Türkiye turizminin başkenti Antalya’da yüksek sezon rekorlarla devam ederken Antalya Havalimanı’nda yaşanan yoğunluk gündeme oturdu. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) çatısı altında istihdam edilen hava trafik kontrolörlerinin zam talebi nedeniyle iş yavaşlatma kararı alması Antalya Havalimanı’nda karmaşaya sebep olurken Hava Trafik Kontrolörleri ve Diğer Ulaştırma Çalışanları Sendikası (HTK-SEN) geçtiğimiz günlerde bir karar alarak inisiyatif almadan çalışma faaliyetinin 3-14 Temmuz tarihlerine uzatıldığını açıklamıştı. HTK-SEN atılan bir takım adımlardan rahatsızlarını belirterek İAÇ faaliyetinin 21 Temmuz tarihe uzatıldığını açıkladı. 

HTK SEN’DEN DÖRDÜNCÜ DEFA İAÇ KARARI 

HTK-SEN tarafından yapılan açıklamada, “DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen bir resmi yazıyla, eş durumu mazeretinden ötürü yaklaşık 2 yıldır İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Genel Başkan Yardımcımız Rabia Demir Karabaş'ın görevlendirmesine hiçbir hukuki ve fiili sebep yokken son verilerek, eski görev yerine ivedilikle dönmesi tebliğ edilmiştir. İlgili yetkililer bir taraftan kamuoyu önünde "İAÇ diye bir faaliyet yürütülüyor, etkisi yok, yaparlarsa yapsınlar" diyerek faaliyetin etkisini inkar ederken, diğer taraftan yürütülen faaliyeti baskılamak için bir anneyi eşinden ve küçük çocuklarından ayırıp, kurulu düzenini terk etmeye zorlamak suretiyle mobbing uygulamakta bir beis görmemektedir” denildi. 

“MOBBİNG HİÇ KİMSEYİ YILDIRAMAYACAK”

Kararlılık vurgusu yapılan açıklamanın devamında ise “Verilen sözleri yerine getirmek ve ülkemizin de menfaatleri doğrultusunda konuyu çözümlemekten başka her türlü yola tevessül eden bu zorba yönetim anlayışı, kişiler üzerinden baskı uygulayarak idari yetkilerin de kötüye kullanımına hizmet etmekte, adeta yangına benzin dökmekte ve konuyu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Bilinmelidir ki baskı ve mobbing yöntemleri hiç kimseyi yıldıramayacak, bu tür adımlar ülkemizin menfaatleri için mücadele eden hava trafik kontrolörlerimizi birbirine daha da kenetlemekten başka bir neticeye ulaşamayacaktır” ifadelerine yer verildi. 

“PEŞİNEN İKAZ VE İLAN ETMEK İSTERİZ”

“Her şeyden önce sendikal hakların kullanımının sıkı bir anayasal, yasal ve yargısal koruma altında olduğu unutulmamalıdır” denilerek devam edilen açıklamada, “Bu çerçevede Genel Başkan Yardımcımıza yönelik mobbing faaliyetine ilişkin olarak avukatlarımızca yargı yoluna başvurulacak olup, ilaveten Sendika Yönetim Kurulu kararıyla ilan edilen İAÇ faaliyeti tarihinin 21 Temmuz 2024 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir. Sendika yöneticilerimize ve üyelerimize karşı baskı ve mobbing politikasının sürdürülmesi halinde daha ileri seviyede sendikal enstrümanların kullanılacağını da peşinen ikaz ve ilan etmek isteriz. Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur” diye belirtildi.