Annesinin tedavi gördüğü servisi resimlerle süsledi
Mersin'de konutları dünyaca ünlü ressamların eserleriyle donatan ressam Nazife Bilgin Hazar, bir süre annesinin de tedavi gördüğü Mersin Şehir Hastanesi Palyatif Bakım Servisini de fırça darbeleriyle renklendirdi.
Mersin Şehir Hastanesi yöneticileri, Palyatif Bakım Servisini renklendirmek için merkez Toroslar ilçesindeki Akbelen ve Güneykent konutlarının duvarlarını dünyaca ünlü ressamların eserlerini çizerek adeta bir açık hava müzesine dönüştüren Nazife Bilgin Hazar'a ulaştı. Hazar, diğer işlerini erteleyerek kendisi için özel bir anlamı olan Palyatif Bakım Servisine resim çizmeye başladı.
Yaklaşık 3 haftalık çalışmanın ardından servisin duvarlarına Meksikalı sanatçı Diego Rivera'nın 'Çiçek Satanlar' adlı resimleri ile birlikte üç eserini çizen Hazar'a Başhekim Vekili Op. Dr. Esra İslamoğlu çiçek vererek, teşekkür etti. İslamoğlu, "Palyatif servisimize büyük emekler vererek çok güzel sanatsal eserler kazandırdı. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Bu eserler hem hastalarımıza, hem personelimize hem de bizlere çok büyük moral kaynağı oldu" diye konuştu.
"ANNEM BURADA
YATMIŞTI, BURADA VEFAT ETMİŞTİ"
Palyatif bölümünün kendisi için çok önem taşıdığını belirten
ressam Nazife Bilgin Hazar, "Bana teklifte bulunarak, 'Siz çok yoğunsunuz,
birini önerebilir misiniz?' dediler. Ben de 'Ben yapayım' dedi. Önümde çok daha
büyük bir proje var. O projeyi ileri bir tarihe attım. Benim için palyatif
bölümü çok önemli. Çünkü annem burada yatmıştı, burada vefat etmişti ve dedim
ki 'Seve seve yaparım'. Geldim ve başladım. Burada yatan hastalara ve
refakatçılara, her gün servise gelen ve hastalar için çırpınan doktorlara,
hemşirelere, sağlık personeline gerçekten hem moral olsun hem de destek olsun
diye ne yapabilirim diye düşündüm ve dedim ki; 'Buraları ben çiçeklerle donatmalıyım
ve sanatsal bir çalışma yapmalıyım'. Aklıma ilk gelen kişi Meksikalı sanatçı
Diego Rivera'nın Çiçek Satanlar adlı çalışması oldu ve buraya da üç çalışmasını
yaptım. Refakatçilere o kadar moral oluyor ki; buradan geçerken onların bana
teşekkürleri, dinlenme alanlarında çaylarını alıp buraya gelmeleri, sohbet
etmemiz, hatta 'Burada moral buluyoruz, palyatif yoğun bakıma giriyoruz'
demeleri çok güzel. Bunlar o kadar güzel ki, bütün yorgunluğunuz gidiyor"
dedi.
"BUNLAR YILLARCA
BU DUVARLARDA KALACAK"
Resimlerin yıllarca duvarlarda kalacağını ve herkese
etkisinin olacağını vurgulayan Hazar, "Bu çalışmalarda görülen renkler ve
görseller gerçekten çok güzel. Bunlar yıllarca bu duvarlarda kalacak ve
inanıyorum ki etkisi yavaş yavaş sürecek. Çünkü ben şunu diyorum; sanat
iyileştirir. Bu sözle beraber gerçekten sanatın o iyileştirici tılsımı buradan
geçen herkesi etkileyecek" şeklinde konuştu.
"HASTANENİN BİR
BÖLÜMÜNÜ YAPMAYA ÇALIŞACAĞIM"
Mersin Şehir Hastanesi yöneticilerine bu imkanı kendisine verdikleri için teşekkür eden Hazar, "Mersin zaten sanat kenti. Akbelen ile Güneykent'i açık hava sanat müzesine çevirdim. Tek başıma severek yaptım. Çünkü halkı sanatla birleştirmek istedim. Burada da neden bir sanat eseri olmasın dedim ve Diego Rivera'nın Çiçek Satanlar adlı çalışmasını yaptım. Bu çalışmayı bu bölüme armağan ediyorum. Ayrıca boş vakitlerimde söz verdim mutlaka geleceğim ve hastanenin bir bölümünü yapmaya çalışacağım" dedi.
Palyatif Bakım Servisinin sorumlu hekimi Uzm. Dr. Özgül
Turgut, "Bizim amacımız hastaların 'yaşama yıllar değil, yıllarına yaşam
katmak için' sözünü duvarımıza yazarak, bize bu güzel eserleri çizen Nazife
Bilgin Hanım'a çok teşekkür ediyoruz. Onun sayesinde amacımız sonsuzluğa
ulaştı" diye konuştu.
"BENDE BİR
GÜLÜMSEME, BİR SEVİNÇ OLDU"
Hasta olan eşini Palyatif Servisine ilk getirdiklerinde
resmi gördüğünde dikkatlice incelediğini ifade eden emekli öğretmen Meryem
Demirci, "Buraya geldiğimde perişan bir durumdaydık, ümitlerimiz yoktu.
Eşimi yatırdık. Şuradan geçerken resim yarımdı. Ben liseden resim mezunuyum,
gayriihtiyari elimde poşetlerle yarım olan resme kendimi verdim ve dikkatlice
baktım. O an bende bir gülümseme, bir sevinç oldu, hastalığımı tamamen unuttum.
Bu resimlerin palyatif bölüme geçen hasta yakınlarına mutluluk hissi veren bir
köprü olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"NAZİFE HANIM'IN
EN GÜZEL KOSTÜMÜ, ÜSTÜ YAĞLI BOYA OLAN KOSTÜMÜYDÜ"
Her geçtiğinde resimlere sürekli baktığını ve çizen kişinin kim olduğunu merak ettiğini dile getiren Demirci, "En sonunda Nazife Hanım'ı burada resim yaparken gördüm ve kendisiyle tanışmak istedim. Bana göre Nazife Hanım'ın en güzel kostümü, üstü yağlı boya olan kostümüydü.
Araştırırken
derinlemesine indim, başka yerlerde de Nazife Hanım'ın resimlerinin olduğunu
öğrendim. Daha önce resimlerini gördüm de, merak ediyordum bu ressam kim diye.
Kendisine sorunca bana resimleri çizenin kendisi olduğunu söyledi. Gerçekten bu
resimleri yapan Nazife Hanım ile tanıştığım için çok mutlu oldum. Her gelip
geçerken buraya baktığımda hastalığımı ve hastamı unutuyorum. Bana mutluluk
veriyor" dedi.
İHA