Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü işletmeleri personelleri istedikleri zam talebi ve isteklerinin kabul edilmemesi üzerine iş yavaşlatma eylemi kararı alarak işleri yüzde 50 yavaşlattı.

İşçilerin aldığı karar sonrası Türkiye’nin en yoğun üçüncü, Avrupa’nın en yoğun 14’üncü havalimanı olan Antalya Havalimanı’nda büyük sıkıntılar ortaya çıktı.

HİZMETLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMADIKLARI İDDİASI

HTK-SEN tarafından yapılan açıklamada, uçakların geç inip kalkması sorunun perde arkasına ışık tutuldu. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:  “Hava trafik kontrolörlerimizin özlük hakları, ülkemizin çıkar ve menfaatleri için 7-17 Haziran 2024 tarihleri arasına gerçekleştirdiğimiz inisiyatif almadan çalışma faaliyetimiz başarıyla icra edilmiştir. Özellikle hava trafiğinin yoğun olduğu dönemlerde yaşanabilecek olası gecikmeler, hava trafik kontrolörlerimizin kendi inisiyatifleriyle aldıkları ilave sorumluluklarla asgari düzeyde yaşanmakta ve operasyonel aksamaların önüne geçilmekteydi. EUROCONTROL verilerine göre inisiyatif alınmayan günlerde kalkış ve varışların zamanında gerçekleşme oranlarındaki yüzde 50'ye varan düşüş, bu katkının ne kadar kritik önemi haiz olduğunun somut göstergesidir. Havacılık sektörünün başat unsuru olan hava trafik kontrolörlerimizin yıllardır ortaya koyduğu bu çabalar sektörde kırılan rekorlarla da teyit edilirken, mevzubahis olan emeklerinin karşılığını almak olduğunda yok sayılmışlar, verilen sözlere rağmen haklı taleplerine karşılık bulamamışlardır. İnisiyatif almadan çalışma adı verilen faaliyet de özünde, alınan inisiyatiflerle görev tanımının çok ötesinde bir performans ve özveriyle ortaya konulan hizmetin takdir edilmemesi ve emeğin karşılığının verilmemesinden ötürü görev tanımının gerektirdiği çerçevede çalışmaktan ibarettir. Avrupa ortalamasının üzerinde bir verimlilikte çalışan bu meslek grubunun, kolaylıkla çözümlenebilecek ve ülke ekonomisine de kazanım sağlayacak nitelikteki talepleri, ‘iş barışı’, ‘herkes aynı zincirin halkası’ gibi popülist ve rasyonellikten uzak yaklaşımlara kurban gitmekte, seyrüsefer hizmetlerinin asli operasyonel unsuru olan ve başka bir kamu kurumunda denkliği bulunmayan hava trafik kontrolörleri sistematik şekilde mağdur edilmektedir. Bu bürokratik tutum ülkemizin çıkar ve menfaatleriyle de örtüşmemekte olup, yerli ve milli duruş anlayışıyla taban tabana zıttır.” 

20-30 HAZİRAN TARİHLERİNDE DE UYGULAYACAKLAR

HTK-SEN tarafından yapılan açıklamanın devamında ise “Bu çerçevede, haklı taleplerimiz hususunda farkındalık oluşturmak, ülkemizin çıkar ve menfaatleri doğrultusunda adımlar atılmasını sağlamak adına Sendika Yönetim Kurulumuzca 20-30 Haziran 2024 tarihleri arasında inisiyatif almadan çalışma faaliyetinin (İAÇ) icra edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu faaliyet, meşru taleplerimiz hayata geçirilinceye dek kararlılıkla sürdürülecektir. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, geçtiğimiz yıl icra edilen İAÇ süreci sonrasında ilk olarak seçim öncesi hallolması beklenen, akabinde seçim sonrası kesin şekilde çözümleneceği vadedilen özlük haklarına ilişkin problemlerin çözümü noktasında halâ hiçbir somut netice elde edilememesi, bugün yaşanan sorunların müsebbibidir. Bu doğrultuda, meşru taleplerimizin karşılanması adına tüm sektör paydaşlarını ivedilikle gerekli adımları atmaya davet ediyoruz. Üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadelerine yer verildi. 

Yaşanan eylem sonrası uçaklar geç kalkıp geç inmeye başlaması hem turizmciyi hem de vatandaşları isyan ettirdi. Antalya’nın tanınmış turizmcilerinden Delphin Hotel & Resorts Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Cömertoğlu’da yaşananlara isyan ederek yetkileri biran önce çözüm bulmaya davet etti. 

CÖMERTOĞLU: HAKLILARSA HAK VERİLSİN

Turizmci Cömertoğlu yaptığı açıklamada, “Kıymetli Antalyalılar yaklaşık 1 aydır gazeteci dostlar dahil uçaklarının geç kalkıp indiğinden şikayet ediyor. Devlet sırrıymış gibi DHMİ çalışanların açık açık bekledikleri zam ve şartları alamadıklarını deklare ederek hava trafiğini yüzde elli yavaşlattıklarını söylemelerini kimse konuşmak istemiyor mu!!! Emek ,ekmek hakkı aramayı ben asla suçlamam haklılarsa hak verilsin. 

Ama Türkiye’nin en çok döviz girdisi  sağlayan, ülkede milyonlara ekmek kapısı olan Antalya turizminin nasıl etkilendiğini bir kenara bıraktın ;Saatte 90 iniş  kalkış kapasitesi olan bir havalimanına saatte sadece 38 iniş kalkış yaptırmak ,uçakları havada dolaştırmak uçak yakıt gider ve karbon izini arttırdığı gibi Allah korusun muazzam üzüntü ve ülkemizin itibarını ağır zedeleyecek bir kazaya sebep olabilir!!!

Bu vebal altında kalmamak ve bu dehşet kaosu düzeltmek için acil tüm yetkilileri ve STK ‘ları göreve çağırıyorum… Bazı şeyleri ilk konuşmak bana düşüyorsa ben yine görevime düşeni yapıp herkesi bilgilendiriyorum….” İfadelerini kullandı.