ANTALYA’NIN BİSİKLET KARNESİ

Deniz, kum ve güneşi ile dünyanın önemli turizm kentleri içine girmeyi başaran Antalya, spor turizmiyle de öne çıkıyor. Spor turizmi denince çoğumuzun aklına devre arası kamp için Antalya’ya gelen futbol kulüpleri geliyor. Sadece futbolcular değil, her türlü branştan sporcuya Antalya ev sahipliği yapıyor.  Örneğin bisikletçiler...  

***
Bisiklet Turizmi Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre geçen yıl yaklaşık 3 bin bisiklet sporcusu Antalya’da kamp yapmış. 2023 yılında Antalya’daki otellerde 84 bin geceleme yapan bisiklet sporcuları 17 milyon euronun üzerinde döviz bırakmış. Antalya’da “bisiklet dostu otel” sayısı da her geçen gün artıyor. Antalya düzenlediği profesyonel ve amatör bisiklet yarışları ile de bisiklet dünyasının dikkatini çekiyor. Ayrıca tarihi 500 bin yıl öncesine kadar giden Antalya’da birçok bisiklet rotası da bulunuyor. 


***
Bisiklet sürücüleri haftanın belli günlerinde bir araya gelip gruplar halinde bu rotalarda sürüş yapıyorlar. Ayrıca binlerce kişi bisikleti ulaşım aracı olarak da kullanıyor. Örneğin öğrenciler. Binlerce öğrenci servis yerine okula bisikletle gidip geliyor. Bazıları da kısa mesafeli yerlere ya da otopark sorunu olan yerlere gidip gelmek için bisikleti tercih ediyor. Kimi de ekonomik nedenlerden dolayı bisikleti tercih edebiliyor. Buna karşılık kentte yeterince bisiklet yolu bulunmuyor. Hatta geçmişte yapılan bisiklet yolları bile kaldırılıyor. Bazı caddelerde bisiklet tolu yaya kaldırımlarının üzerinde bulunuyor. 
***
Örneğin Konyaaltı’ndaki Atatürk Caddesi’nin belli bölümleri bu şekilde. Ama bazen bisiklet yolu olmayan kaldırımlarda bile bisiklet kullananlar olabiliyor. Çünkü bisiklet sürücüleri caddelerde akan trafiğin içine girmekten korkuyorlar. Ama yayalar için ayrılan kaldırımlarda bisiklet kullananlar trafik cezasıyla da karşılaşabiliyor. Geçtiğimiz 21 Mayıs’ta ben de bisikletimle Konyaaltı’da bisiklet turu yapmıştım. Varyanttaki kaldırımda mola verip denizi seyrederken yanıma benimle hemen hemen aynı yaşlarda bir bisiklet sürücüsü geldi. Biraz sohbet ettik. Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyormuş.   


***
Yoldan geçen araçların çarpmasından endişe ettiği için kimi zaman bisikletini yaya kaldırımlarının üzerinde kullanmak zorunda kaldığını söyledi. Kaldırımda bisiklet sürerken trafik polisine yakalanmış,  690 lira ceza kesmiş polis. Belgesini de gösterdi. Bisikletin plakası yok. TC kimlik numarası üzerinden ceza kesilen bisiklet sürücüsü şok olduğunu anlattı. Ceza kesmemesi için polise çok dil dökmüş ama ikna edememiş. Polisi bu kararından dolayı tebrik etmek gerekiyor. Çünkü her ne olursa olsun bisiklet sürücülerinin yayaların yoluna çıkmaması gerekiyor. 
***
Bisiklet sürerken trafik kurallarını ihlal etmeniz halinde plaka, ehliyet, ruhsat ve tescil işlemlerinin haricinde, bir motorlu taşıtın yiyebileceği tüm cezaları yiyebilirsiniz. Ters yöne girmek, kaldırımda sürmek, alkollü bisiklet sürmek, belirlenmiş hız sınırlarını aşmak, tehlikeli araç kullanmak bunlardan başlıcaları. “Olur mu” demeyin. Örneği çok.  
Trafikte bisikletin bir ayrıcalığı yok. Bisikletin hız sınırı şehir içi 30, şehir dışı 45 kilometredir. Bisiklet ile şehir içinde küçük bir rampa inişinde kolayca 45-50 km hıza ulaşılabiliyor.  Böyle bir durumda hız limitini aşmaktan ceza yiyebilirsiniz.  Bisiklet sürücülerinin en fazla yaptığı kural ihlallerinin başında ters yönde araç kullanmak da geliyor. Böyle bir durumda 6 bin 439 lira cezayla karşılaşabilirsiniz.  
***
Bazen alkol aldıktan sonra direksiyon başına geçip ehliyeti kaptırmaktan endişe edenler bisiklete binebiliyor. Ancak alkollü otomobil kullanmakla alkollü bisiklet kullanmak arasında hiçbir fark yok. Alkollü bisiklet kullananlara da yakalanmaları halinde 6 bin 439 lira para cezası kesiliyor. Yani sahilde iki tek atıp bisiklete binerek yola devam ederken cezayla karşılaşabilirsiniz. Cep telefonu ile konuşma yasağı da bisikletler için geçerli. Çünkü bisiklet sürerken cep telefonu ile konuşmak daha da riskli. Sonuçta iki tekerlekli bir araç. Trafik kurallarının amacı kazaların önüne geçmek. O zaman buna hepimiz uyacağız. 
***
Bu konuda belediyelere de bu büyük sorumluluk düşüyor.  Her şeyden önce kentin ihtiyacı olan bisiklet yollarının artırılması gerekiyor. Ama belediyeler, şehir içi trafiği rahatlatmak için mevcut bisiklet yollarını bile iptal etmeyi  tercih edebiliyor. Bu nedenle bisiklet sürücüleri araçların arasında ya da kaldırımların üzerinde cirit atmaya devam ediyor. Bu yüzden de sık sık kazalar meydana gelebiliyor. Antalya’da örneği çok.