ANLAYABİLMEK!

Geçtiğimiz salı günü gerçekleşen grup toplantısında MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı tarihi çıkışın ardından neredeyse bir haftadır bu meseleyi konuşuyoruz. Yolda, sokakta, kahvede hatta evlerdeki sohbette bile belki de ilk gündem maddesi bu konuşma idi.

Tabi ki savunma sanayimizin göz bebeği TUSAŞ saldırısı da gündemin diğer maddesi olsa da Devlet beyin konuşması hala tazeliğini korumaya devam ediyor.

***

Kimileri o tarihi konuşmayı sulandırmak hatta kimileri de bulandırmak için boş durmuyor ve dedikodu mekanizmasını devreye sokuyor. Neymiş efendim İmralı canisine af getirilecekmiş, yok efendim yeni bir çözüm süreci başlayacakmış veyahut terörle müzakere edebilecekmiş.

***

Bu tür yalanı söylerken yüzleri kızarmayan utanmazlara bir kez daha hatırlatalım ki bu uydurmaların tamamı yalan. Algı ve yalandan beslenmeyi alışkanlık haline getiren bu güruh bence konuşmanın tamamını yeniden bir kez daha hatta anlamıyorlar ise bir kaç kez daha dinlesinler.

Ne diyor orada MHP Lideri Devlet Bahçeli "Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum: Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin Meclis’te DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın"

***

Bu konuşmanın neresinde af vardır veyahut müzakere vardır? Konuşma elbette bu kadarla sınırlı değil. Daha var ki oraya da iyi kulak vermek gerekir meseleyi tam anlayabilmek için. Hatta bir önceki grup toplantısındaki "Türkiye'ye getirilirken, 'her türlü hizmete hazırım' diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin" sözlerini de bu konuşma ile yoğurmak çağrıyı daha da net anlaşılmaya iter.

***

Bu konuşmanın esasına bakarken bir de etrafımızda olup biteni de iyi düşünmek ve iyi analiz edebilmek lazım. Mesela tam 151 km uzağımızdaki her gün bize doğru yaklaşan savaş tehlikesini. Mesela sözüm ona müttefikimiz olan ABD'nin eğitip donattığı ve adeta bir orduya çevirdiği sınırımızdaki binlerce teröristin varlığını.

***

Mesela ülkemiz sınırları içerisinde binlerce yıldır kardeşçe yaşadığımız Kürt kökenli kardeşlerimize eli Kanlı Gazze kasabının oğlunun yaptığı ayaklanma çağrısını ve "Kürtler devlet kursun biz destek verelim" diyerek sınırımızda bir terör devleti kurulması hayaliyle yaşayan emperyalist ülkelerin açıklamalarını…

***

Bu ve benzeri tehlikenin örneklerini o kadar çoğaltabiliriz ki. Ancak mesele çoğaltmak değil mesele bir tane bile olsa o tehlikenin farkına varabilmek.

Tam 40 yılda 2 trilyon doların üzerinde bir kaynağımız bu terör örgütüne mücadeleye gitmiş, binlerce vatan evladımız bu alçaklar tarafından şehit edilmiş anaların gözleri yaşlı bırakılmış.

Hadi terör seviciler bu düzen böyle gitsin, Türkiye hiç bir zaman belini doğrultamasın isterler de siz ne istiyorsunuz.