri
onlara da aktarıyor. Haber ya elimizde kalıyor ya da patlıyor” (gazeteci
tabiri).
İnanın çok
şaşırdım ve üzüldüm. Bende sahada yıllarca boynumda fotoğraf makinesi ile çok
toz yutup haber yaptım. Çoğu da özel haberdi bunların. Birçok bürokratla
çalıştım. Hiçbiri ne beni sattı, ne ben onların verdiği bilgiyi!
Ben onlara saygı
duydum onlar da bana ve emeğime. Hiçbiri ben haber yaptıktan sonra başka bir
meslektaşıma benim emeğim olan ürünümü uçurmadı. Çünkü hepsi emeğe saygılıydı.
Tabi zaman
değişti, teknoloji gelişti. Ne karşılıklı güven ne de emeğe saygı diye bir
terbiye kalmadı. ‘TÜFEK İCAT OLDU MERTLİK BOZULDU’ misali.
Niye bunları
anlattım biliyor musunuz? Bilmeniz mümkün olmadığı için ben anlatayım siz ya
hak verin ya da yorum yapın.
Efendim bizim Mühübe, söz konusu yerdeki haberi yapmak için epey bir emek ve zaman harcamış. Antalya Valiliği Koruma ve Restorasyon Uzmanı Kültür Varlıkları Birim Yetkilisi Cemil Karabayram da söz konusu yere rica minnet getirilmiş yani davete icabet etmiş!
Neyse haber
yapılmış. Ortaya çok önemli bir tarihi eser bulgusu çıkmış. Karabayram, kendi
tecrübe ve bilgileri doğrultusunda Mühübe’ye bilgiler vermiş, bulguyu anlatmış.
Aslında ödüllük
bir haber bu. Sıva altından çıkan tarihi eserde muhtemelen Sultan Alaeddin
Keykubat dönemine ait HABERCİ KUŞ figürleri var imiş. Bizimkisi sevinerek
gazeteye geldi amma sonra karabulutlar esti.
Ortaya çıkan eser
HABERCİ KUŞ. Fakat bu bilgiyi veren Karabayram ise tam bir MEDYA KUŞU oluvermiş
her zamanki gibi. Önce DHA sonra da İHA’ya haberi uçurmuş.
Yahu, kardeş tamam
anladık. Sen reklamasyonu çok seviyorsun amma en azından Mühübe’nin emeğine
saygı duysaydın be kardeş. En azından çift kanat takıp uçacağına nefes alıp
ertesi gün uçsaydın be kardeş.
Vallahi ben onu
bunu bilmem. Bu ANTALYA’NIN MEDYA KUŞU böyle haberleri uçuruyorsa yarın öbür
gün maazallah çok önemli MAGAZİN bilgilerine de posta güvercinin ayağına
bağlayıp uçurursa şaşırmam.
Antalya Valisi
Hulusi Şahin’e “Aman dikkatli olun” derim. İş başka boyutlara gitmeden bu
KUŞ’un ya kanadını çitileyin ya da GAGASINI pardon ÇENESİNİ bantlayın!
MANAVGAT’TA BÜYÜK
GÜN
Bir süredir yani
23 Ekim’den beri kayıp olan (ortalarda görünmeyen), Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamalarına
dahi katılmayan (katılamayan) Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen halkın ve
medyanın karşısına çıkacak.
Sözen, bugün saat 17.30’da Atatürk Kültür Merkezi’nde ‘HİZMETTE 15 YIL TOPLANTISI’ ile belki de son kez ilçe halkı buluşacak. Çünkü gelen bilgilere göre aday olmayacağını açıklayacağı iddia ediliyor.
Neyse ben işin
orasında değilim. Ne yapacağı veya neye karar vereceği kendisini ilgilendirir.
15 yıllık icraatları da ilçe halkını. Beni ilgilendiren tarafı yaklaşık 17
gündür niye kaybolduğu ve kutlamalara niye katılmadığıdır.
İnanın
Manavgatlılar kadar ben de çok merak ediyorum bu kayboluşa ne gerekçe
gösterecek, nasıl bir kılıf uyduracak diye. Bunun nedeni ise hakkında sosyal
medyada yazılıp çizilenlerdir.
Eğer canlı yayın verilecek olursa ben de o toplantıyı ve açıklamaları baştan sona takip edip sizlerle sonucunu paylaşacağım. Merakları giderip soruların cevabını arayacağım.