ANTALYA ERSİN MURADINA
Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Lider Medya Grubu yönetim kadrosunu makamında ağırladı. Memuriyet hayatı boyunca başarılı işlere imza atan, güler yüzü ve insanlarla olan iletişimiyle alışık olunmayan bir bürokrat kimliğine sahip olan Vali Yazıcı, sorduğumuz sorulara samimi cevaplar verdi. “Protokol valisi değil, insan merkezli vali” olmayı tercih ederek ezber bozan Vali Yazıcı, görev süresi dahilinde, yaklaşık 6 aydır hizmet ettiği Antalya’da, kalıcı eserler bırakmak için var gücüyle çalıştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan “Valiler Kararnamesi” ile Balıkesir Valiliği’nden Antalya Valiliği’ne atanan Vali Ersin Yazıcı, Lider Medya Grubu yönetim kadrosunu makamında ağırladı. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ahmet Algül’ün de hazır olduğu ziyarette, Lider Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sabri Çağlar, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Faruk Çelik, Haber Müdürü Mahsum Altaş ve gazetemizin başarılı muhabiri Fatma Arslan yer aldı.
EZBER BOZAN VALİ: ERSİN YAZICI
Masmavi denizleri, yeşil doğası, el değmemiş koyları ve kültürel varlıklarıyla dünya turizminin önemli destinasyonlarından biri olarak gösterilen Antalya’nın, büyük bir potansiyeli bağrında taşıdığını aktaran Vali Ersin Yazıcı, turizm ve tarımla öne çıkan Antalya’nın, birçok sektöre yatırım fırsatı sunduğunu dile getirdi. Sorduğumuz sorulara içtenlikle cevaplar veren Vali Ersin Yazıcı, Antalya için hayalini kurduğu projeleri en kısa zamanda hayata geçireceklerini söyledi. Protokol valisi değil, insan merkezli vali olmayı seçerek ezber bozan Vali Ersin Yazıcı, görev süresi dahilinde, yaklaşık 6 aydır hizmet ettiği Antalya’da, kalıcı eserler bırakmak için var gücüyle çalıştığını kaydetti.
DOLU DOLU, RENKLİ BİR RÖPORTAJ
Görev hayatı boyunca başarılı işlere imza atan, güler yüzü ve insanlarla olan iletişimiyle alışık olunmayan bir bürokrat kimliğine sahip olan Vali Yazıcı, merkez ve Antalya’nın 19 ilçesini, pandemi demeden gece gündüz ziyaret ederek, çalışmaları yerinde inceliyor. Vali Ersin Yazıcı’nın, Antalya için hayalini kurduğu projelerini, hedeflerini, yönetim anlayışını ve birçok konuda görüş ve düşüncelerini kaleme aldığımız söyleşiyi, görevde yaşadığı ilginç ve dolu dolu anılarla kapattık.
ANTALYA’YA GELMEYİ BEKLEMİYORDUM
Vali Ersin Yazıcı, pandemi döneminde Antalya’daki tarımdan turizme, ihracattan eğitime kadar merak edilen tüm soruları yanıtladı. Sözlerine Antalya’ya atandığını öğrendiğinde yaşadığı mutluluğu anlatarak başlayan Yazıcı, “Antalya’ya gelmeyi beklemiyordum. Türkiye’nin 5’inci büyük ili ve İstanbul’dan sonra dünyanın en çok bilinen şehri olan Antalya’ya vali olarak gelmek benim için çok büyük bir mutluluk oldu. Antalya’nın her tarafı farklı güzelliklerle donatılmış. Denizini, güneşini zaten anlatmaya gerek yok. Yukarıdaki ilçelere çıktığınızda Anadolu’yu görüyorsunuz. Sahil başka bir formatta. Aspendos, Patara, Alanya Kalesi hepsi ayrı güzel. Bu şehir Allah’ın özel yarattığı bir yer” dedi.
“ŞEHRİ TANIMAYA BAŞLADIM”
Vali Yazıcı, pandemi nedeniyle çalışmalarını kısıtlı bir şekilde yürüttüğünü hatırlatarak, “Göreve başlayalı yaklaşık 6 ay oldu. Birkaç ay doğal olarak ziyaretleri ağırlama süreci yaşadım. Akabinde şehri tanımak adına 19 ilçenin tamamında program yaptım. İlçe kaymakamları, belediyeler, ilçedeki ziraat odası, ticaret odası ve esnaf odalarını ziyaret ettim. İlçeleri tanıma anlamında bazı büyük ilçelerimizde de ticaret odası yönetimiyle bir araya gelerek, saatler süren görüşmeler yürüttüm. Her gittiğim ilçede prensip gereği mutlak suretle esnaf ziyaretleri yaptım. Programlarımda ilçedeki devam eden devlet yatırımlarının tamamını bizzat denetleyerek gözlemliyorum. Öte yandan ilçelerde mutlaka şehit ailelerimizi ziyaret ederim. Bu manada şehri tanımaya başladım. Ancak koronavirüsün hala devam ediyor olması yapacağımız işleri istediğimiz şekilde yapmamıza fırsat vermiyor. Temaslarda sorun yaşıyoruz. Dolayısıyla kentin kamuyu ilgilendiren alanlarında fazla bir hareketlenme sağlayamadık” ifadelerini kullandı.
TURİZME VATANDAŞ DESTEĞİ
Vali Ersin Yazıcı, Antalya’da yaptığı koronavirüs denetimleri kapsamında Antalyalıların pandemi kurallarına genel olarak uyduğunu gözlemlediğini belirtti. Yaz sezonunda ulaşılan turizm rakamlarında Antalya halkının da etkili olduğunu aktaran Yazıcı, “Antalyalıların pandemi kurallarına genel olarak uyduğunu söyleyebiliriz. Antalya bir turizm şehri. Ancak bunu söylemek yeterli değil. Dünyada çok fazla turizm kenti var. Biz özellikle ağustos, eylül ve ekim aylarında turizm için gerekli imkan ve standartları tutturduk. Antalya halkı da kurallara uyum göstererek bu sürece destek vermiş oldu. Otellere, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen güvenli turizm sertifikası ile yaz aylarında 3 milyon civarında misafir ağırlamış olduk. Antalya’daki vaka sayıları ve ölüm oranları çok fazla olsa buraya kimse gelmez. Demek ki biz hem turizm işletmeleriz hem de vatandaşlarımızın hassasiyeti sayesinde bu başarıya ulaşmış olduk” dedi.
“TURİZM SEZONUNU İYİ KAPATTIK”
Pandemi gölgesinde geçen yaz sezonunda Antalya’nın, Akdeniz bölgesindeki birçok turizm kentini geride bırakarak, ağırladığı turist sayısıyla bir kez daha farkını ortaya koyduğunu söyleyen Yazıcı, turizm rakamlarının tatmin edilebilir olduğuna dikkat çekti. Vali Yazıcı, Antalya’nın pandemi döneminde turizm anlamında en iyiler arasında yer aldığını söyleyerek, “Turizm rakamlarımız önceki yıllara oranla elbette büyük düşüş yaşadı, ancak Yunanistan’dan Portekiz’e kadar Akdeniz sahilinde birçok turizm şehri var ve biz pandemi döneminde en iyilerindendik. Geçen yıla kıyasla 15 milyon 800’den 3 buçuk milyona düşmüş bir rakamın iyi olduğunu söyleme imkanımız yok. Yani, geçtiğimiz yıllara oranla neredeyse 4’te bir oranında misafir ağırladık. Fakat Akdeniz’de, Antalya benzeri değişik birçok şehir var. Buralarla kıyaslama yapıldığında Antalya’nın turist rakamları gayet iyi. İspanya’da, İtalya’da birçok otel açılmadı. Akdeniz kenarındaki birçok şehirde turizm döngüsü sağlanamadı. Olaya buradan bakarsak ağustos, eylül ve ekim aylarında kötü değildik” sözlerine yer verdi.
30 MİLYON LİRA CEZA KESİLDİ
Pandeminin başladığı mart ayından bu yana kuralların ihlal edilmesiyle yaklaşık 30 milyon TL ceza uygulandığını belirten Antalya Valisi Ersin Yazıcı, “Kurallara uyanlar kadar tabi ki uymayanlar da oldu. Biz sıkı bir şekilde denetimlerimizi yaptık. İlk etapta ikazlar yapıyor iken sonrasında ceza kesmeye başladık. Pandemi döneminin başından bu zamana kadar perşembe günü itibariyle 19 bin 63 kişiye 30 milyona yakın ceza kesildi” ifadelerini kullandı.
YARDIMLAR VATANDAŞLARA ULAŞTIRILIYOR
Pandemi döneminde vatandaşlara uygulanan sosyal yardımlara da değinen Vali Yazıcı, devletin bu kapsamda da vatandaşlardan şefkat ve merhametini esirgemediğini kaydetti. Yazıcı, “Mart ayından bu yana hükümetimiz ve bakanlığımız yardımlar düzenledi. İlk etapta valilikler aracılığıyla yapılan yardımlar şimdi vatandaşlarımızın hesaplarına direkt yatırılıyor. Büyükşehirlerde yardımlarımız ağırlıklı olarak ilçe kaymakamlıklarımız vasıtasıyla yapılıyor. Diğer yandan sosyal yardımlaşma vakıfları ekstra yardımda bulunuyor. Merkezde Muratpaşa ve özellikle Kepez bölgesinde daha fazla olmak kaydıyla çok sayıda vatandaşımıza yardımda bulunuyoruz. Herkese mümkün olduğunca ulaşmaya gayret gösteriyoruz. Pandemiyle ilgili devletimiz de açıklamalarda bulundu. Esnafımıza kiradan kredi imkanlarına kadar birçok konuda yardım sağlandı. Bu zor günlerde Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarına şefkat ve merhametini gösteriyor” şeklinde konuştu.
“İMALATTA GEÇEN YILA ORANLA ARTIŞ YAŞANDI”
2020 yılı imalat rakamlarının yüz güldürdüğünü aktaran Yazıcı, geçen yıla oranla artış yaşandığını belirterek, “İlçe ve kurum gezilerim dışında sanayi tesisleri ve büyük çaplı tarım işletmelerinin hepsine gitmeye çalışıyorum. Benim ilçe programlarımda en az 3 tane büyük işletme oluyor. Organize Sanayi Bölgesi ve Serbest Bölgedeki işletmelere gittim. 100’e yakın büyük işletme gezdim ve hepsine imalat miktarlarını sordum. İşletmelerin hepsi henüz yıl tamamlanmadan geçen yıla oranla daha fazla üretim yaptıklarını söyledi. Kar anlamında durum farklılıkları var tabi ama imalat miktarı çok önemli” sözlerine yer verdi.
SANAYİ VE TARIM ÜRETİMİ YÜZ GÜLDÜRDÜ
Vali Yazıcı, yaş meyve ve sebze, maden, metal, ağaç mamulleri, orman ürünleri başta olmak üzere 157 ülkeye ihracat yapıldığını belirterek, “Geçen yıla göre ihracat rakamlarımızda yüzde 7’ye yakın bir büyüme kat etmişiz. 1 milyar 359 milyon 17 bin 539 dolar ihracat rakamımız var. Bu yıl sadece tarım ürünlerinde değil hepsinde üretim daha fazlaydı. Antalya turizm anlamında zor bir yıl yaşadı ama sanayi ve tarım üretimi anlamında iyi bir yıl geçirdi” diye konuştu.
TARIMDA YENİ PROJE
Antalya’da dünya standartlarında tarım yapıldığının altını çizen Vali Ersin Yazıcı, “Tarımda bir sürü bahçe, sera gezdim. Göğsüm kabardı. Antalya’da kalite anlamında dünya standartlarında tarım yapılıyor. Tropikal meyveler aldı başını gidiyor. O anlamda da desteklemelerimiz olacak. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ile batı ilçelerimizde de bir proje başlatmayı düşünüyoruz. Örtü altında yapılabilir tropikal meyvelerle ilgili. Türkiye bu meyveleri yeni tanıyor ancak bunu şu anda bir avantaj olarak değerlendiriyoruz. Birçok ürünümüzü bu bölgede üretip Türkiye’ye pazarlayabiliriz. Çiftçimiz bu noktada iyi para kazanıyor. Onları desteklemek için de gayretimiz olacak” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK TURİZMİNDE ANTALYA’NIN ÖNÜ AÇILMALI”
Öte yandan Antalya’da sağlık turizmi ile ilgili büyük bir potansiyel olduğunun altını çizen Antalya Valisi Ersin Yazıcı, sağlık turizminin içerisine konaklama ve ulaşım gibi tüm hizmetler dahil edilerek paket halinde sunulması gerektiğini aktardı. Sağlık turizmini önemsediğini vurgulayan Yazıcı, “Antalya’da sağlık turizmi ile ilgili bir başlangıç yapılmış. Bu konuda mutlak suretle Antalya’nın önü açılmalı. Şu anki sağlık turizmi rakamlarımız çok düşük. Müthiş bir potansiyelimiz var. Dünya çapında bilinen bir üniversitemiz var. Bakanlarımız ve milletvekillerimizle yaptığımız görüşmelerle hep birlikte sağlık turizminde bir ilerleme sağlayacağız. Turizm sektörü de bu işin içinde. Çünkü bu çalışma bir paket halinde sunulmalı. Sağlık hizmeti, konaklama, ulaşım gibi tüm hizmetler dahil olacak şekilde bir planlama yapmalıyız. Zaten sağlık sistemimiz standart olarak üst düzeyde. Bunu turizmle de birleştirip yasal altyapısını hazırlamamız gerekiyor. Üniversite ve devlet hastanelerimizdeki teknik kapasitemizi daha iyi kullanmamız gerekiyor. Bu anlamda 3-4 yıl sonra Antalya sağlık turizmini tam anlamıyla oturtmuş ve istenilen seviyeye getirmiş olacaktır. Bende bu konuyu önemsiyorum, konunun peşine düşeceğim” dedi.
EĞİTİME DİKKAT ÇEKTİ
Eğitime verdiği önemi her fırsatta dile getiren Yazıcı, bu anlamda da okulların yüz yüze eğitime geçmesiyle birlikte çalışmalar yapacağını kaydetti. Yazıcı, “Eğitim, gençlik ve sporla yatıp kalkıyorum. Ancak pandemi nedeniyle bir türlü o konulara gelemedik. Çünkü uzaktan olmaz. Benim tüm öğretmenlerle buluşmam lazım. Bütün antrenör arkadaşlarla iletişime geçmem lazım. Kitap okumak konusunda takıntılı birisiyim. Bu konularla ilgili bir şeyler yapmalıyım lakin okullar açılmadı” dedi.
BOŞ ZAMANLARINI NASIL DEĞERLENDİRİYOR?
Düzenli kitap okuduğuna da değinen Vali Yazıcı, en son Alev Alatlı’nın Hafazanallah-Nasihatname kitabının ikincisini okuduğunu, aynı zamanda da Matüridi ile Şefi’yi bitirdiğini kaydetti. Vali Ersin Yazıcı öte yandan film izlemeyi sevdiğini dizi olarak ise Kuruluş Osman ile Uyanış Büyük Selçukluyu takip ettiğini aktardı.
VALİ YAZICI’NIN GÜLDÜREN ANISI
Hakkında merak edilenleri de samimi bir şekilde yanıtlayan Vali Ersin Yazıcı, işini çok sevdiğini ancak bazı dönemlerde kendisine özel alan bulmakta zorlandığını ifade etti. Balıkesir Valisi iken yaşadığı bir anısını gülerek anlatan Yazıcı, “İşimi seviyorum. Ancak ben bir köylü çocuğuyum. Bazen Ersin Yazıcı olarak sokakta olmak istiyorum ama buna imkan yok. Sürekli bir koruma ordusu var etrafınızda. Dışardan hoş görünüyor ancak bazen zor olabiliyor. Bu konuyla ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. İnternetten alışveriş yapmıştık ve kargo bekliyorduk. Bir gün kargo şirketinden beni aradılar. Bana eve geldiklerini ancak adreste kimseyi bulamadıklarını belirttiler. Bazı şirketler dağıtım maliyetinden kısmak için, ‘Eve geldik yoktunuz” taktiğini kullanıyormuş. Kargo şirketine giderek ürünümü almam gerektiğini söylediler. Ben alma imkanımın olduğunu ancak kargonun evime ne zaman geldiğini öğrenmek istediğimi belirttim. Evime geldiklerinde kimseyi bulamamalarının mümkün olmadığını söyledim. Telefondaki hanımefendi şaşırdı. Nasıl bu kadar emin olduğumu sordu. Kendisine, ‘Ben bu şehrin valisiyim. Kapıda 24 saat polis bekliyor. Evime gelindiğinde eğer kapıda polis yoksa benim onların hepsini ikaz almam lazım’ dedim. Telefonun ucundaki ses telaşlı bir şekilde özür dilemeye başladı. Demek istediğim kargolarımız dahi direkt olarak bize ulaşmıyor. Bu anlamda çok özelimiz yok. Ben işimi seviyorum ama bazen çocuklarınızla AVM’de, parkta kendiniz olmak istiyorsunuz. Bu da pek mümkün olmuyor” diye konuştu.
“HAYATIMDA BAHANELERE YER YOK”
Mesleki ve özel yaşantısında bahanelere yer olmadığını belirten Antalya Valisi Ersin Yazıcı, “İlk 6 ay şehri ne bekliyor, istekler neler bunları ölçmeye çalışıyorum. Bu modern yönetimin olmazsa olmazı. ‘Emrediyoruz’ tarzı bitti. Şimdi yönetişim denen bir kavram var. Dolayısıyla benim ve bu makamın öncelikle bunu yapması lazım. İdarecilik hayatımda her zaman, ‘Ben ne yapabilirim’ sorusunu kendime sordum. Bürokrasi de çok yaygın olan bir durum var ve ne yazık ki bunu değiştiremedik. Topu başkasına atma yöntemi. Bir iş yapılacak ancak bir sürü ön şart koyuluyor. Bu o kişinin o işi yapmayacağı anlamına geliyor. Yapma niyeti varsa zaten bir şekilde yapılır. Bahane üretmeyi sevmiyorum. Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Ben hep kendi gücümle, kendi insan kaynağımla, kendi hukuk gücümle, yetkimle ne yapabilirim diye düşünürüm. Buna göre çözüm, öneri yoluna gidilmeli. Havanda su dövmek yok” dedi.
“YAZICIOĞLU’NU ÖRNEK ALMAYA ÇALIŞIYORUM”
Halka olan yakınlığı ve yaratıcı fikirleri ile ‘Süper vali’ olarak tanınan Recep Yazıcıoğlu’nu örnek almaya çalıştığını kaydeden Yazıcı, kendisinin de halkla olan iletişimini en üst düzeyde tutmaya özen gösterdiğini söyleyerek, “Recep Yazıcıoğlu bizim mesleğin parmakla gösterilecek isimlerin belki de en başındaki kişi. Onu örnek almaya çalışıyoruz. Ben de 6 buçuk yıldır halkla iletişimimi koparmadan, halkı dinleyerek çalışmalarımı yürütmeye özen gösterdim. Sivil Toplum Kuruluşlarını çok önemsiyorum. Onlarla konuştukça ilçenin adeta röntgenini çekiyorum. Çünkü farklı meslek dallarından birçok kişiyi dinleme fırsatı buluyorum. Toplum nelerden şikayetçi, beklentileri neler bunları anlamaya çalışıyorum. Sohbetlerimizin ilerleyen saatlerinde ise güvenlik, sağlık ve eğitimi mutlaka sorguluyorum. Çünkü o bölgede yaşayan herkesi güvenlik ve sağlık konuları doğrudan ilgilendiriyor. Eğitim ise dolaylı yoldan ilgilendiriyor. Bu 3 ana konuyu mutlaka sohbet esnasında sorgularım” dedi.
FARUK ÇELİK – MAHSUM ALTAŞ – FATMA ARSLAN / RÖPORTAJ ÖZEL