AKILLI HOROZ KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTMELİ

Hepimizin bildiği, “Her horoz kendi çöplüğünde öter” diye bir atasözümüz var. Anlamı ise,

“Bir kişinin kendi malı olan yerde, ya da kendisine çok bağlı bulunan çevrede sözü geçer.”

Aslında bu sözü yeri geldiği zaman, “Her horoz kendi çöplüğünde ötmeli” olarak değiştirmekte bir sakınca görmüyorum. Çünkü ağzı olan herkes her yerde konuşmaya başladı!

Malumunuz 2023 yani Türkiye’nin 100 Yılı’nda 100 yılın seçimine şunun şurasında ne kaldı ki? Resmi tarih belli olmasa bile 100 gün civarında bir süre olduğu aşikar.

Hal böyle olunca herkes karınca kararınca siyaset yapıp kendine bir yer edinme çabasında. Bunun en bariz örneği geçen hafta Antalya’nın Korkuteli ilçesinde yaşandı. Önce sokakta sonra sosyal medyada.

Mevzu, Korkuteli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanlığı’nın genel kurulu. Sözde bu genel kurul için Korkuteli Belediyesi yer vermediği için sokak ortasında yapılmak zorunda kalınmış!

Bu iddiayı ortaya atan ise kooperatifin başkanı veya yöneticileri değil. Taaa Isparta’dan kalkıp gelen 6. Bölge Esnaf Kredi ve Kefalet Bölge Birlik Başkanı Ahmet Tural. Bölge Başkanı ya.

Konuyu tek elden dinleyip, anlamadan sosyal medyada veryansın etmenin yolunu tercih etmiş. Tural, “Maalesef yerel yönetimin kooperatifimizin yer talebine karşılık vermemesi nedeniyle cadde ortasında gerçekleştirmek zorunda kaldık” demiş.

Hatta biraz daha ileri gidip Cumhur İttifakı’nı birbirine düşürmek için de, “Bu soğuk havaya rağmen kooperatifine sahip çıkarak genel kurulumuza yoğun bir katılım sağlayan esnaf ve sanatkarlarımıza ve misafirlerimize, platform ve çadır temininden dolayı esnafın sözde değil özde dostu Kepez Belediye Başkanımız Hakan Tütüncü'ye, teşekkür ederken, ilçe tarihinde görülmemiş bir şekilde esnafımıza ve kooperatiflerimize engel teşkil eden yerel yönetimi de Korkuteli esnaf ve sanatkarlarına havale ediyorum” ifadelerini kullanmış.

Koskoca Bölge Birlik Başkanı konuyu anlamadan, dinlemeden, araştırmadan böyle bir açıklama ile amacının ne olduğunu açık ve net olarak ortaya koymuş.

Öncelikle bu açıklamaya aynı ortamda cevap veren Korkuteli Belediye Başkanı Ömer Niyazi İşlek’in ortaya koyduğu belgelere hep birlikte bir bakalım.

Kongre için talep için spor salonu için 7.12.2022’de tadilat kararı alınıyor. 15.1.2023-15.2.22023 tarihleri arasında kapalı olacağı tüm kulüp ve aktivite yapacak kurumlara bildiriliyor.

Esnaf Kredi Kooperatifi’nin 09.12.2022 tarihli talep yazısına karşılıkta hemen 12.12.2022 gerekçeli cevap iletiliyor. Ve kendilerine Belediye Düğün Salonu öneriliyor.

Öyle ki kongreden bir gün önce 19.01.2022 tarihinde Kaymakam ile yapılan görüşmede, salonda tadilatın gecikmesi nedeniyle salonu kullanabilecekleri iletilmiş. Ama bunun yerine sokak tercih edilmiş.

Şimdi, Korkuteli Belediyesi kongreden 41 gün önce resmi olarak durumu bildirip alternatif yer göstermesi rağmen niye böyle bir algı operasyonu tercih edilmiş buna bir bakmak lazım.

Ortada birileri ÇILGIN TÜRK Korkuteli Belediye Başkanı Ömer Niyazi İşlek üzerinden prim yapmak istiyorsa ayrı bir şey amma burada yaşanan olayda FAKA basmışsınız.

Peki, bu bağlamda Koskoca 6. Bölge Esnaf Kredi ve Kefalet Bölge Birlik Başkanı Ahmet Tural’ın konunun taraflarını anlayıp dinlemeden açıklama yapmasının da sebebini anlayan var mı acaba?

Ben söyleyeyim. Sanırım Tural, siyasete atılacak. Isparta’da istediğini alamamış veya ilgiyi görmemiş olmalı ki şansını bir de Antalya’da denemek istemiş.

Yani KENDİ ÇÖPLÜĞÜ yerine BAŞKASININ ÇÖPLÜĞÜ’NDE ÖTMEYİ tercih etmiş. Etmiş etmesine amma ÇILGIN TÜRK, ümüğünü sıkmış, ibiğini kesivermiş.

Sonuçta ISPARTA HOROZU erken ötmenin bedelini MADARA olup ağır ödemiş. Neymiş; ‘AKILLI HOROZ KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTMELİYMİŞ!’

BAŞKA YER Mİ YOK?

Antalya’da adı daha çok turizmle anılan ancak son dönemde ilginç ilginç olaylarla gündeme gelen Kemer ilçesi var. Bu kez de Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin pansiyonu ile gündemde.

Bu ilçede resmi kurumlara bina bulmak büyük bir sıkıntı. Bunu bilmeyen yoktur. Kemer Anadolu İmam Hatip Lisesi’de bundan dolayı 2013’te Kemer Anadolu Lisesi bünyesinde açılabilmişti.

Daha sonra Kuzdere’deki kendi binasına taşındı. Bünyesinde ortaokulda var. Bölgenin tamamına hizmet verdiği için fakir fukara çocukları daha çok ilgi gösteriyor bu okula. Profili böyle.

Hal böyle olunca FETÖ operasyonlarında el konulan bir bina bu okulun pansiyonu yapıldı. Köylerden gelen çocuklar burada kalıp okusun adam olsunlar, alakasız ellere düşmesinler diye.

Sanırım bu iş birilerini rahatsız etmiş olmalı ki “50 öğrenci kapasiteli pansiyonda 14 çocuk kalıyor. Halk Eğitim’e bina lazım. Öncelik onların hakkı” diyerek bu pansiyona göz dikmiş!

Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Barış ile görüştüm. Ağlayacak durumda. Başvurmadık yer kalmamış. Kendi çocuğu burada kalmıyor ama diğer çocukları düşünüyor.

Barış’ın tek isteği buranın Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden alınmaması. Aksi halde sayıları küçümsenen 12 çocuk ya sokakta kalmayı tercih edecek ya da okulu bırakmak zorunda kalacak.

Beyler, yapmayın etmeyin. Gidin aradığını başka yerde arayın. Kendiniz çözüm üretin. Hazıra konmayın. Ayıptır yahu. Halk Eğitimin ki eğitim de bu çocukların ki değil mi?

FESUPHANALLAH

Hafta sonunda yine Karaoğlan Parkı yani Karaalioğlu Parkı’na yolum düştü. “Düşmez olaydı da görmez olsaydım” dedirten bir manzara ile daha karşılaştım.

Büyükşehir Belediyesi’nin eski o tarihi binası Başkanlık makamı binasının önünden parka doğru yürürken havuzu geçip sağdaki Şerbetçi Heykeli’ni görünce dilim içine kaçtı.

Ne göreyim; bronzdan yapılmış heykel çeşme yapılmış. Güzel bir mantık. Tarih canlandırılmış! Lakin o şerbet akan (su borusu) boru sanırım kırılıp çalınmış.

Biz Türk milleti olarak pratik çözüm bulmayı severiz ama burada bulduğumuz çözüm hiç ama hiç olmamış. Çünkü o çalınan borunun yerine plastik bir boru, ucuna da çeşme bataryası takmışız. Hem de en parlayan cinsinden.

Arkadaş; madem bir iş yapacaksınız görenlere tarihten anlayanlara FESUPHANALLAH

dedirtmeyecek bir çözüm bulun yahu.