ANTALYA MUCİZESİ
Dünyada en fazla turist çeken illerin başında gelen Antalya,
bundan 70 yıl önce doğru dürüst yolu bile olmayan Kaleiçi ile dışındaki birkaç
mahalleden oluşan küçük bir sahil kentiydi. Sıcak ve sivrisineğinden dolayı
yerli halkı yaz aylarında yaylalara göç eden insanların olduğu bir yerdi.
***
Şimdiki gibi yaz aylarında öyle denize girmek için
insanların plajlara aktığı bir yer değildi.
1955’te Antalya’ya bir yıl içinde gelen turist sayısı neydi biliyor musunuz?
Sadece 11. Yani ayda ortalama 1 turistin bile uğramadığı Antalya, bugün
ülkemizi ziyaret eden her üç turistten birinin tatilini geçirdiği bir cazibe
merkezi haline geldi.
***
Ancak bu mucizenin gerçekleştirilmesi öyle kolay
olmadı. İnişli-çıkışlı, bir sürecin
sonunda bu başarı gerçekleştirildi. Antalya’da Cumhuriyet sonrasında açılan ilk
otel, 1932 yılında Tophane Meydanı’ndaki Park Otel olmuş. Ancak bu otel de
turizm amaçlı değil genel konaklama ihtiyacına yönelik olarak açılmış.
1937 yılında da işletemediği için Antalya Postanesi’ne
dönüştürülmüş. Ayda bir tane bile turistin gelmediği bu şehir 1950 yılında
“Birinci Turizm Kalkınma Mıntıkası” içine alınmış. Antalya için biri 1, diğeri 4 yıllık iki plan
hazırlanmış. Böylece ilk turistik oteller ve tesislerin plan taslakları
oluşturulmuş. Sonrasında da turizm faaliyetlerini destekleyici birçok etkinlik
ve yatırım çalışmaları yapılmış.
***
Bu kapsamda 1954 yılında Antalya Havaalanı’nın ilk pisti
açılmış. 27 Mayıs 1954’te Antalya’yı
Tanıtma ve Turizm Derneği tarafından Aspendos tiyatrosunda I. Antalya Belkıs
Tiyatro ve Müzik Festivali yapılmış. O yatırımlar ve etkinlikler sayesinde 1955
yılında 11 turist sayısına ulaşılmış.
Bugün Antalya’da her yıl milyonlarca kişinin denize girip
güneşlendiği ALGE tarafından işletilen Konyaaltı Sahili’nde 1956 yılında ilk
obalar yapılmış. 1956 yılında ise İlk turistik otel olan 56 odalı Turistik Teras
Oteli’nin temeli atılmış. 25 Ağustos 1956’da Alanya-Antalya turistik sahil yolu
inşasına başlanmış. Aynı yıl kasım ayında Antalya-Finike yolu açılmış.
***
1957’de Yayla Oteli ve Ege Oteli açılmış. 1957’de Konyaaltı
Sahili’ne 60 tane daha oba yapılmış.
1958 yılında ise Eksper Turizm adı ile Antalya’nın ilk seyahat acentesi
kurulmuş. 6 Kasım 1958’de Antalya Turistik Teras Oteli yurtdışındaki benzerleri
ile mukayese edilip modern anlamda ilk turistik tesis açılmış. Nitekim 1955’ten
sonra turist sayısı artmaya başlamış.
1955 yılında 11 olan turist sayısı
ertesi yıl 24’e ulaşmış. 1957’de
ise artış 198’e çıkmış.
***
1958’de de artış devam ederek 208’e ulaşmış. 26 Nisan 1960
tarihinde ise İngiltere’nin tanınmış simalarından oluşan 380 kişilik bir turist
kafilesi deniz yollarının Ankara Vapuru ile Antalya Limanı’na gelmiş, tarihi ve
turistik yerleri gezdikten sonra şehirden ayrılmış. Bu gelişmelere paralel
olarak turizmden elde edilen gelirler artmaya başlamış.
***
Bu yıl Antalya 17 milyon turist hedefliyor. Belki dünyadaki
gelişmelerin etkisiyle, bu yıl hedeflenen rakamlara ulaşılamayabilir. Ama
önümüzdeki yıllarda bu hedeflenen rakamlar bile çok düşük kalacaktır. Nitekim
Türkiye 10 yıl sonra ziyaretçi sayısını 104 milyona, elde edilen geliri ise 120
milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Bunun en az üçte birini tek başına Antalya
gerçekleştirecektir. Zira sıfırdan bu günlere gelen Antalya’nın da cazibesi
artarak devam etmektedir. Ben 1970’lerden sonraki sürecin bizzat tanığıyım. 1980’de
Antalya’ya gelen turist sayısı 1 yılda sadece 4 bin 903’müş.
***
1980’lerde iskele olarak bildiğimiz şimdiki Kaleiçi Yat
limanındaki tesislerin restore edilip turizme kazandırılmasıyla adından söz
ettiren Antalya’da arazi tahsisleri ve teşviklerin de etkisiyle milyarlarca
dolarlık yatırım yapılmıştır. Bu yatırımların çoğu Türk turizmciler tarafından
yapılıp işletildiği için elde edilen gelir de yurt içinde kalmaktadır.
***
İthalatı ihracatından fazla olan ülkemizin ihtiyaç duyduğu
dövizin temininde de en önemli kaynaklardan biri haline gelen Antalya’mıza
gözümüz gibi bakmalıyız. Pandemi, Ukrayna’daki savaş, ekonomik krizler ve diğer
bazı etkenler elbette sektörü olumsuz etkilemiştir. Ancak turizm sektörü
yaşanan krizlere rağmen büyüyerek yoluna devam etmektedir. Nitekim pandemi
döneminde çıkartılan müzik yasağına ilişkin kararın iptal edilmesi de olumlu
bir gelişme olmuştur.