Muratpaşa ilçesinde bir restoranda, Dünya Ahıskalı Türkler Birliği (DATÜB) Akdeniz Temsilciliği ev sahipliğinde yapılan program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat, buradaki konuşmasında, 14 Kasım 1944'teki sürgünün sadece Ahıska Türkleri için değil, insanlık onuru adına da derin bir hüzün günü olduğunu söyledi.

Arat, 1944'te hiçbir haklı gerekçesi olmayan bir kararla yurtlarından koparılan binlerce insanın, ağır kış şartlarında sürgün edildiğine dikkati çekerek, bu zorlu yolculuklarda sayısız ailenin parçalandığını ve köklerinden koparıldığını vurguladı.

Sürgünde hayatını kaybedenleri rahmetle andığını belirten Arat, şunları kaydetti:

"Onların çektiği acılar ve fedakarlıklar, bir milletin kimliğini koruma mücadelesinin destansı bir hikayesidir. Ahıska Türkleri tarih boyunca büyük bedeller ödemiş olsalar da hiçbir zaman kimliklerinden, dillerinden ve vatan sevgilerinden ödün vermemişlerdir. Bu güçlü kimlik ve dayanışma ruhu milletimizin birliği ve beraberliği için önemli bir örnektir. Sürgün sırasında hayatını kaybeden tüm kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz."

Arat, Ahıska Türklerinin yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için üstlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi.

DATÜB Genel Başkan Yardımcısı İsmail Mamet ise 80 yıl önce 92 bin Ahıska Türkü'nün sürgün edildiğini dile getirdi.

Bu sürgün esnasında 17 bin kişinin hayatını kaybettiğini anlatan Mamet, vatan hasreti ve sürgün acısının milletin kalbinde ilk günkü tazeliğini koruduğunu vurguladı.

Her zaman yanlarında olan ve Türkiye'ye gelmelerinde emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere herkese teşekkür eden Mamet, DATÜB olarak Ahıska Türklerinin haklarının iadesi ve sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti.

Sürgünün tanıklarından Reis Ahmet, Müftü Seferov ve Nazım İşigov da acı dolu yılları ve yaşadıklarını anlattı.

Konuşmaların ardından şiir dinletisi yapıldı ve katılımcılara ikramda bulunuldu.