ANNE OLMAK (ADANMIŞLIK)

Birçok yazıda olduğu gibi yine fazla bilimsel cümleler kurulamayacak bir konu “ANNELİK…”

Yaradan’ın verdiği özel bir görev vb. ayrıcalıklar bütünüdür. Annelik de bir süreçten geçer ancak kadının doğasında vardır. Öğrenilir mi? Görecelidir.

***

Annelik hissedilir. Tabii ki gebelik sürecinde doğum ve doğum sonrası, kendi ve bebek bakımı ile ilgili öğrenilebilecek pek çok şey vardır ancak hissi, doğuştan yüreğine koymuştur Yaradan.

***

Daha cenin rahme ilk düştüğü anda kadın başka hisseder kendini. Artık rahminde bir can taşıyordur, kendinden ve sevdiği erkekten.

***

Başlar hormonlar koşuşturmaya vücutta. Vücut şekli değişmeye başlar. Başka bir şeydir “Annelik”. Ruhsal olduğu kadar fiziksel değişimdir de. Genç kızlıktan, ergenlikten ayrılıyordur beden.

***

Zordur annelik her açıdan. Ancak, zorluk olarak hissetmez onu “Anne”.

O, “ANNE” olmaktır. Değişimi zaten kabullenmiştir sonsuz sevgi ve istekle. Hissetmekle başlar anne olmak. Anneliği hissetmek değiştirmiştir kadının yaşamını. Aldığı kilolar, çektiği sancılar onun için keyiftir. Canından bir parça geliyordur.

***

Kucağına alır almaz dünya durur onun için ve evladın ilk sesi ile gözünün nuru olmuştur o yeni iki göz. Dünyası olmuştur minik bebek. Her dokunduğunda, onu her emzirdiğinde kendinden bir şeyler aktarır bebeğine anne.

***

Bebek büyürken anne,  endişelerle kavrulmaya başlar yavrusu için. Eğitimi, geleceği, mutluluğu, hüznü, her şey tasası olmuştur onun.

***

Bebeğinin bir gülüşü ise tüm mutluluğu haline gelmiştir annenin. Uykusunu böler, yemeğini böler, hayatını böler. Ancak yoktur şikayeti. Evlattır, evladıdır. Her şeyi ona adar. İşte tam bu noktada başlar annelik.

SON SÖZ

Atladığımız bir konu var ancak; ANNELİK adanmışlık değildir. Gelin bir ara bunu da konuşalım…