AĞUSTOS KARANLIĞI

Sevgili okurlar, temmuz ayını orman yangınlarıyla, sel felaketleriyle geçirdik. Yine temmuzda sıcak havanın etkisiyle serinlemek için klimalara da yüklendik.

Haliyle elektrik tüketimimiz de pik yaptı. Elbette bu durum faturalara da yansıdı. Geçen ayların neredeyse 2-3 katına çıktı bazılarımızın faturaları.

Kimi görsem yüksek elektrik faturalarından dert yanıyor son günlerde.

Bir de kesintilerden… 

Muhtemelen aşırı yüklenmeden;

Ağustos ayında Antalya’nın birçok ilçesinde ve mahallesinde elektrik kesintileri oldu.  Bazı yerlerdeki kesintiler günlerce bile devam etti.

Kimi elektrikle çalışan sağlık cihazlarını çalıştıramadı. Kiminin buzdolabındaki yiyecekleri bozuldu. Bazılarımız kurban bayramında derin donduruculara depoladığı etlerin derdine düştü.

Bazılarımız da aydınlatma penceresi olmayan binaların merdivenlerinden karanlıkta inip çıkarken düşüp yaralandı.

Elektrik olmadan asansörlerler çalışmadığı için evden dışarıya adımını atamayanlar oldu.

Hatta cep telefonlarını bile şarj edemedik.

Hapis hayatı gibi…

Bu kesintiler yüzünden eylem yapanlar bile oldu.

Meğer elektriğe ne kadar bağımlı imişiz. 

Elektrik olmadan neredeyse hiçbir işimizi göremiyoruz.

Hayat duruyor.

O halde;

Türkiye’mizin vitrini, ülkemize gelen her üç turistten birinin tatilini geçirdiği Antalya’mızı bu ayıptan, karanlıktan kurtarmalıyız.