ANTALYA’NIN FALEZLERİ

31 Mart Yerel Seçimleri’ne bir hafta kaldı. Önümüzdeki hafta pazar günü sandık başına gideceğiz. Bu süreçte oy telaşına düşen belediye başkanlarının gözü hiçbir şeyi görmüyor. Hatta Antalya’nın dünyaca ünlü falezlerinin üzerinde inşaatlar da yükselebiliyor. 

* * *

Bundan birkaç hafta önce Antalya’nın tarihine, kültürüne ve sanatına çok büyük hizmetlerde bulunmuş bir arkeologdan şöyle bir mesaj geldi; “Sevgili Mustafa merhaba. Bu gün kentin müstesna manzara seyir noktalarından biri olan Konserve Koyu’nda, Eski Lara Caddesi’nin hemen kenarında bu çirkin çok katlı inşaatın göz önünde bu güzelliği yok ettiğini üzüntüyle gördüm. Buraya nasıl imar verilmiş olabilir bilmiyorum. Kaldı ki 2010’lu yıllarda Konserve Koyu falezlerinde kayma olduğu saptanmış ve mevcut yerleşimin tahliyesi bile düşünülmüştü diye hatırlıyorum. Kimindir, nedir bir bilgim yok, sadece canım çok acıdığı için sana iletiyorum. İlgi duyarsan araştırırsın. Sevgiyle.”  

* * *

Bana bu mesajı ileten arkeolog dostum falezlerin üzerinde yükselen o inşaatın fotoğrafını da ekleyip göndermiş. Fotoğraftaki o inşaatı görünce benim de içim acıdı. Sadece bu inşaatı değil; falezlerin üzerinde 12 Eylül darbesinden sonra başlayan o yapılaşmayı görmeye dayanamıyorum.  Üstelik o güzelim falezler, üzerine binen yükü taşıyamadığı için göçmeye başlamasına rağmen ders de almıyoruz. 


* * *

Geçen yıl 6 Şubat depremlerinde 50 binden fazla insanımızı kaybeden biz değilmişiz gibi hareket etmeye devam ediyoruz. Sadece falezlerin üzerine bina dikmekle de kalmadık o bölgede. Gidin bakın. Eski Lara Yolu’ndaki de dahil olmak üzere apartmanların altındaki dükkanların çoğu genişleye genişleye yola kadar dayanmış.

* * *

Apartmanların ortak alanları işgal edilmiş. Otopark için ayrılan yerler bile dükkana dahil edilmiş. Ufacık dükkanlar devasa büyüklüklere ulaşmış. Belediye bunlara nasıl ruhsat veriyor?  Ya da ruhsatları var mı?  Antalya’da bir afet olduğunda bunun sorumlusu kim olacak? O çirkinlikleri görmemek için zorunlu olmadıkça Lara bölgesine pek gitmiyorum. Üstelik ne zaman Lara tarafına gitsem başıma kötü bir olay da geliyor. Örneğin iki yıl önce gittiğimiz bir mekanda oturduğumuz masanın üzerinden cep telefonum çalındı.  Geçen yıl ocak ayında ise imar dışı uygulamalarla yola kadar uzanan bir kafede saldırıya uğradım.

* * *

Yazdığım bir köşe yazısından dolayı bana husumet besleyen bir savcının azmettirmesi sonucu uğradığım o saldırıda bileğim ve burnum kırıldı. O saldırının davasının görülmesine önümüzdeki haziran ayında başlanacak. Olayın azmettiricisi savcıyla ilgili soruşturma ise bu dosyadan ayrı olarak  hem adli hem de idari olarak devam ediyor. O olaydan sonra HSK’da gereğini yaptı zaten. Bana seçim öncesi Eski Lara Yolu üzerindeki o inşaatın fotoğrafını gönderen sevgili arkeolog abimden de buradan özür diliyorum. Çünkü Lara’da sadece o bina değil mesele. Lara’da her yönden bir temizlik yapılması şart. 31 Mart Yerel Seçimleri de bunun için bir fırsat.