ANDIMIZ

Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun “andımız” kararından sonra muhalif kesim hep bir ağızdan sanki memleket batmış gibi hükümeti eleştirmeye başladı.

Bu eleştiriler sosyal medyada dağlar kadar büyüdü. Halen de büyütülüyor. Algı operasyonu çekiliyor. Andımızın kaldırılması olayı ile ilgili olarak benim sosyal medyamda ekli ve tepki gösteren muhalif üç-beş arkadaşımı aradım.

Selamımı verip, halini hatırını sorduktan sonra; “ANDIMIZI OKUYABİLİR MİSİN?’’ diye sordum. Ve hiç birisi okuyamadı. Kimin yazdığını sorduğumda ise hepsi de ‘’ATATÜRK yazdı’’ cevabını verdi.   

Oysa; Andımızı Atatürk değil, 1933 yılında dönemin milli eğitim bakanı Raşit Galip yazmıştır. Ve ilk yazılan andımızda Atatürk’ün adı geçmemektedir. Atatürk’ün ismi 1972 yılında yapılan değişiklik ile andımıza eklenmiştir. 1997 yılında da tekrar andımız değiştirilmiştir.

Yani babamın ilkokulda okuduğu andımız ile benim ilk ve ortaokulda okuduğum andımız farklı olduğu gibi,  benim okuduğum andımız ile çocuklarımın okuduğu andımız farklıdır.

Sevgili arkadaşlar yasalarla konulan bir şeyin yine yasalar ile kaldırılmasında bence bir sakınca yoktur. Amma;  andımızın okutulması ile ilgili çıkarılan genelge bence sakıncalıdır. Çünkü; Türkiye’de sadece Türk ırkı yaşamıyor. Sadece Müslümanlar yaşamıyor. Ülkeme ihanet etmediği sürece; Ülkemde benimle birlikte yaşayan diğer ırk ve inanç sahibi vatandaşlarımızın hiç birisi ile de sorunum yoktur.

Vakti zamanında ‘’Bu ülkede sadece Müslümanlar yaşamıyor. O yüzden din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunlu olmasın’’ diyerek seçmeli ders yapanlar, Şimdi bu ülkede sadece Türk’ün yaşamadığını göz ardı ederek ( Yahut ta; Nifak sokmak için) ant okutulmasını istiyor. Bu ne yaman çelişki böyle?

Mesela; Almanya’da veya Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımızın çocuklarına her sabah;

-ALMAN’IM!.. VARLIĞIM ALMAN VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN.

Veya;

-BULGAR’IM!... VARLIĞIM BULGAR VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN

Şeklinde ant okutulsa ne yaparsınız? Ne hisseder, ne düşünürsünüz? Lütfen iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım arkadaşlar.

Kaldı ki; ‘’Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim’’ deyip, heykel dikerek Atatürk’ün gösterdiği hedefe yürünmediğini, aksine;  Savaş gemisi, denizaltı, helikopter, İHA, SİHA, yerli otomobil yapılarak Atatürk’ün gösterdiği hedefe  yürüdüğümüzü gördük, yaşadık..

O yüzden kimin yazdığını ve içeriğini bilmediğiniz, ezbere bile okuyamadığınız ant üzerinden hükümeti eleştirmek kimseye bir şey kazandırmaz. Aksine kaybettirir.