ANTALYA DA AYNI YÖNTEMİ İZLEMELİ

Bizim atalarımız geçmişte öyle laflar, öyle sözler söylemişler ki insanlık tarihe geçmiş bu sözler. Bunlardan biride ‘Aklın yolu birdir’ atasözü. Tabi anlayabilen için.

Atalarımız söylemiş amma anlayamayanlar için de TDK devreye girmiş. ‘Aklın yolu birdir’ atasözü;  “Doğru ve mantıklı olan, sonucu tahmin edilebilen, gidişatı ortada olan herhangi bir olayda tüm ortak yollar doğru yoldur. Bu ortak yolların oluşabilmesi için tecrübe, akıl, bilgi ve zeka kullanılarak olayların sonuçları tahmin edilir” anlamına geliyormuş.

Peki, aklın yolu günümüzde bir mi? İşte bu tartışılır. Bazı konuların gerçekliği tartışılmazdır. Ancak bazı konular ise kişiden kişiye değişebilir.

Örneğin tamamen kanıtlanmış bilimsel bir bilgi asla tartışılmaz bir doğrudur. Bilimsel deney ve gözleme dayanarak kanıtlanmış bilgiyi reddedenlere karşı “Aklın yolu birdir” diyebiliriz.

Şimdi ‘Aklın yolu bir mi değil mi’ örneklemeler yapacağım. Bakalım atalarımızın dediği gibi ‘Aklın yolu bir’ mi? Aslında ‘Doğru tektir’ de diyebiliriz biz bu mevzunun sonunda.

Antalya’da son 4.5 yıldır bir toplu ulaşım sorunu olduğu yadsınamaz bir gerçek. Ve bunu da  kimse inkar edemez. Çünkü bu konu sorun olmaktan çıktı resmen çileye dönüştü.

Her ne kadar Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in aldığı 50 KIRMIZI OTOBÜS devreye girse de dertlere derman olmadı. Sorunun asıl kaynağı HALK OTOBÜSLERİNDE!


Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na bağlı otobüsçüler akaryakıt, girdiği fiyatları, şoför ücretleri, enflasyon gerekçeleri ile ya istedikleri ya da istediklerine yakın zam aldı.

Otobüsçüler kimi zaman zammı yetersiz buldu kontak kapattı, kimi zaman seferleri aksattı, kimi zaman halka kötü davrandı, kimi zaman sefere çıkan otobüs sayısını eften püften bahanelerde seferden çekti.

Son zam yani taşıma ücreti 15 liraya çıkartıldığında Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan, “Antalyalılar evinden çıkınca ŞIP diye otobüsü binebilecekler” demişti.

Tabi bu sözünün rakamın 17 LİRA yapılması halinde geçerli olacağını da dipnot olarak eklemişti. Bunu da aşağı yukarı temmuz ayı gibi söylemişti. Aylardan eylül değil mi?


Ne değişti? Değişen bir şey yok. Tek değişen okulların açılması. Bu kez de sabah hem öğrenciler hem de işe yetişmeye çalışan, akşam da tam tersi eve dönüşlerde binlerce kişi yollarda PERPERİŞAN kaldı.

Kısacası yaz aylarında gideceği yere ulaşmak için klimadan bile vazgeçip pestil olmaya razı olan Antalyalılar hala sabah akşam ÇİLE çekmeye devam ediyor. Otobüsçüler ise hem belediye yönetimiyle hem de halkla dalga geçmeye devam ediyor.

Ben daha önce de bu konuda bir öneride bulunmuştum. Konya, Kayseri ve civar illerdeki gibi toplu ulaşımı Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yapmasının doğru olacağını savunmuştum.

Hatta ve hatta durumu iyi olan halk otobüslerinin de belediye tarafından satın alınarak filoya eklenebileceğini gündeme getirmiştim. Olmayacak işler değil tabi bunlar.

Bakın Türkiye’nin başkenti Ankara’da bir süredir halk otobüsçüleri ile belediye arasında sorun yaşanıyor. Resmen tehdit ediyorlar. Komple kontak kapatma blöfü yapıyorlar.

Sebep ‘Ücretsiz taşıma’ olarak gösteriliyor. Aslında bunun altında başka gerekçelerde var.

Yapılan blöfe karşılık Ankara Büyükşehir Belediye başkanı CHP Ankara il Kongresi'nde “Gerekirse araçları biz belediye olarak satın alırız” diye bir cümle ile REST çekti.

Buna otobüsçülerden cevap gecikmedi ve “Araçlarımızı, esnaflarımızın ve belediyemizin ortak anlaşabileceği bir şekil olursa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na devretmek isteriz” diye açıklama geldi.

Bakın ‘Aklın yolu bir’ diye buna derler. Hazır Ankara’da bu konuşulurken Antalya’da ortalık ateşlenmeden böyle bir çalışma niye olmasın! İnanın ‘Aklın yolu bir’ ve aksini kimse söyleyemez.

Bunu bir kez daha hatırlatmakta, kangrene dönen çilenin son bulabilecek çözüm olduğuna inanarak öneriyorum. ‘AKLIN YOLU BİR’

DEMEKKİ OLABİLİYORMUŞ!

Son dönemlerde girdilerdeki ve kira fiyatlarındaki artışı bahane eden birçok restoran ve lokantada fiyatlar ya ikiye ya da üçe katlandı. Herkes kendi cephesinden haklı gibi göründü.

Ancak ortaya çıkan tablo karşısında tam tersini yapan ve helalinden kazananlar da yok değil yani. Bunlardan biri de Sinan Mahallesi 1253. Sokak Muratpaşa adresindeki Özkanlar Kebap.


Bir diğer adıyla da Öz Anamurlular. 1960 yılından beri sektörde hizmet veriyor. Fiyatlar öyle saklı gizli değil koca dükkanın önüne TABELA şeklinde asılmış ve herkesin göreceği şekilde.

Hemen bir yan sokaktaki lokantanın yarı fiyatına neredeyse sattığı yemekler ve kebaplar. Kuru fasulye 40, türlü 40, karnıyarık 40,  salçalı köfte 40, yoğurtlu köfte 40, tavuk sote 40, tavuk haşlama 50, pilav 20, ızgaralar 50, işkembe çorba 50, tavuk ve mercimek çorba 30 lira.


Tam bir GARİBAN lokantası. Herkesin kesesine uygun fiyat. Öyle girdi, maliyet, kira, ENFLASYON MIZMIZLIĞI yapmıyorlar. Herkes zarar ederken veya ucu ucuna kazandığını söylerken onlar “Bu kadarına da şükür” diyor.

Benim anlatmak istediğim kimin ne kazandığı veya zarar ettiği değil. Asıl mesele fiyatlarla oynamadan kazanabilmek. Demek ki kazanılabiliyormuş! İspatı da Özkanlar Kebap.

Hadi bir uğrak verin. AFİYET OLSUN!