ALTIN ÇAĞ DEDİKLERİ

Her aşkın kendine has farklı bir hikayesi vardır. Kimisinde Ferhat ile Şirin gibi dağları deldirir, kimisinde ise Tapduk Emre gibi yanar pişirir... Tıpkı Hakan başkanın yanıp pişirdiği gibi.

***

Daha 29 yaşında iken hamdı ve sadece Antalya'nın değil belki de Türkiye'nin en sorunlu ilçelerinden olan Kepez'de pişmeye başladı. Önce hamlık gitti sonra ise pişme dönemi ve ardından da yanma dönemi başladı.


***

O kadar sorun yumağının üstesinden başarı ile gelirken yazdığı başarı hikayesi de dillerden dile dolanmaya başladı. İşte Antalya’nın her bölgesinde dillerde olan o hikayenin de artık bir şekilde taçlanması gerekiyordu. Elbette o tacı Antalyalılar takacak. Ama karakaşı karagözü için değil. Altın çağ için... Antalya'nın altın çağı için.

***

Tarımda, turizmde, ulaşımda, imarda velhasıl her bir alanda başlayacak olan altın çağ tıpkı Kepez'de yazılan başarı hikayesi gibi Antalya'yı da güzelleştirecek. Çünkü projeleri tek tek incelediğimizde her birinin uygulanabilir gerçekliği, sonrasında hem şehre hem de insanlara katacağı değer oldukça önemli.

***

Sosyal belediyeciliğin zaten örneklerini başarıyla yapan Hakan Tütüncü'nün konuşmasında bu şehre nasıl yandığını da görmüş oluyoruz. Hele hele "Bu projeler sadece benim düşüncem değil, bilimin ışığında hazırlanmış rasyonel çözüm önerileri" cümlesi ben değil biz olmanın, ben yaptım oldu mantığından uzak durulacağının da bir göstergesi.


***

15 yıllık Kepez hikayesinde bu faktör zaten hep öne çıkmış ve o kadar cevaba projeler yapılmış. Değilse birileri gibi o makamları başkanlık kartviziti dağıtma veyahut boş boş oturma yeri olarak görmüş olsa idi şimdi "Altın Çağ"dan da bahsedemez. Kepez'de Antalya'nın arka bahçesi olmaya devam ederdi.

***

Şimdi baktığımızda Kepez çok farklı bir vizyon kazandı ama Antalya'nın bor çok ilçesi bu vizyondan kat be kat uzak kaldı. Peki böyle mi olmalı ve böyle mi devam etmeli? Ala değil!


***

Atamızın dünyanın en güzel şehri diyerek onurlandırdığı bu yeryüzü cennetimiz çok daha iyisini, çok daha güzeli hak ediyor. O hak ettiklerine de inşallah Antalya'mız "Altın Çağ'ında ulaşır.