Rabia DEMİROK, Bayram OKUDAN

Pandemi süreci ile birlikte takviye edici gıda olarak bilinen ve genelde aktarlarda satışa sunulan bitki çaylarına talep oranı beklenenin üzerinde bir artış gösterdi. Koronavirüs sebebiyle hastaneye gitmek istemeyen vatandaşlar, hastalıklardan korunmanın yolunu bitki çaylarında arıyor. Mevsim değişikliğinin yaşandığı hissettiğimiz şu günlerde vatandaşlar aktarlarda yoğunluk oluşturuyor.

İLAÇ DEĞİL GIDA TAKVİYESİ

Vatandaşlar alternatif tıp olarak aktarları tercih ediyor. Antalya’nın tarihi Mısır Çarşısı esnafı aktar Fevzi Demirtaş, müşterilerinin kış mevsiminde soğuk algınlığından ve koronavirüsten korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirici bitki çayları talebinde bulunduğunu söyledi. Aktar Fevzi Demirtaş, aktar ve baharatçılarda satılan ürünlerin ilaç değil gıda takviyesi olduğunu özellikle vurguladı. Bu ürünlerin ilaç yerine geçmediğini belirten Demirtaş, ‘‘Son günlerde koronavirüs için en çok alınan ürünler adaçayı, kekik, atom çayı, propolis, ıhlamur kış çayları, udi hindi yağı ve ürünleri, karanfil genel olarak bunlar tercih ediliyor’’ dedi.

‘‘BUNLAR ŞEHİR EFSANESİDİR’’

Vatandaşların her duyduğu bitki çayını almaması gerektiğini belirten Fevzi Demirtaş, ‘‘ Her duyulan bitkinin bilinçsizce kullanılmaması gerekiyor. Bazı kişilerde yan etkisi olabilir. Ama müşterilerimiz bizden özellikle Koronavirüs için özel karışım çayları talep ediyor. Müşterilerimizin genel isteği kış çayı ve atom tarçın üzerine oluyor. Kış çayı ve atom tarçın özel karışım bir çaydır.  Bizim bu çayları üretim iznimiz yok ancak hazır ama sağlıklı ürünleri alıp satıyoruz. Propolis arıların kendi kovanlarını ve ballarını korumak için yaptıkları bir koruyucu süttür. Adından da anlaşılacağı üzere zaten Yunancadan gelme 'polis', kelimesi koruma maksatlıdır. Tamamen doğaldır. Sumak, karabiber, karanfil bunlar anti ürünlerdir. Yani mikrop kırıcı özellikleri vardır. Ama koronavirüs tedavisinde kullanılan ilaçlar değildir. Bunlar şehir efsanesidir. Biz aktarlar sadece vücut direncini güçlendiren ürünler satıyoruz’’ diye konuştu.

‘‘BAHARAT İŞİ GÜVEN OLAYIDIR’’

Bazı işletmelerin ürünlere daha cazip görünmesi için farklı maddeler karıştırdığını söyleyen ve vatandaşları bu konuda uyaran aktar Fevzi Demirtaş cümlelerini şöyle noktaladı:

‘‘Artık piyasada zam yapılmayan bir şey kalmadı. Bizde zam yapmak zorunda kaldık. Çünkü kur üzerindeki oynamalar bize direkt olarak yansıyor. Bizim ürünlerimizin yüzde 60'ı ithal gelen ürünler. Baharat sektörü genel olarak ithal ürünlerdir. Doğu kökenli, Hindistan, İran ve Çin menşei ürünlerdir. Tabi ki bu zamlarla birlikte işin içine hilelerde girdi. Baharat işi güven olayıdır. Vatandaşlar bu konuda güvendikleri aktarları tercih etmelidirler. Tüketici amatör şekilde baharatın veya bitki çaylarının gerçek olup olmadığını tespit edemez. Bizim bile bu hileleri anlayamadığımız noktalar olabiliyor.’’