ANTALYA’DA ACİLEN ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM!

Türkiye bir deprem ülkesi. Bir birinden tehlikeli önemli fay hatları ile çevrili dört bir yanımız. Bu gerçeği asla unutmamız gerekir. Unuttuğumuz an doğa bunu bir şekilde hatırlatıyor. İşte bu gerçeklerden biri dün gece yaşandı. Hepimiz sabaha karşı Kahramanmaraş merkezli 7.7’lik depremle uyandık. Öğle saatlerinde de 7.6’lık ikinci bir deprem daha oldu.

Bölgede 10 ili etkileyen çifte depremin yıkımı çok büyük oldu. 1939 yılında 7.9’luk Erzincan depreminden sonra ikinci büyük deprem olarak kayıtlara geçti bu iki deprem. Ancak Erzincan depreme zadece bu ili kapsarken dünkü iki deprem 10 ili etkiledi. Bölgede binlerce bina yıkıldı, enkaza döndü. Bunun yanında can kaybı sayısı giderek arttı.

Uzmanların sürekli uyarmasına rağmen maalesef hasarlı binaları bir türlü terk etmediğimiz için can kaybı ve yaralı sayısını artıran en büyük unsur oldu. Buraya kadar anlattıklarım dünkü depremlerle ilgili. Bundan sonra anlatacaklarım ise Antalya’yı ilgilendiriyor. Çünkü Antalya merkezi 2, Batı Antalya 1’inci deprem bölgesinde!

Maalesef bu gerçeği 1999 yılından beri değişen yönetmeliği hep gözardı ettik. Bilime itibar etmedik. Antalya’ya şöyle bir bakın ve düzensiz yapılaşmayı beyninizde canlandırın. Bunu yaparken de Konyaaltı bölgesi birinci ekranınızda olsun. Bu bölgemiz inanın en riskli bölgelerden biri. Zemini oynak ve 1999 yılı öncesi yapılan bina sayısı oldukça fazla.

Yani şehrimizin en önemli merkezi depremdeki en riskli bölgelerin başında. Bunu tane tane anlatacağım. Anlamayan beyinler anlasın ve gerekli tedbirleri alsın diye.  Buradan bir kez daha bağıra bağıra söylüyorum, “Deprem değil yönetmeliklere uygun olmadan yapılan binalar öldürür.” Şu an Kahramanmaraş ve çevresinde olduğu gibi.

Sabah Gazetesi’nde çalıştığım dönemde yani 2019 yılında bir haber hazırlamıştık. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan 'Kentsel Dönüşüm Eylem Planı'na Antalya'daki yerel yönetimlerin duyarsızlığını gündeme getirmiştik. Riskli yapıların tespiti istenen belediyelerden 7’si cevap bile vermezken bir belediye ‘Bütçem yetersiz’ demişti.

Bakar mısınız cevap vermeye bile tenezzül etmemiş belediyeler. Onlar için varsa yoksa rant. Gerisinde deprem olmuş, insanlar ölmüş inanın hiç umurlarında değil. Bu yazı bunun kanıtı.

Unutmadan verileri bildiren belediyelerin bazıları da zamanında bildirim yapmamış. Akıllarda soru işareti kalmaması için bildirimde bulunan belediyelerin sıralayalım ki kimsenin hakkını yemeyelim.

BÜYÜKŞEHİR: Santral Mahallesi ve Güneş Mahallesi. KEPEZ: Gülveren Mahallesi. KORKUTELİ: Arasta Çarşısı ve çevresi ile ilgili analiz çalışmaları. KUMLUCA: Bağlık, Merkez, Meydan, Yeni ve Narenciye mahalleleri analiz çalışmaları. DÖŞEMEALTI: Kırkgöz, Yeniköy, Bahçekaya , Kömürcüler mahallesinde analiz çalışmaları. KONYAALTI: Analiz çalışmaları. SERİK: Cumhuriyet, Kökez, Yeni ve Merkez mahallerinde analiz çalışmaları. ALANYA: Cumhuriyet Mahallesi dönüşüm sürecine girdi. Çevre yolunun güneyinde 600 hektarlık alanda master plan çalışması sürüyor.

Dönemin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün tebligatına Muratpaşa, Finike, Elmalı, Gazipaşa, Manavgat, Kemer ve Gündoğmuş belediyeleri geri dönüş sağlamamıştı. İbradı Belediyesi ise acil müdahale gerektiren alanları tespit etmezken yapılacak çalışmalar için bütçenin yetersiz olduğunu bildirmiş, Demre, Kaş, Aksu ve Akseki belediyeleri de ilçelerinde kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilmesi öngörülen bir alanın bulunmadığını belirmişti.

Antalya'da belediyelerin 'Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi' hazırlama konusunu dikkate almaması ve olaya duyarsız kalması nedeniyle bakanlık tarafından açıklanan 'Öncelikli Müdahale Alanları'na Antalya'dan hiçbir bölge dahil edilememişti.

Lakaysıztlığa bir bakar mısınız? İnanın bu tutum ve davranış halen devam ediyordum eminim! Bu tutum nedeniyle olası bir depremde ANTALYA ALLAH’A EMANET!  Beyler, bayanlar; Antalya bir deprem şehri ve hem 2 hem de 1’inci derece deprem bölgesinde. Bunu nasıl gözardı ederiniz. Biri bana anlatsın, izah etsin. Nasıl bir duyarsızlık bu yahu?

Hadi bizleri birer cahil vatandaş olarak görüyor ve kandırıyorsunuz. Peki, Allah’ı ve doğayı nasıl kandıracaksınız? Deprem olursa sanki sizi etkilemeyecek öyle mi? Geçiniz. Antalya’da 2013 yılında yürürlüğe giren Kentsel Dönüşüm Kanunu çerçevesinde tespit edilen 85 bin riskli binadan 10 bini, parsel bazında 4 bini yıkıldı.

Sürekli övündüğümüz, taşı toprağı altın hale gelen veya getirilen cennetten bir köşe Antalya'da risk altında olduğu tahmin edilen konut sayısı ise 100 bini geçiyor. Tabi bunlar önemli değil canım. Önemli olan RANT değil mi? Ama depremde enkaz altında bizi kurtaracak olan rant değil BİLİM olacak. Bunun için de öncelikle ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM şart olacak gibi.

Yalan mı?