‘ANTALYA KALESİ’NİN YENİ SAHİBİ AK PARTİ

ANTALYA tarihinin en kalabalık MİTİNGİ dün yapıldı. Bunu abartısız söylüyorum. 30 yıldan fazla süredir bu memlekette GAZETECİLİK yaparım böylesine KALABALIK bir mitingi ilk kez gördüm. SÜLEYMAN DEMİREL’den tutun da birçok siyasinin mitingini takip eden birisi olarak bunu söylüyorum. Kimin hangi PARTİDEN olduğu benim için çok ÖNEMLİ değil.

Yıllar önce Antalya, DYP’nin yani “DEMİREL’CİLERİN KALESİ” olarak bilindi, öyle gösterildi ve BELLEKLERE kazındı. Hatta DEMOKRASİ KAVŞAĞI’nın bile adı o dönemden kalma. Aradan zaman geçti, TERCİHLER değişti. Bu memleketin yetiştirdiği Deniz BAYKAL sayesinde ANTALYA bu kez CHP’nin KALESİ olmaya başladı. Ancak bu uzun sürmedi.

Çünkü ANTALYA’da AK PARTİ devreye girdi. MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU, MENDERES TÜREL ve Mustafa KÖSE gibi üç önemli aktör şehri bu kez “AK PARTİ’nin KALESİ” konumuna getirdi. Tabi bu arada GELGİTLER olmadı değil. Bu kale zaman zaman el değiştirdi. Bir CHP’ye bir AK PARTİ’ye geçti. Ancak son dönemde BAYKAL faktörünün ortadan kalkması ile “CHP KALESİNİ KAYBETTİ” desem yalan olmaz.

Bunun en canlı örneğini geçen seçimlerde ve bu seçimlerde aynı yerde yapılan CHP ve AK PARTİ mitinglerini verebilirim. CHP Genel Başkanı KEMAL KILIÇDAROĞLU geçen seçimde meydanı tam dolduramamıştı. Hatta MUHARREM İNCE bile o dönem istediği kalabalığı toplayamamıştı. Ama AK PARTİ Genel Başkanı CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN tam aksine meydanı geçen seçimde de tıka basa doldurmuştu.

Dün bir önceki yani son mitingden önce yine aynı meydan MAHŞERİ bir KALABALIK Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ı ağırladı. Erdoğan’a göre 100 BİNİ AŞKIN KİŞİ miting alanını doldurdu! Ben rakam konusunda net değilim ama 60-70 BİNDEN fazla insanın orada olduğunu söyleyebilirim. Hem EKRANLAR hem de mitingi izleyen MUHABİR arkadaşlarımın izlenimine göre.

Bunun en önemli sebeplerinden biri bana göre HİTAP meselesi ve ANTALYA’ya yapılan yatırımlar. ENFLASYON ve DEPREM gibi olumsuz etkilere rağmen bu kadar insanı bir araya getirmek büyük bir BECERİ ister.

Şimdi düşünün bir kere; eğer bir takımınız var ve iyi bir teknik direktörünüz yoksa sahaya çıkarken 1-0 MAĞLUP başlarsınız. Kalabalık bir ORDUNUZ var ancak iyi bir KOMUTANINIZ yoksa SAVAŞI baştan KAYBETTİNİZ demektir.

Bu örnekleme aynen SİYASİ PARTİLER içinde geçerlidir. İyi bir KOMUTANINIZ yani LİDERİNİZ var ise hem MEYDANLARI doldurur hem de SEÇİMİ kazanıp istediğinizi elde edersiniz.

 

Hatta iyi bir KOMUTANLA yıkılmaz denilen KALELER YIKILIR, fethedilmez denilen ŞEHİRLER FETHEDİLİR. Dün bana göre iyi bir HATİP ve LİDER olan ERDOĞAN ile ANTALYA’nın kimin kalesi olduğu gösterildi. Tabi bu Pazar günü CHP’nin yapacağı MİTİNG bunu değiştirir mi bilemem.

Benim gördüğüm kadarı ile artık ANTALYA için  “CHP’NİN KALESİ” sözü ŞEHİR EFSANESİ olmaktan öteye gidemiyor. Belki bazı dostlarım bana kırılacak ama maalesef GERÇEK bu!

ALGI MESELESİ YOK MU?

Dün sosyal medyadan BirGün Gazetesi tarafından KIZILAY ile ilgili bir haber gördüm. Merak edip okudum. Sonra kendi kendime, “BÖYLE BİR ŞEY OLAMAZ” diye söylendim. KEMER’de MEHMET VEYSEL T. adındaki bir şahıs 946 metrekare arsasını bir süre önce KIZILAY’a bağışlamış. Ancak 2021 yılında arsasını GERİ istemiş.

Yani adam BAĞIŞINI yapmış sonra da çıkıp, “VAZGEÇTİM verin geri” demiş. Mal adamın değil mi? İster BAĞIŞLAR, ister ŞART KOYAR isterse GERİYE alır. Tabi GEREKÇESİNE bakmak lazım. Ancak YASA ve KANUNLAR gereği böyle bir hakkı olmadığından KIZILAY’ın bunu geri vermesi mümkün değil.

TAPUDA geri İADE işlemi olmadığı için KIZILAY kendi bağışçısına tekrar BAĞIŞ adı altında arsayı İADE etmiş. Mesele bu. Adam bundan sonra istediği TASARRUFU yapabilir. Öyle de yapmış ve ARSAYI birine SATMIŞ. İşte olay bundan sonra PATLAK vermiş. BirGün Gazetesi bazı süreçleri GÖRMEZDEN GELİP konuyu haberleştirmiş.

Kimin hangi HABERİ hangi şekilde yapacağına karışmak HADDİME değil. İsteyen istediği şekilde yapar ama doğruları GİZLEYEREK değil. Hele hele SEÇİM öncesi ALGI OPERASYONU yaparak değil. Bu konuyla alakalı TÜRK Kızılay Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve KIZILAY Kadın Koordinasyon Kurulu Başkanı AVUKAT ESRA ÖZKOÇ’UN açıklaması benim için önemli.

ÖZKOÇ, “Bağışçının kendi talebi üzerine, KIZILAY’A yapmış olduğu BAĞIŞ İADE edilmiştir. Tapuda ‘İADE’ adı altında bir İŞLEM türü olmadığı için işlem ‘BAĞIŞ’ olarak geçmiştir. Tapu kayıtlarına baktıysanız aynı kişinin bağışını, bağış olarak kendisine iade ettiğimizi görürsünüz” cümleleriyle olaya AÇIKLIK getirmiş.

Bu açıklamayı başkası yapsa şüphelenirim. Lakin iyi bir HUKUKÇU olduğuna inandığım ÖZKOÇ’UN açıklaması beni tatmin etti. Aslında meselenin ÜZÜM yemek değil SEÇİM öncesi ALGI OPERASYONU ile BAĞCIYI DÖVMEK olduğu bu açıklama ile AÇIK ve NET ortada.