Aileler dikkat: “Çocuklarınızın omurga duruşunu kontrol edin”
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Ersoy, skolyoz hastalığı ile ilgili verdiği bilgilerde ailelerin çocuklarının omurga gelişimini zaman zaman kontrol etmeleri gerektiğini söyledi.
Skolyozun görülme sıklığının kadınlarda erkeklere oranla 10
kat daha fazla olduğunu dile getiren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
Prof. Dr. Yüksel Ersoy, “Skolyoz, omurga eğriliğinin genel ismidir. Bu eğrilik
S tipinde veya C tipinde görülebilirken, omurganın dönüş hareketleriyle de
meydana gelmiş olabilir. Bu iki durum birlikte de olabilir. Bu eğrilikler genel
olarak belde ve sırtta meydana geliyor. İlgili bölgelerde asimetriye ve
normalden farklı görünüme sebep olabiliyor” dedi.
“EN SIK NEDENİ
BİLİNMEYEN SKOLYOZ TİPİ GÖRÜLÜYOR”
Skolyozun görülme sıklığı ortalama olarak yüzde 3 olduğunu
söyleyen Prof. Dr. Yüksel Ersoy sözlerine şöyle devam etti:
“Her 100 kişiden 3 kişide skolyoz görülmektedir. Kızlarda
erkeklere göre 8-10 kat daha sık görüldüğü bildirilmektedir. Genellikle 0-5 yaş
ve ergenlik çağı olmak üzere büyümenin daha hızlı olduğu dönemlerde ailelerin
bu konuda daha çok dikkat etmeleri gerekir. Omurgasında eğrilik belirlenen
çocukların ancak yüzde 10’u tedaviye ihtiyaç duymaktadır. Dolayısıyla yüzde
90’ı genellikle bir tedaviye ihtiyaç duymadan bazı önleyici tedbirlerle,
egzersizlerle ve postür düzeltmesiyle mevcut skolyozun ilerlemesi
önlenebilmektedir. Skolyozun birçok çeşidi bulunmakla birlikte en sık sebebi
belirli olmayan skolyozla karşı karşıya kalmaktayız. Bir diğer şekli ise kas ve
sinir hastalıklarına bağlı gelişen tiptir. Yine anne karnındayken, çocuğun
vertebrasındaki gelişim anomalilerine bağlı olarak gelişen türde bir diğer
çeşididir.”
“AİLELER ÇOCUKLARININ
DURUŞLARINA DİKKAT ETMELİ”
Ailelerin ilk dikkat etmeleri gereken hususun duruş olduğunu
aktaran Ersoy, “Çocukta postür bozukluğu olup olmadığını kontrol etmeliler.
Çocuk dik durduğunda omurgası da dik görünüyor mu? Yoksa sağa, sola eğik mi
görünüyor? Eğer ki bundan şüpheleniyorlarsa aileler çocuklarının üzerlerindeki
elbiseleri çıkartarak, omurgalarının görünüşünde bir problem olup olmadığını
kontrol etmeleri gerekir. Dik duran bir kişide dizler kırılmadan belden öne
eğildiğinde omurganın düz konumunu koruması gerekiyor. Eğer omurgada S tipinde
ya da C tipinde bir farklı duruş olursa yani merkezden sapma meydana gelirse bu
da skolyoz belirtisi olabilir. Bu durumda aileler çocuklarını bir uzmana
götürmeliler” dedi.
“EĞRİLİĞİN
DERECELERİNİ SAPTIYORUZ”
Omurganın eğrilmesi şikayeti ile gelen hastalardan skolyoz
grafiklerini çektirdiklerini belirten Dr. Ersoy, “Eğer bu grafikler yeterli
olmazsa yine tomografi veya MR görüntülemeden de yararlanıyoruz. Bu
görüntülemelerle elde ettiğimiz omurganın şeklinde bir eğrilik olup olmadığına
bakıyoruz. Eğer bir eğrilik varsa bu eğriliğin derecesini tespit ediyoruz. Bu
eğriliğin derecesi 10 derecenin altındaysa skolyoz olmayıp, bu durum asimetri
olarak kabul ediliyor. Ancak 10 derecenin üzerindeyse skolyoz olarak gruplandırılıyor.
20 derecenin üzerindeki eğriliklerde tedavi gerekiyor. Bu durumda cerrahi dışı
tedavi yöntemlerine başvuruyoruz. Bunların arasında daha çok ağrıyı ve
spazmları gidermek, postürü düzeltmek için fizik tedavi yöntemleri
kullanılıyor. Bunların yanı sıra postür egzersizleri, güçlendirme egzersizleri
gibi bazı uygulamalarla biz bu hastaların tedavisi takip ederek, düzenliyoruz”
şeklinde konuştu.
İHA