ANLAT DERDİNİ OSMAN PAŞA'YA

Osmanlı döneminden bu yana, vatandaşın arz-ı halini arzuhale döküp yetkililere sesini duyurmasına aracılık eden arzuhalciler giderek azalan sayılarına rağmen varlıklarını sürdürüyor. Antalya’da 35 yıldır arzuhalcilik yapan Osman Yazgan, “Ölünceye kadar bu mesleği yapmaya devam edeceğim” dedi.

Osmanlı Dönemi'nde, 18'inci yüzyılda hayata geçen ve türkülere konu olan arzuhalcilik, son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle yok olmanın eşiğine geldi. Teknolojinin gelişmesi, el emeği gerektiren birçok mesleği bitirdiği gibi halen daktilo kullanan arzuhalcileri de etkilemeye başladı. Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün (SGK) önünde dilekçe yazarak geçimini sağlayan Osman Yazgan (65) ‘arzuhalcilik’ mesleğinin son neferleri olarak, mücadeleye devam ediyor. 

ARZUHALCİNİN ARZ-I HALİ

Yaklaşık 35 yıldır bu mesleği yapan Osman, İzmir’deki anarşi olayından sonra arzuhalcilik yasaklandığı için Antalya’ya gelerek mesleğini 6 yıldır burada yaptığını belirtti. Günümüzde daktilonun yerini bilgisayarın aldığını söyleyen Yazgan, “ İnternette her şey mevcut. İnsanlar avukata bile ihtiyaç duymadan kendi işlerini kolaylıkla yapabiliyorlar. Bunun yanında bir de resmi kurumlar dışında, seyyar arzuhalciler ortaya çıktı. Eskiden sabıka kaydını da bizi yazıyorduk; fakat onu da kaldırdılar. Bu mesleğin eski zevki kalmadı. Eskiden iyi kazanıyorduk, şimdi ise para kazanamıyoruz. Arzuhalcilik öldü.  Ama ben, ölünceye kadar bu mesleği yapmaya devam edeceğim” dedi.

ONLARIN HALİNE BAKAN YOK

Daha önce Adliyenin olduğu bölgede dilekçe yazdığını dile getiren Yazgan, sözlerine söyle devam etti:

“Antalya’ya ilk geldiğim zaman adliyenin orda dilekçe yazıyordum. Adliyenin orda yaklaşık 4-5 kişi var. Bir dilekçeyi 400 TL ‘den açıyorlar en az 100 TL ‘ye kadar düşerek yazıyorlar. Ben onlara nazaran en az 10 TL’ye yazdığım için beni orada barındırmadılar. Fiyatların çok fazla yüksek olmasından dolayı kavga ettik, benim daktilomu bile kırdılar. Ben de tek başıma SGK önünde yazıyorum. Adliyenin orda bulunan arzuhalcilerden 3 tanesi aynı aile mensubundan ve oradaki fiyat aralığını onlar yükseltiyor. Baronun öncülük yapıp şikayet etmesi gerekiyor. Belediye’nin fiyatları kontrol etmesi gerekiyor. Vatandaşın cebindeki 3 kuruş paraya göz dikiyorlar.”

GÜVERCİNLERİN OSMAN DEDESİ

SGK hizmet binasının önünde, mesai saatleri içerisinde bekleyerek dilekçe yazdığını söyleyen Osman Yazgan, “Bana gelen insanlar ya yakın gözlüğünü unuttukları için ya da okuduklarını anlamadıkları için geliyorlar. En az 10 TL dilekçe yazıyorum. Günlük en fazla 50 TL kazanıyorum bazen de hiç kazanmadığım oluyor.” dedi. 11 tane kedisi ve kuşları olan Yazgan, günlük kazancını da hayvanlarına yem alarak harcıyor. Kedilerin ve kuşların günlük masrafının 15 lira olduğunu belirten Yazgan, hayvanlarım doyduğu zaman bende doymuş oluyorum.” ifadelerine yer verdi.

ARZUHALCİLİK NEDİR?

Etimolojik olarak, arz-ı hâl Arapça kökenli bir kavramdır ve 'hâlini anlatma' anlamına gelir. Bu kavramdan türeyen arzuhâl sözcüğü ise dilekçe anlamına gelir. Osmanlı'da arzuhâlcilik bir teşkilata bağlı olarak resmi müsaade ile yapılırdı. 1762'de padişah fermanı ile başlayan arzuhalcilik 1865'te çıkarılan bir başka yasa ile sona erdirildi ancak uygulanmaya devam edildi. Okur-yazarlık oranının artması, bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşması gibi nedenlerle günümüzde arzuhâlcilik mesleği, giderek kaybolan meslekler arasındadır.

FARUK ÇELİK