ŞEHİR AYAĞA KALKTI TELLER KALDIRILDI

Geçtiğimiz günlerde Antalya'da 80 yıllık tarihi seyir terasına Hıdırlık Kulesi’nin manzarası tel örgülerle kapatıldı. Kent tarihçisi Hüseyin Çimrin, “Antalya’nın kalbine resmen hançer saplandı” sözleriyle tepkisini dile getirirken, vatandaşların sosyal medyada başlattığı, ‘Antalya’ma Dokunma’ kampanyası sonuç verdi ve tel örgüler kaldırıldı.

Antalya'da 80 yıllık tarihi seyir terasına Hıdırlık Kulesi’nin manzarası tel örgülerle kapatılması kamuoyunda tepkilerin odağı oldu. Tarihi miradora tel örgü germek için yerleştirilen demir çubukların Antalya Büyükşehir tarafından ihale edilen Hıdırlık Kulesi’nin restorasyonunu üstlenen şirket tarafından yapıldığı belirtildi. Miradora açılan deliklere ve tel örgüye tepki gösterenler, ‘Antalya’ma Dokunma’ kampanyası başlattı.

ANTALYA’NIN KALBİNE HANÇER

Tarihi yapıya açılan delikleri ve çakılan demir çubukları ‘çirkinlik’ olarak adlandıran kent tarihçisi Hüseyin Çimrin sosyal medya hesabından, “Günün her saatinde renkten renge dönüşen, o güzel Beydağlarımızı seyrettiğimiz güzel miradora yazık edildi. Antalya’nın kalbine resmen hançer saplandı. Keşke ölseydim de bu görüntüyü görmeseydim. Böyle olmaz ki, böyle de yapılmaz ki” sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.

“MİRADORA YAPILAN KABUL EDİLEMEZ”

Ardından konuya ilişkin gazetemize açıklama yapan Çimrin, miradora yapılan kaynağın kabul  edilemez olduğunu belirterek, “Miradorlar bize 1940’lardan hatıra kalmış. Antalya’da belediye başkanları ne kadar park yaptığıyla övünüyor ama dünyanın belki de en güzel parkı olan Karaalioğlu Parkı’na hiç ilgi gösterilmedi. yollarında motorlu vasıtalar parkı dolaşanlar arasında son hızla gidip geliyorlar. Bizim gençliğimizde bu parka değil araba, bir bisikletin bile girmesine izin verilmezdi. CHP’li Bekir Kumbul zamanında zaten kötü yapılan taban örtüsünü bozdular. Hadi bu durumdan vazgeçtik. Fakat miradora yapılan kaynak kabul edilemez. O mozaikler Antalya Lisesi öğrencilerin kırdığı taşlardan yapılmış. Orada o çocukların parmak izleri var.  Beydağlarının en güzel görünen yeri o miradorların olduğu yer” ifadelerini kullandı.

TARİHE KARA LEKE

Hıdırlık Kulesi’ndeki arkeolojik kazılar nedeniyle tel örgü çekilmiş olabileceğine değinen Çimrin,  “Aşağıda bir arkeolojik kazı alanı var. Bu kaynakları onlar yaptırmış olabilir. Ancak altın mı buldular da orayı kapatıyorlar? İnsanlar aşağı mı atlayacak? Buradaki amacın ne olduğunu anlamıyoruz. Öte yandan Hıdırlık Kulesi’ni kazdılar. Dışarıya da taştılar. Orada koca çınar ağaçlarını kestiler. Sesimizi çıkarmadık. Ancak bu kadarı fazla.  Dünyanın hiçbir yerinde böyle güzellik olamaz. Görünce çıldırdım. Bu beni vurdu. Çünkü tamiri imkansız. Bu saatten sonra sökülse bile izleri kalacak. Hangi mantıkla böyle bir şey yapılıyor? Ölsem bu kadar üzülmezdim” diye konuştu.

YAZIK OLUYOR

Karaalioğlu Parkı’nın Türkiye’nin en güzel parklarından biri olduğunu söyleyen kent tarihçisi Hüseyin Çimrin, “Bugün oraya her gidişimde, parkın o eski ihtişamı gözlerimin önüne geliyor ve içim sızlıyor. Karaalioğlu parkı 1940’lı yılların başında ve İkinci Dünya Savaşı’nın zor koşulları altında yetmiş bin metrekarelik bir alana dönemin Antalya Valisi Haşim İşcan tarafından inşa edilmişti. Parkta denize uzanan Antalyalıların “mirador” olarak adlandırdıkları üç büyük seyir terasından Beydağları; Konyaaltı Plajı sahili ve uçsuz bucaksızmış gibi görünen Akdeniz’in her an değişen bir renk çümbüşü içinde muhteşem bir görünüşü vardır. İnsan saatlerce ve hiç bıkmadan bu güzelliği hayranlıkla seyredebilir.  Bu güzelliğe yazık ediliyor” sözlerine yer verdi.

“HATADAN DÖNÜLDÜ”

Tel örgülerin kaldırılmasına ilişkin değerlendirme yapan çevre esnafı ve vatandaşlar ise, “Kaldırılması iyi oldu. Buraya genelde turlar şehri göstermek için geliyor. Kapatılması onlar için de tepkiye neden oldu. Teller estetiği bozuyordu. Turistler bile bize neden böyle bir şey yapıldığını sordu. Antalya’nın kalbi denilecek bir yerde yapılan hatadan dönüldü. Çünkü en güzel manzara burada” ifadelerini kullandı.
80 YILLIK SEYİR TERASLARI

Miradorların yer aldığı Karaalioğlu Parkı’nın yapımına Haşim İşcan’ın valiliği döneminde, 14 Ağustos 1940 tarihinde kurulan Antalya’yı Güzelleştirme ve Tanıtma Cemiyeti öncülüğünde 2 Mart 1941 tarihinde başlandı. Karaalioğlu Parkı, üç sene süren çalışmalar sonrasında İnönü Parkı adıyla 29 Nisan 1943 tarihinde hizmete girdi. 140 bin metrekarelik bir alana sahip parkta denize doğru uzanan birbirine paralel üç cadde yer alır. Bu caddeler ‘mirador’ denilen 3 seyir terasıyla sonlanır.