Antalya'daki teleferik faciasında sanıkların ifadesi ortaya çıktı!

Antalya'nın gündeminde büyük yankı uyandıran teleferik faciasının ilk duruşmasında sanıkların ifadesine ulaşıldı.

Teleferik Faciası davasından sanıklar dinlenmeye başladı. antalya ağır ceza mahkamesindeki duruşmaya sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. 

Sanık Özgür Ermiş dava savunmasında, : “Teleferiğin bakım işlerinde çalışıyordum. Bakımları tamamen yaptığımıza inanıyorum. 3 aylık bakım 14 gün sürdü. Bize üstlerimiz 14 günde bitecek dediler. Serkan Yellice ile Okan Erol bize bu  talimatı verdi” diyerek savunmasını yaptı. 

Avukatı ise beraat istedi. 

“İDDİANAME ÖZENSİZ HAZIRLANMIŞ”

Bir diğer sanık Edip Kemal Bahadır ise ifadesinde emekli polis müdürü olduğunu belirterek olay tarihinde ANET Yönetim Kurulu Başkanvekilliği yaptığını ifade etti. Bahadır savunmasında, “Eski ifadelerimi tekrar ediyorum. Suçum sorumluluğum yok’ dedi. Avukatı ise. “Müvekkilimin sağlık mazereti var. İddianamede benim müvekkilimden genel müdür diye bahsedilmiş. Bu doğru değil. İddianame özensiz hazırlanmış. Müvekkilim suçsuzdur” diye savunma yaptığı kaydedildi. 

Mega Tower Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu belirten Serdar Tezcan, suçlamaları kabul etmedi. Tezcan, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Sertifikamın olmadığına dair iddia doğru değildir. Yetkisiz personel çalıştırdığım iddiası doğru değildir. Biz eğitimi kendimiz veriyoruz. Türkiye’de bir numarayız.156 kalemlik bakım listesini alıp Buğra Samsunlu’ya aralık ayında gönderdik. Bize 19 kalem için ocak ayında onay geldi. 19 kalemi bana Buğra bey gönderdi. Bakım süremiz 14 gün değil iki ay sürdü. Sözleşmemiz 2 aydı. Bir buçuk ay malzeme temini için geçti” diyerek süreci anlattı.

Avukatı ise olay yeri tespitini üstünkörü yapıldığını ileri sürdü. Avukat, firmanın sertifikası olan bir firma olduğunu ve müvekkilinin 2023’te ANET’e 156 işle ilgili listeyi gönderdiğini iddia ederken, listenin tamamına olur verilmediği için 19 kalemin bakımını yapıldığını iledi sürerek “Müvekkilin bir sorumluluğu kusuru yoktur” dedi

Sanık Hüseyin Ay, asıl mesleğinin sıhhi tesisatçılık olduğunu, soruşturma sırasındadaki ifadalerinin doğruluğunu kabul ederek “Ben sucu olarak işe girdim. Teleferiğin bakımını yapmıyorum” diye konuştu. 

“DÜŞÜK TORK UYARISI VERDİ”

Sanık Okan Erol ise “Makine mühendisiyim. Teleferik tesisiyle ilgili olarak çalışıyorum. Olay günü oradaydım. İhbar gelince Serkan beye bildirdim. Benim tesise müdahale etme yetkim yok. Tesis durduktan sonra çalıştırdığında sistem arıza verdi. 156 kalemin 29’a düşmesine ben karar vermedim. Otomasyon sistemi düşük tork uyarısı verdiğinde bunu ekrandan  Suphi Kaplan görür. Bu durumda otomasyon sorumlusu Serkan Yellice’ye bildirmesi gerekir” dedi.  

KAPLAN: BAKIM 14 GÜNDE TAMAMLANDI

Suphi Kaplan ise savunmasında suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, “Ağır bakım 156 kalemden 19 kaleme düşürüldü. 14 günde bakım tamamlandı. Ben otomasyon sorumlusu değilim. Orada benim görevim Serkan Yellice’nin  emrinde çalışıyorum. Düşük tork uyarısını o gün  2-3 saat aralıkla birkaç kez gördüm. Serkan Yellice’ye bildirdim. Düşük tork uyarısı resetlenince siliniyor. Ben  olay günü resetledim. Resetlediğimi Serkan ekrandan görüyordu. Serkanın talimatıyla resetlemeyi yaptım” diye ileri sürdü. 

Aziz Azizoğlu isimli sanık ise “Ben sucuyum. Sadece teleferik şirketi üzerinden çalışmaktayım. Olayla alakam yok” diye savunmasını yaptıktan sonra duruşmaya 5 dakikalık ihtiyaç molası verildi. 

YELLİCE: RESETLEMEYE RAĞMEN ARIZA SİLİNMEDİ

Aradan sonra Sanık Serkan Yellice dinlenmeye başladı. Yellice, radyo, tv ve elektrikli pano monitörü olduğunu ve sabıkalı olduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği bir sabıkası olduğu belirtildi. Kasten yaralamadan sabıkalı olduğu ifade edildi.Yellice, olay günü yangın var diye ihbar geldiğini ileri sürerek “Teleferiği durdurdum. Suphi Kaplan’a sistemi kontrol et dedim. Arıza yok dedi. Geçen yıllarda yangın olmuştu. Aklıma o geldi. teleferiği tekrar çalıştırınca arıza oldu. 2 firma anlaşır biz ona göre bakım yaparız. 14 günlük bakımı da onay verilen 19 kaleme göre yaptık. Ben 156 kalemlik liste verdim. 19’una onay verildi. 2 şirket 19 kalemede anlaşmış. Ben orada çalışan bir işçiyim

Resetlemeyi ben de yaptım. Resetlemeye rağmen Arızalar silinmedi. Kazadan önce Suphi'nin  beni arayıp aramadığını hatırlamıyorum” diye savundu. Yellice, sistemi durdurma diyen kişinin Ahmet Buğra Samsunlu ile Serdar Tezcanlı’nın babası Reşit tezcanlı olduğunu ileri sürdü.

KOCAGÖZ: SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM 

Olay Tarihinde ANET Genel Müdürü olarak görünen Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz ise savunmasında “Bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan vefat eden gümüşe rahmet yakınlarına sabır diliyorum” diyerek konuşmasına başladı. 

İddianameye göre 28.11.2023’te  ANET Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulu Başkanlığından istifa ettiğini yineleyen Kocagöz, “28,11.2023’te yeni genel müdür ve yönetim kurulu başkanı seçildi. ANET A.Ş. istifamı kabul etmiş. SGK çıkışımı yapmış. YSK seçime girmeme sakınca görmemiş. Ben 28.11.2023’ten kaza tarihine kadar 4 ay 17 gün geçti. Bu süreçte teleferiğin bakımı da yapılmış. Geçmişe dönük suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. 

KOCAGÖZ: İHMALLER ZİNCİRİ İDDİASI DOĞRU DEĞİLDİR

Şirketin çalışanlarının yetkisiz isimleri çalıştırması iddiasını değerlendirerek verdiği ifadelerde Kocagöz,  “Ben mühendis değilim. İşi  işin ehline vermek görevimiz. Bu firma sertifikalı bir firma. Bu şirket Uludağ Davraz gibi teleferik işletmelerinin de bakımını da yapıyor. 

Kazanın olduğu direkteki civataların eski olduğu an dair iddialar doğru değildir.

Hizmet alımında ihmaller zinciri iddiası doğru değildir.3 haftada bir bu direkler kontrol edilir ya da edilmesi gerekir. 14 Nisandan bugüne kadar tutukluyum. 35 yıllık devlet memurluğu geçmişim var bunun 25 yılı yöneticilik. 28.11.2023’ten sonra ben seçim çalışmalarından dolayı evime bile gitmedim” diye konuştu.  Buranın firması bunlar bunlar yapılması gerekir diye kiste geliyor. “Sonuçta insan taşınıyor” diye Kocagöz, değişen takılan parçaların, işlerin aletlerin fotoğrafı eklendiğini ve ona göre hakediş verildiğini ifade etti. 

Kocagöz’ün Avukatı Süleyman Çalıkuşu ise “Müvekkilim etmiş ve istifası kabul edilmiş. SGK çıkışını yapmış. Savcılık hukuk tanımazlık  yapıp  olaydan 137 gün önce istifa eden müvekkilimi hakkında da  suçlamada bulunmuştur. 12 şirketi olan ANET ehil kişilere yetki devrini yapmıştır. Yetki devri yapılmasına rağmen kamu davasının açılması doğru değildir. Bu konuda yargıtay kararları da var. İstifadan 4 ay 17 gün sonra olan kazayla  ilgili korozyon iddiası da doğru değil. 137 gün günlük bakım haftalık, aylık ve yıllık bakım yapılmış” diyerek Kocagöz’ü savundu.

Duruşma devam ediyor Müştekilerin ifadeleri dinlenmeye başlandı.