Antalya Gazeteciler Cemiyeti 40’ıncı kuruluş yıldönümünün coşkusunu yaşıyor. Antalyalı gazeteciler için adeta yuva olan AGC yaptığı faaliyetlerle de ulusal çapta adından sıkça söz ettiriyor. Gazetecilerin hak arayışlarına destek olan cemiyet gazetecilere yönelik düzenliği etkinler ile de gönüllere taht kuruyor. Bu yıl 40. yaşına basan cemiyetin özel gününde ise Başkan Taş yazılı bir açıklama paylaştı.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti AGC Başkanı İdris Taş, AGC’nin 40’ıncı kuruluş yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Başkan Taş açıklamasında, AGC’nin gücünü basın meslek ilkelerinden ve köklü geçmişinden aldığını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“14 Ocak 1984 yılında değerli meslek büyüklerimizin girişimleriyle kurulan Antalya Gazeteciler Cemiyeti bugün 40 yaşında. Gücünü basın meslek ilkelerinden ve köklü geçmişinden alan Antalya Gazeteciler Cemiyeti, Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı medeniyet yolunda ilerlemeye, gazetecilik mesleğinin saygınlığını korumaya, üyelerinin mesleki ve sosyal gelişimine katkı sağlayan projeler geliştirmeye devam etmektedir. Antalya Basın Ödülleri, Basın Galerisi, eğitim bursları, mesleki yayın faaliyetleri, uluslararası düzeyde basın meslek örgütleriyle yürütülen işbirliği projeleri başta olmak üzere kentimizin ve ülkemizin gelişimi için var gücümüzle çalışmaktayız.

Cemiyetimizin 40. yılını kutladığımız bir dönemde üzülerek görüyoruz ki ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar basın çalışanlarını ve işverenleri olumsuz etkilemektedir. Bir yandan basın çalışanlarının maaşları ve özlük hakları her geçen gün erimekte, satın alma gücü düşmekte, diğer yandan ekonomik sıkıntılar nedeniyle basın kuruluşları yayınlarını devam ettirmekte büyük güçlükler yaşamaktadır. Siyasi çevrelerin demokratik olgunluktan yoksun tehdit ve yıldırma dili basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlamakta; idari, adli ve iktisadi süreçler gazetecilik mesleğinin aleyhine işlemektedir.

Yeni Basın Kanunu ve buna bağlı olarak yürürlüğe giren Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği sektörün gerçeklerinden uzak, anti demokratik hükümler içeren, yerel gazetelerin ve yerel internet haber sitelerinin altından kalkamayacağı düzenlemeler içermektedir. Üzücüdür ki gerek kanun sürecinde, gerekse yönetmelik sürecinde basın meslek örgütlerinin ve süreli yayın sahiplerinin eleştirileri ve taleplerini dikkate almayan iradenin tavrında bir değişiklik görülmemektedir.

Tüm olumsuzluklara rağmen elbet bir gün basın sektörü de hak ettiği saygıyı görecektir. Tüm mücadelemiz bu yöndedir. Bu vesileyle 40.yıl dönümümüzü kutluyoruz. Gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi basın ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kalktığı, basın kuruluşlarının ve basın emekçilerinin ekonomik özgürlüğüne kavuştuğu günler görmeyi diliyoruz.”