ANTALYA'NIN HAVA KALİTESİ DÜŞÜYOR

Antalya'da artan hava kirliliği nedeniyle değerler zaman zaman ulusal sınırları aşıyor. Yılda 35 gün sınır aşımı normal görülürken, 2020 yılında bu rakam 144 güne, bu yıl ise şu ana kadar 77 güne ulaştı. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde hava kalitesi 'Hassas' olarak ölçülüyor. Uzmanlara göre kentteki hava kirliliğinin başlıca sebepleri arasında trafik, evsel ısınma ve doğal emisyonlar yer alıyor.

Antalya'da son zamanlarda artan araç sayısı ve havaların soğumasıyla birlikte ısınmak için kullanılan ürünler nedeniyle hava kirliliğinde de artış yaşanıyor. 3'ü kent merkezinde olmak üzere 8 Hava Kalitesi İzleme İstasyonu ile hava kalitesi ölçümleri yapılıyor. Ölçümler anlık olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na ait internet sitesinden kontrol edilebiliyor.

Ölçümlerin sonuç değerleri ise miktarlarına göre 'İyi', 'Orta', 'Hassas', 'Sağlıksız', 'Kötü', 'Tehlikeli' olarak sınıflandırılıyor. Kent merkezinde ölçüm yapılan noktalardan Yüzüncü Yıl Bulvarı üzerindeki sistem, trafiğin yoğun olduğu saatlerde 'turuncu' renk ile 'Hassas' olarak gözüküyor. Uyarı olarak ise 'Açık hava sporları için, bisiklet sürmek için, açık havada yürüyüş yapmak için, dışarıda piknik yapmak için iyi bir hava değil' ifadesi yer alıyor.

Kentteki hava kirliliği seviyeleri zaman zaman sınırı aşsa da 2020 yılında 144 gün hava kirliliği ulusal değeri aşıldı. Yıl içerisinde en fazla 35 aşımın uygun bulunduğu değerler, 2021 yılının son ayına kadar 77 kez aşıldı. Uzmanlara göre hava kirliliğinin sebepleri arasında trafik, evsel ısınma ve doğal sebeplerden çöl tozu taşınımı yer alıyor.

“UZUN SÜRELER SAĞLIKLI DÜZEYLERE İNDİREMEYECEĞİZ”

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güray Doğan, kent merkezindeki hava kalitesi değerlerinin standartların bir miktar üzerinde olduğunu söyledi. Doç. Dr. Doğan, “Özellikle partikül madde 10 konsantrasyonlarında yüksek değerler oluyor. Bunların çoğu ulusal standartlarımızın da üzerine çıkıyor. Ancak bunların sebeplerinde kentsel emisyonların yanı sıra doğal emisyonlar da ön planda oluyor. Çöl tozu taşınımı bunlardan sadece biri. Trafik ve evsel ısınma da bu nedenlerden bazıları. Araç sayısındaki artış ve toplu taşıma kullanımının azalması bu sorunu körüklüyor. Bu sorunun çözümünü uzun süreler boyunca maalesef sağlıklı düzeylere indiremeyeceğimizi gösteriyor" dedi.

“SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ ÇEKEN KİŞİLER İÇİN SAĞLIKSIZ”

Sağlıksız hava koşullarının hassas kişiler ve toplumun geneli için sağlıksız olduğunu belirten Doç. Dr. Doğan, “Şehrimizde çeşitli zamanlarda trafik, doğal emisyonlar veya evsel ısınma kaynaklı olarak astım hastası veya solunum güçlüğü çeken kişiler için sağlıksız hava koşulları gözlenebiliyor. Bunların önüne geçebilmek için hava kalitesi indeksi parametresi oluşturuldu. Bu parametre takip edilip buna göre de bu hastalıkları taşıyan insanların sokakta geçirecekleri zamanları ayarlaması gerekir" diye konuştu.

“SINIR 114 GÜN AŞILDI”

Pandemiyle geçen 2020 yılının hava kirliliği anlamında olumlu geçmediğini belirten Doç. Dr. Doğan, “Ölçümlerde partikül madde 10 için sınır değer olan 40 mikrogram metreküpün üzerinde sonuçlar aldık. 2020 yılı her ne kadar pandemi içerisinde geçse de hava kirliliği anlamında bizim için olumlu geçtiğini söyleyemeyeceğim. Sınır değerleri en fazla 35 gün olması gerekirken biz yaklaşık 114 gün aşım yapmışız. Bu demek oluyor ki her 3 günde 1 hava kalitesi sınır değerleri taşıyamamışız. 2021 yılında da şu ana kadar 77 kez bu sınırları aştığımızı görüyoruz. 35 sınırını yine 2 kat aşmışız" dedi.

“EN ÇOK TRAFİK KAYNAKLI”

Havanın durgun olduğu zamanlarda kirliliğin daha hissedilebilir olduğunu söyleyen Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Çevre Yüksek Mühendisi Derya Ünver, “Zaman zaman Antalya'da hava kirliliğini gözle görebiliyoruz. Havanın durgun olduğu zamanlarda bu daha çok hissedilebilir hale geliyor. Partikül maddelerdeki kirlilik bunu hissetmemizi sağlıyor. Antalya'da en çok trafik kaynaklı hava kirliliği mevcut. Ardından kömür yakımıyla ilgili kirlilik geliyor. Trafiğin daha hızlı akıyor hale gelmesi, trafik otomasyonlarının yapılması, trafik yükünün azaltılması bu kirliliği azaltacaktır" diye konuştu.

“SAĞLIĞA ÇOK BÜYÜK ETKİSİ VAR”

Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Ünver, “Güneşli gün sayısı oldukça yüksek bir kentte yaşıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekiyor. Kömür kullanımını en aza indirmemiz gerekmekte. Hava kirliliği sadece evlerde yakılan kömürden de kaynaklanmıyor. Sanayi, tarım gibi alanlarda da kullanılıyor. Buraların yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesini teşvik etmek gerekiyor. Hava kirliliği sadece gözle görülüp, insan sağlığını etkileyen bir şey değil. Gördük, yaşadık, bitti olmuyor. Sağlığa çok büyük etki eden kirliliklerden biri" dedi.

DHA