AKDENİZ’DE ENERJİ SAVAŞI (2)

Türkiye kullandığı doğal gazın tamamına yakınını Rusya, İran ve Azerbaycan gibi ülkelerden ithal etmektedir. Bunun yıllık faturası ise 13 milyar dolar demektir. Petrol ihtiyacının da önemli bir kısmı dışarıdan karşılanmaktadır. 2019 yılında yaklaşık olarak 44 milyon ton petrol ithal edilmiştir.

Bu enerji ithalatının Türkiye ekonomisindeki yükü ise 42 milyar dolara tekabül etmektedir. Eğer Akdeniz’de ihtiyacımızı karşılayacak düzeyde enerji rezervleri bulunabilirse 42 milyar dolar ülkenin kasasında kalabilir. Bu paranın eğitim, sağlık, altyapı vb. hizmetler için kullanılması, ülkenin gelişmesine önemli katkı sağlayabilir.

Enerjide dışa bağımlılık uluslararası ilişkilerde bağımsız hareket etmeyi de güçleştirmektedir. Türkiye’nin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşıladığı Rusya, İran ve Irak gibi ülkeler, uluslararası sorunlarda ve konularda Türkiye ile ters yönde hareket edebilmektedir. Örneğin Türkiye doğal gaz ihtiyacının yaklaşık olarak yüzde 50’sini Rusya’dan ithal etmektedir.

Fakat ülkemiz Rusya ile Suriye ve Ukrayna konularında anlaşmazlıklar yaşamaktadır. Enerjide kendi kendine yeten bir ülke olmamız durumunda, daha önce enerji ithal ettiğimiz ülkelere karşı uluslararası ilişkilerde daha kolay hareket edebiliriz.

Sorun yaşadığımız ya da ortak değer üzerinden hareket edemediğimiz ülkelere karşı güçlü hamleler yapabilmemiz için, o ülkelere karşı bağımlılığımızın azalması gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı Türkiye’nin Akdeniz’de enerji kaynakları araması rasyonel bir politika olarak durmaktadır. Mavi Vatan içerisinde enerji kaynaklarının keşfedilmesi; ulusal güvenliğin sağlanması, ekonomide istikrarın tesis edilmesi, uluslararası arenada daha güçlü hareket edebilmesi ve sosyal refahın arttırılması açısından stratejik öneme sahiptir.

Diğer yandan şunu belirtmek gerekir ki, enerji istikrarının sağlanabilmesinde Akdeniz’de bulunacak doğal gaz rezervleri yeterli olmayacaktır. Petrol, kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar doğada sınırlı miktarda bulunmaktadır ve tükenme riski vardır. Bu enerji kaynakları yenilenebilir değildir.

Ayrıca, bu enerji kaynaklarının çevresel maliyeti oldukça yüksektir. Son orman yangınları ve sel felaketleri ile Türkiye’yi derinden etkileyen iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden bir tanesi fosil yakıt kullanımıdır.

DAHA FAZLA YATIRIM

Bundan dolayı Türkiye’nin enerji politikasını çeşitlendirmesi, yani kendi topraklarında doğal gaz ve petrol gibi enerji kaynakları ararken, aynı zamanda çevre dostu ve sürdürülebilir olan yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapması gerekmektedir. Enerji güvenliğinin sağlanabilmesi için bunun yapılması elzemdir.