ANTALYA’NIN DERDİ ÇOK SORUNU BÜYÜK

 Antalya’da doğup büyüyüp, uzun yıllar önce bu şehre yerleşenlerin ESKİ ve YENİYİ karşılaştırıp, geçmişi ÖZLEMEYENİ yoktur. ŞEHİR büyürken kentin SORUNLARI büyümüş DERDİ de aynı ölçüde artmıştır.

Şöyle film şeridini 30 YIL evveline bir sarın. Dönemin ANTALYA’SI ile günümüz ANTALYA’SINI bir karşılaştırın. İnanın 7’DEN 70’E herkes “AZ olsaydı ÖZ olsaydı BİZİM olsaydı” derdi.

Yazları TURİZM ile yatıp kalkan, 1 milyon TURİST rakamlarını görünce HAVALİMANINDA KONFETİLİ karşılamaların yapıldığı bir şehirdi burası üstelik ESNAFI da İÇTEN ve DÜRÜSTTÜ.

Komşunun komşuya EL uzattığı, sahilinde OBALARIN sıcaklığının yaşandığı ANADOLU şehri görünümündeki bir DÜNYA ŞEHRİYDİ ANTALYA! Demokrasinin BEŞİĞİ gösterilirdi.

En ücra mahallesindeki FAKİRİNDEN, Konyaaltı’ndaki en ZENGİNİNE, yöneticisinden başkanına, BÜROKRATINDAN milletvekiline herkes birbirini tanırdı. “ABİLERİN GÜLÜ” hitap şekliydi.

MÜTEVAZILIK desen var, DÜRÜSTLÜK desen atadan gelen MEZİYET. MİLLİYETÇİ ruha sahip YÖRÜKLERLE doluydu memleketimin dört bir yanı. Yıllar yılları kovaladı FOTOĞRAF değişti.

Eskiden ZENGİN ile FAKİR çocuğu aynı okulda okurken bu iş bugün TERSİNE döndü. Önce OKULLAR sonra MAHALLELER ayrıldı, SİTELER ve KONAKLARA taşındık. Şehri yönetenlerin, TİCARET yapanların PROFİLLERİ değişti.

Giyim kuşamla birlikte YAŞAM TARZI da değişti bizim YÖRÜKLERİN. Neden olarak da şehrin DEMOGRAFİK yapısının DEĞİŞİME uğraması gösterildi.

Önce şehirlerle sonra dünya ile ENTEGRE olduk. Şehir büyüdü, SORUNLAR arttı, DERTLER çoğaldı. Daha 3-5 yıl öncesine kadar KONYAALTI’NDAN HAVALİMANI’NA 13 dakikada gidilirken şimdilerde bir saatten önce gidebilmek MUCİZE oldu. Ne yol yapıldı ne de kavşak. AKILLI KAVŞAK aldatmacası ile UYUTULMAYA çalışıldı bu şehrin insanı.

Ana ARTERLER bu haldeyken Konyaaltı’ndan Lara’ya uzanan ara sokaklar ise KÖSTEBEK YUVASINA döndü. Başkanlar ASLİ görevlerini unutup KAZANIYORUZ yalanına takıldı.

İKLİM KRİZİNE takılıp kalan YAZ bir türlü gelemese de artık havalar ısındı. Bu hafta okullar TATİLE girecek. Kısacası SEZON yeni başlayacak. YAZLIKÇILAR ve TATİLCİLER şehre akın edecek.

Bu da zaten içinden çıkılamayan TRAFİK KEŞMEKEŞİNİ artıracak. Olmayan yollara 2-3 kat araç yükü eklenecek. Trafik akışı İSTANBUL’U GEÇECEK. En iyisi yürümek olacak.

Tabi dert sadece yol veya trafik mi? Olur mu canım. Şehrin kaldırımlarında adım atacak yer yok. ARKATLAR olarak bilinen çıkmaların hepsi DÜKKÂN ve RESTORAN olmuş!

Ne İMAR planı ne şehir planı hiçbir şey kalmamış. Dünya kenti Antalya’dan modern bir köye dönüşmüş durumda şehir. “HİÇ ŞÜPHESİZ Kİ ANTALYA DÜNYANIN EN GÜZEL YERİDİR” sözü de ATATÜRK ile birlikte AHİRETE intikal ettirilmiş vaziyette.

Şehrin en eski su kaynağı olarak bilinen KUŞKAVAĞI’NDA dere yatağını B*K götürüyor. KUŞU gitmiş KAVAĞI kesilmiş sivrisinek yuvası olmuş. Üstelik denize akıttığı PİSLİĞİ de cabası.

Düden Şelalesi’nden gelip denize dökülen dere ise İÇLER ACISI. Ne bakanı var ne çekeni. Dere yatağından yine KÖPÜKLÜ SULAR akıyor denize. Kafasını kaldırıp MÜDAHALE edecek ZAT-I MUHTEREMLER yok.

“Yaz geldi geliyor” dedik ya, havanın ısınması ile KARAVANCILAR erkenden kapağı attı sahillere. Sözde YASAKLANDI amma hem sahil hem de denize yakın cadde ve sokaklar İŞGAL altında!

Anlayacağınız CENNET ANTALYA birkaç İŞBİLMEZE, vitrin meraklısı, TRİBÜNE oynayan, ahenk bozulmasın diye gününü gün edenlere TESLİM edilmiş, vatandaş ise PERİŞAN. 

Lakin şu bilinmelidir ki BÜRORAKSİDEKİ TUSUNAMİ çok yakındır. Nasıl YEREL SEÇİMDE bir fırtına yaşanacaksa BÜROKRASİDEKİ DEĞİŞİM de o derece ERKEN olacak gibi.

Ne bu şehrin ne de bu memlekette yaşayıp burayı YURT edinenlerin artık MECALİ kalmamıştır. Dertler kent büyüdükçe büyümüş, sorunlar YUMAK YUMAK olmuş, kentimiz NEŞTERİ vuracak CERRAHİ MÜDAHALEYİ beklemektedir.

TABİPİN kim olacağının hiç önemi yoktur. KANGRENİ kesip atma vakti gelmiştir.

BİR DÜZELTME YAPALIM

Geçen cuma günü çevre konusunu ele alıp KONYAALTI Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı 2023 Avrupa Plaj Turu Finalleri’nin SAHİLDE yaptığı düzenlemeyi ele almıştım.

Güzel bir organizasyon olduğunu dile getirdim ancak kumsalın 1500 TON KUM kullanılarak 2 METRE kadar yükseltildiğini ve bunun da DOĞALLIĞA büyük bir ZARAR vermesini eleştirmiştim.

Her zaman DUYARLILIĞI ve gazetecilik dönemindeki başarılarını takdir ettiğim Konyaaltı Belediye Başkanı SEMİH ESEN’in Basın Danışmanı HASAN DEMİRBAŞ aradı. Detaylı bilgiyi verdi.

Keşke herkes Hasan gibi DUYARLI olsa. Onun anlattığına göre; sahile serilen 1500 ton kum Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’ndeki KUM SAHADAN EMANET alınmış.

Burası yapılırken zemin sahilin ÇAKIL KUMU ile sertleştirilip üzerine ince kum öyle serilmiş. Şampiyonanın finalleri dün yapıldı. Bu hafta içinde EMANET KUM sahibine İADE edilecekmiş. Sonra sahildeki kumsal ESKİ HALİNE getirilip halkın kullanımına sunulacakmış.

Hatta düzenleme sırasında ortaya çıkan TOPRAK ve ÇAKILLAR Konyaaltı’ndaki PARKLARDA kullanılmak üzere Park-Bahçeler Müdürlüğü’ne götürülecekmiş.

Yani anladığım şu, “ÇEVREYE ZARAR VERİLMEDİ,VERİLMEYECEK.”  İnşallah öyle olur. Ben yine de konun takipçisi olacağımı söyleyeyim ve DÜZELTME açıklamasını yapmış olayım.