Antalya’da heyelan riski olan noktalar

Samsun’da meydana gelen trajik heyelan olayında baba ve iki çocuğunun feci şekilde can vermesinin ardından, Antalya’da da aynı tehlikenin olup olmadığı vatandaşlar tarafından merak konusu oldu.  Geçmiş yıllarda bu tür felaketler konusunda bazı alanların terk edilmesi gerektiği hususunda uyarılarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO)Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, uyarılarını yineleyip, “Samsun’da yaşadığımız son acı olay bir kez daha göstermiştir ki, doğa karşısında ihmale yer yoktur. Antalya’da da geçmişte benzer olaylar yaşanmıştır. Afet riskinin sürdüğü yapılardan vatandaşlarımız tahliye edilmeli ve yapıların yıkımı gecikmeden gerçekleştirilmelidir” diyerek olası bir afete karşı yetkililere çağrıda bulundu.

ANTALYA’DA O MAHALLELERE DİKKAT!

Geçmişte Antalya’da da heyelan yaşandığını fakat önlem alınmadığını belirten Mustafa Karancı , “Samsun’da yaşadığımız son acı olay bir kez daha göstermiştir ki, doğa karşısında ihmale yer yoktur. Özellikle bölgemizde ve ülke genelinde yaklaşan yoğun yağışlar ile birlikte, toprak içerisindeki boşluk ve basıncının artması, heyelan riskini ciddi şekilde yükseltmektedir. Antalya’da da geçmişte benzer olaylar yaşanmıştır. 1950'li yıllardan itibaren Konyaaltı ilçesi, Hisarçandır Mahallesi ve çevresinde kaydedilen heyelan olayları, afet riskinin uzun süredir varlığını koruduğunu göstermektedir. 1960 yılında yaşanan bir toprak kayması sonucu iki vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve bu acı olay sonrası 1965 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Hisarçandır, Üçoluk ve Gökdere mahalleleri ‘Afete Maruz Bölge’ olarak ilan edilmiştir. Ne yazık ki, bu resmi kararlar ve geçmişteki acı tecrübeler zamanla unutulmuş, yerel idarelerin ihmalleri ve denetimsizlikleri sonucunda afete maruz alanlarda yapılaşmalar devam etmiş, yerleşim yerleri genişlemiştir” ifadelerine yer verdi.

KARANCI: DERS ALMAK ZORUNDAYIZ

Karancı, Alanya, Kaş ve yamaç bölgelerinde heyelan riskinin daha fazla olduğunu söyleyerek, ”Yakın tarihimiz ihmallerin getirdiği acılarla doludur. Artık geçmişte yapılan hatalardan ders almak ve bilimin ışığında hareket etmek zorundayız. Bu bölge için risk altında diyebiliriz. Yamaçlarda yapılan yerleşim yerlerinin,  Alanya bölgesinin, kaçak yapıların olduğu Kaş İslamlar bölgesinin güvenli olduğunu söylemek mümkün değil. Ama bunlar müsaade edilen yapılar değil, kaçak yapılar. Yatırım diye heyelan bölgesine konut yapıyorlar. Vatandaşlarımızı bilinçlendirmek gerekiyor. Heyelan riski taşıyan bölgelerde, arazi deformasyonlarının tespiti için elde edilen veriler doğrultusunda afet alanlarının sınırları yeniden belirlenmeli ve gerekli durumlarda, afet riskinin sürdüğü yapılardan vatandaşlarımız tahliye edilmeli, yapıların yıkımı gecikmeden gerçekleştirilmelidir” diye konuştu.