Akran zorbalığı, çocukların gelecekteki kariyerlerini bile etkileyebilir
Bir saldırganlık biçimi olan akran zorbalığı; bir veya daha fazla çocuğun, zayıf ve savunmasız olduğunu düşündükleri çocuklara kasıtlı ve sürekli olarak zor anlar yaşattığı durumları ifade ediyor. Psikolog İlayda Kutevu akran zorbalığına karşı ebeveynleri uyardı
Birine kasıtlı olarak kaba davranmak ya da onu incitmek
anlamına gelen akran zorbalığı; özellikle çocukluk çağındaki bireylerde okulda,
oyun parkında, evde ya da internet ortamında gerçekleşebilmektedir. İtmek,
vurmak, dalga geçmek, eşyalara zorla el koymak veya zarar vermek, lakap takmak,
kasten yok saymak, dışlamak ya da farklılıklarla alay etmek, bu davranış
modelinin en belirgin örnekleri arasında yer almaktadır.
Zayıf birine fiziksel, sözel ve sosyal olarak zarar vermeyi
içeren bu olgunun çocukların ve yetişkinlerin duygusal ve zihinsel sağlıklarını
olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çeken Psikolog İlayda Kutevu, şu
bilgileri verdi: “Çocuklarının akranlarına istenmeyen davranışlarda bulunduğunu
ya da zorbalığa uğradığını fark eden ebeveynler, bu süreci durdurmak için bazı
önlemler alabilir. Bu amaca ulaşmak için uygulanabilecek çeşitli stratejiler
vardır. Zorbalığı yapan kişiler, hedef aldıkları kişiden fiziksel olarak daha
iri ve büyük olabilir. Sosyal olarak daha güçlü ya da saldırgan görünebilir.
Zorbaların amacı, kendilerini güçlü ve baskın göstermektir. Bu eylemler
hakimiyetin kanıtı olarak kişilerde aşağılanma, çaresizlik, acizlik gibi
duyguların hissedilmesi için yapılır. Zorbaların bu gücü ve etkinliği, hedef
alınan kişinin saklayamayacağı ya da kaçınamayacağı olumsuz durumlar yaşamasına
neden olabilir.”
TÜRKİYE’DE AKRAN
ZORBALIĞINA MARUZ KALAN ÖĞRENCİ ORANI YÜZDE 27
Uygulanan psikolojik siddetin şekline, sıklığına ve boyutuna
göre zorbalığın sınıflandırıldığını belirten Psk. İlayda Kutevu, şöyle konuştu:
“Çanakkale’de yaşanan üzücü olayda olduğu gibi, sözlü zorbalık dediğimiz taciz
türleri arasında bulunan bağırmak, isim takmak, korkutmak, kısıtlamalar
getirmek, çocuğun boyu, kilosu, giyimi, gözlükleri gibi fiziksel özellikleri ve
görünüşü hakkında alay edilmesi, küfür, tehdit ve lakap takma gibi davranışlar;
çocuklara ve ergenlere fiziksel ve duygusal olarak zarar verebilmektedir.
Zorbalığa uğrayanların kişilerarası ilişkilerde zorluklar yaşama, depresif,
yalnız ya da endişeli hissetme, düşük benlik saygısına sahip olma ve intihar
düşüncesine meyilli olma veya intihara teşebbüs etme ihtimali, zorbalığa
uğramayanlara göre daha fazladır. OECD’nin 2022 verilerine göre, öğrenci
grupları arasında yapılan araştırmalarda zorbalık içeren davranışlara maruz
kalan öğrenci ortalaması Türkiye’de yüzde 27 olarak belirlenmiştir” dedi.
Okul şiddetinin ve zorbalığının kişiler üzerinde eğitimsel
etkisinin bulunduğuna da dikkat çeken Psk. İlayda Kutevu, “Akranları tarafından
mağdur edilmek, zorbalığa uğrayan çocukların ve görgü tanıklarının okula
gitmekten korkmasına da neden olabilir. Çocuklar, derslerine konsantre
olamayabilir ya da okul etkinliklerine katılmak istemeyebilir. Dersleri
kaçırabilir, okul aktivitelerinden kaçınabilir, okuldan kaçabilir ya da okulu
tamamen bırakabilir. Bu da akademik kazanım ve başarının yanı sıra gelecekteki
eğitim ve istihdam beklentileri üzerinde olumsuz etkilere sebep olacaktır”
dedi.
İLETİŞİM HATLARINI
AÇIK TUTUN, OKUL HAKKINDA SORULAR SORUN
Zorbalık ve bu eylemlerin yol açtığı zarar, birçok çocuk ve
yetişkin tarafından hafife alınabilir. Araştırmalar ve deneyimler; öğretmenleri
ve diğer okul personelini, öğrencileri, ebeveynleri ve topluluk üyelerini
içeren kapsamlı çabaların, bu durumla mücadelede etkili olabileceğini
göstermektedir. Kutevu, zorbalığın önlenmesinde alınabilecek önlemleri şu
şekilde sıraladı:
“Çocukların zorbalığı anlamalarına yardımcı olunması
gerekir. Zorbalığın ne olduğu ve bu davranışlara nasıl güvenli bir şekilde
karşı koyabilecekleri hakkında çocuklarla konuşulmalıdır. Yardım alabilecekleri
konusunda bilinçlendirilmesi gereken çocuklara zorbalığın kabul edilemez olduğu
söylenmelidir.
İletişim hatlarının açık tutulması, çocukların kontrol
altına alınmasına yardımcı olabilir. Arkadaşların tanınması, okul hakkında
sorular sorulması ve endişelerin paylaşılması faydalı olabilir.
Çocuklar sevdikleri aktiviteleri yapmaya teşvik edilebilir.
Özel etkinlikler, ilgi alanları ve hobiler güveni artırabilir, çocukların
arkadaş edinmesine yardımcı olabilir ve onları zorba davranışlardan
koruyabilir.
Başkalarına nezaket ve saygıyla nasıl davranılması gerektiği
çocuklara anlatılmalıdır.
Zorbalık karşıtı politikalar oluşturulması ve bunların okul
personeline, velilere ve öğrencilere iletilmesi yarar sağlayabilir.
Öğrencilerin zorbalara karşı koymaları ve olayları ilgili
yetkililere bildirmeye teşvik edilmeleri, hem onların güvende hissetmelerine
hem de zorbalık davranışında bulunma eğilimi olanlarda caydırıcılık etkisi
oluşmasına yardımcı olacaktır.”
İHA