ADINI SEN KOY…
Türk futbolunda yılların vazgeçilemeyen hastalığı kimine
göre rüyam, kimine göre yetersizlik, kimine göre beceriksizlik…
Bana göre ise her koşulda ve şartta ligi dengede tutma
çabası! Ne dengesi derseniz, yayıncı kuruluşun abone satışları, şampiyonluğa
oynayan takımlara şirin gözükme, bir lig maçı yönetmek olmuş 30 bin TL adam da diyorki
aylık yapar sana 120 bin, ne diye risk alayım düzenin karşısına geçeyim. Bu
devirde bu ekonomi de aylık 120 bin fena para mı? Nasılsa Anadolu takımlarının
hakkını savunan mı var. En fazla gece tv de 30 saniye sonra oyna devam!
Buna Antalyaspor da dahil olmak üzere ne başkanlardan, ne
yönetimden ses yükseltmek yok. En fazla bir yazılı açıklama ya da paylaşım hadi
bilemedin maç sonu kameralara 2 dakika konuşma devamı mı devamı bir daha canın yanınca!
İs artık bizim için öyle üzücü bir noktaya geldi ki, dün
akşam oynanan maçta hakkımız olan ama hakemin görmezden geldiği ne varsa teknik
heyet ve sahadaki oyuncularda tepkisiz bir şekilde kabullendi. Penaltı
pozisyonunda ne oyuncular ne kenardan pozisyonu izleyen teknik heyet reaksiyon
bile vermedi.
Sahanın içi içimizi karartıyorda dışı farklı mı sanki, her
yerde rakip takım formalı insanlar, kombineli taraftarın yerine oturmuş rakip
takım seyircileri, yerime oturmuşlar burası benim kombineli yerim dediğinizde
onlar misafir siz baska yere oturun diyen polis yada guvenlik görevlileri ve
her çıkan kavgada stat dışına çıkarılan yada hakkında 6222 işlemi yapılanın yönetmeliğe
göre olmaması gereken yerde olan rakip takım taraftarının değil Antalyaspor
taraftarının olması!
Ama dün gece için cevabını hepimiz tahmin etsekte Sayın
başkan Sabri Gülel ve yönetime net bir soru; bilet fiyatlarının, 1'inci
kategoriden 14'üncü kategoriye kadar 600 ila 2 bin 625 lira arasında değiştiği
maçta
·
Stadyumda kaç kişi vardı?
·
Toplam hasılatımız ne kadar?
·
Her tribünden ne kadar bilet geliri elde edildi?
·
Tribünlerde bu kadar görevli akreditasyonu ile
bulunan kişilerin görevi neydi?
Eğer bu soruların cevapları tahmin ettiğimiz gibiyse; Madem
tribünler bu şekilde dolacaktı. Sokaktaki vatandaşın, tanıdığını bulamayıp
çocuğunu, esini yüksek bilet fiyatları yüzünden götüremeyen Antalya’nın
kabahati neydi? Rakip takım taraftarı Antalya tribününde bu kadar rahat
davetiye ya da giriş yolu buluyorken bu şehrin çocukları in günahı neydi?
Yok, eğer hepimiz yanlış gördüysek ve çoğunluk biletliydiyse
lütfen sorulara açık ve net olarak rakamlarla açıklar mısınız?