ADF 2024'de Emine Erdoğan'a övgü
Antalya Diplomasi Forumu'nda (ADF) düzenlenen "Kadın, Barış ve Güvenlik Üzerine Yüksek Düzeyli Oturum" başlıklı panelde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın bu konudaki öncü rolü vurgulanarak, kadınların diplomaside, kriz çözümü ve barışın inşasındaki rolünün önemine dikkati çekildi.
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde düzenlenen "Kadın,
Barış ve Güvenlik Üzerine Yüksek Düzeyli Oturum" başlıklı panele, aktivist
Tevekkül Karman, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkan Yardımcısı
ve Türkiye'den Sorumlu Bölge Müdürü Ivana Zivkovic, Afrika Birliği Komisyonu
Başkanı'nın Kadın, Barış ve Güvenlik Özel Temsilcisi Bineta Diop, Bulgaristan
Cumhurbaşkanı Rumen Radev'in eşi Desislava Radeva ve Sırbistan Cumhurbaşkanı
Aleksandar Vucic'in eşi Tamara Vucic katıldı.
Aktivist Karman,
kadınların tarih boyunca savaş ve çatışmaların yıkıcı etkilerinden en fazla
etkilenen kesim olduğunu belirterek, "Savaşları tecrübe eden kadınlar,
aynı zamanda çatışmalar patlak verdiğinde zorluklar karşısında liderlik
sergilemişlerdir. Hayal bile edilemeyecek zorluklara, yerinden edilmeye,
sevdiklerini kaybetmeye, cinsel şiddete ve temel hizmetlerin çökmesine
katlanmışlardır" ifadesini kullandı.
Kadınların,
yoksulluktan, sağlık hizmetlerine ve eğitime erişim eksikliğinden de orantısız
şekilde etkilendiğini vurgulayan Karman, "Kadınlar, aynı zamanda barışın
isimsiz kahramanlarıdır. Dünyanın dört bir yanındaki toplumlarda kadınlar,
'barış inşacıları' olarak ortaya çıkmıştır. Onların fikirleri, deneyimleri ve
bakış açıları çatışmalara sürdürülebilir çözümler üretilmesinde
vazgeçilmezdir" değerlendirmesinde bulundu.
Karman, kadınların
karar alma süreçlerinde temsil edilmesi gerektiğine dikkati çekerek,
"Kadınların, kamusal hayata katılımı sadece bir eşitlik meselesi değil,
bir zorunluluk meselesidir" dedi.
Baskıcı yönetim
sisteminin küresel barış ve güvenlik için büyük bir risk ve tehdit
oluşturduğuna işaret eden Karman, "Kadınlar baskıcı yönetimle,
diktatörlükle ve otoriter rejimlerle mücadele ettiğinde onları desteklemeliyiz.
Bu, barış ve güvenliği desteklediğimiz anlamına gelir" diye konuştu.
Karman, İsrail'in
Gazze'ye saldırılarına değinerek şunları söyledi:
"İsrail işgali,
Filistinlilere karşı devam eden soykırım savaşı, insanlığın bozulmasının üzücü
bir örneği. (İsrail'in) Öldürme ve yok etme mekanizması, Gazze'deki sivillerin
hayatlarını almaya devam ediyor. Evleri yıkan, hastanelere, üniversitelere ve
ambulanslara saldıran ve milyonlarca insanı yerinden eden bu soykırımın tüm
dünya tarafından görülmesi için ortak hareket etmemiz gerekiyor. İsrail işgali,
ABD yönetimindeki destekçileri ve diğer Batılı müttefiklerince ölüme, açlığa ve
yerinden edilmeye maruz bırakılan insanlar için soykırımdır."
"EŞİTLİĞİ
SAĞLAMAZSAK NE BARIŞ NE DE KALKINMA SÜRDÜRÜLEBİLİR OLUR"
UNDP Başkan
Yardımcısı ve Türkiye'den Sorumlu Bölge Müdürü Zivkovic, foruma katılmaktan
onur duyduğunu belirterek, kadın güvenliği gündeminin Birleşmiş Milletler (BM)
Güvenlik Konseyinin 1325 sayılı kararıyla desteklendiğini dile getirdi.
Kadınların yönetim
alanındaki eksikliğine dikkati çeken Zivkovic, bu konuda daha fazla çalışma
yapılması gerektiğine işaret etti.
Zivkovic,
çalışmalarının, bilgi paylaşımı ve ekonomik güçlendirme yoluyla kadınları
değişimin yoğun bir parçası haline getirmeyi hedeflediğine dikkati çekerek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yerinden
edilmiş, mülteci kadın ve kız çocuklarının desteklenmesi Gazze, Ukrayna ve
diğer kriz ortamlarındaki çalışmalarımızın merkezinde yer almaktadır.
Kendilerini gerçekleştirme fırsatlarını artırarak ve özellikle kız çocuklarını
ve genç kadınları kariyer yollarını planlayabilecek beceri ve fırsatlarla
donatarak sosyo-ekonomik dayanıklılığı ve sosyal uyumu teşvik ediyor ve uzun
vadeli barış ve istikrara katkıda bulunuyoruz. Eşitliği sağlamazsak ne barış ne
de kalkınma sürdürülebilir olur. Eğer toplumumuzun yarısı hayallerini,
haklarını ve katkılarını gerçekleştirme konusunda geride bırakılıyorsa,
'Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ulaşamayız veya kadın, barış ve güvenlik
konusundaki taahhütlerimizi yerine getiremeyiz."
"GÜNEY
AFRİKALI KADINLARIN OYNADIĞI ROLÜ VE BUNA ÖNCÜLÜK EDEN KADINLARI TANIMAMIZ
GEREKİYOR"
Afrika Birliği
Komisyonu Başkanı'nın Kadın, Barış ve Güvenlik Özel Temsilcisi Bineta Diop,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a "kadın, barış ve
güvenlik" konularını, ADF'de her zaman gündeme getirdiği için teşekkür
etti.
Emine Erdoğan'ın
liderliği sayesinde bu konuda daha önce de birçok kez konuştuklarını aktaran
Diop, dünya genelinde yaşanan zorlukların üstesinden gelmek için kadınların
sesinin duyulduğu ve saygı gördüğü etkili diplomasinin hiç bu kadar kritik
olmadığını söyledi.
Diop, "Burada
şunu da belirtmek isterim ki İsrail'i Uluslararası Ceza Mahkemesine
taşıyanlardan biri olan Güney Afrikalı kadınların oynadığı rolü ve buna öncülük
eden kadınları tanımamız gerekiyor. Bu odada bulunan Güney Afrika Cumhuriyeti
Dışişleri Bakanı Naledi Pandor, bunu yaptığınız için teşekkür ederim"
ifadelerini kullandı.
Diop'un cümleleri
üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve diğer lider eşleri dahil
olmak üzere tüm salon, Bakan Pandor'u ayakta alkışladı.
Küresel zorluklarla
mücadele etmek ve etkili diplomasi için kadınların sesinin de duyulmasının hiç
bu kadar önemli olmadığına dikkati çeken Diop, barış süreçlerinde de kadınların
rolünü yansıtmanın önemini vurguladı.
Diop, kadınların
öncülük ettiğinde fark oluşturduğuna işaret ederek, Afrika'da da birçok
politika ve program yürüttüklerini ve birçok başarı elde ettiklerini söyledi.
Afrika Birliği
ülkelerinin yüzde 61'inin Ulusal Eylem Planı'nı benimsediğini aktaran Diop,
bunların uygulanmasına ve etkili olmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
"KADINLAR
SADECE KURBAN OLMAMALI"
Kadınların nasıl
korunabileceğinden ve karar alma sürecinin parçası haline getirildiklerinden
emin olunması gerektiğini belirten Diop, "Kadın arabulucular gibi
mekanizmalar oluşturuyoruz. Kadınların kriz çözümünde bulunduğundan emin
olmalıyız, sadece kurban olmamalılar. Dediğiniz gibi onlar dayanıklı ve katkı
sağlayabilirler" ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi (BMGK) reformuna ilişkin Bineta Diop, "Önce o masanın
etrafına bir kadını dahil etmekle başlayalım. Böylece Filistin'deki, dünyanın
farklı yerlerindeki ve benim kıtamdaki zorluklara da dikkati çekebilirler"
dedi.
Diop, ilk olarak tüm
sektörlerde liderlik düzeylerinde diplomasi dahil kadınların sayısını
artırmaları gerektiğini kaydederek, genç kadınlara destek olunmasının ve kadın
liderlerin artırılması için girişimlere yatırım yapılması gerektiğinin altını
çizdi.
Barışı
sağlayabilecek kişilere alan verilmesi ve bakış açısının değişmesi gerektiğini
ifade eden Diop, kadın hareketlerine yatırım yapmaları gerektiğine işaret etti.
Diop, kadın, barış
ve güvenlik üzerine çalışılıp kadınların özel sektör dahil dış politika,
diplomasi, sosyal, ekonomik ve siyasi alanda rolünün artırılmasına dikkati
çekti.
"KALICI
BARIŞTA KADININ ÖNEMİ"
Bulgaristan
Cumhurbaşkanı'nın eşi Desislava Radeva, Emine Erdoğan'a bu etkinliği
düzenlemekteki girişimi ve liderliği için teşekkür ederek, "Kadın, Barış
ve Güvenlik" konulu bu panelde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile
getirdi.
Radeva, bu konunun
dünyada şiddetin ve krizlerin arttığı bir dönemde çok önemli olduğunu
belirterek, silahlı krizlerin kadınlar ve kız çocukları üzerinde orantısız
şekilde daha fazla negatif etkisinin olduğunu ifade etti.
Kadınları
güçlendirmenin, barış ve güvenlik alanlarında daha aktif rol oynamalarını
sağlamanın önemine dikkati çeken Radeva, Emine Erdoğan'ın kadınların toplumdaki
rolü konusunda onu etkilediğini söyledi.
Radeva, kadınların
gelecek nesillerin ahlaki terbiyesini inşa ettiklerini belirterek, şiddeti
kınayan, sorumlu ve barışçıl vatandaş olarak yetişen çocukların, kalıcı barışa
ulaşmada en güçlü temeli sağlayacağını vurguladı.
Uluslararası
toplumun, kadınların barış inşası ve koruması sürecinde daha etkili olması için
çabalaması gerektiğini belirten Radeva, "Anne olarak kadınların öneminin
anlaşılması ve barış süreçlerine aktif dahil edilmelerinin desteklenmesi kilit
öneme sahip" ifadesini kullandı.
"KADINLAR
KARAR ALMA SÜRECİNDE OLMALI"
Sırbistan
Cumhurbaşkanı'nın eşi Tamara Vucic, 3. ADF kapsamında düzenlenen bu önemli
program için Emine Erdoğan'a saygısını ve hayranlığını dile getirerek, dünyayı
ya da bir parçasını değiştirmek istiyorlarsa bunu eski temellerle ve
prensiplerle yapamayacaklarını söyledi.
Vucic, aynı düşünce
tarzının ve yaklaşımın, aynı çözümlere götüreceğine işaret ederek, bundan
memnun olamayacaklarını, bu konuya yeni bir enerjiyle yaklaşılması ve eski
yaklaşımdaki sorunların anlaşılmaya çalışılması gerektiğini ifade etti.
Dünyayı
gözlemlemedeki paradigma değişiminin gerekli ve kaçınılmaz olduğunu söyleyen
Vucic, kadınların da karar alma sürecinde olmaya, barışa katkıda bulunmaya,
dengeyi anlamaya ve ailelerini korumaya hakkı olduğunu belirtti.
Vucic, çözümün
birlik olduğuna dikkati çekerek, "Çünkü sadece ortak güçler politikaları
şekillendirebilir, kaynakları mobilize edebilir, Sürdürülebilir Kalkınma
Hedefleri'ne ulaşmak için amaçlanan faaliyetleri tanımlayabilir, kadın, barış
ve güvenlik gündemini tamamen uygulayabilir" dedi.
Sözlerini, Emine
Erdoğan'ın 2018'de bir konuşmasına atıfta bulunarak tamamlamak istediğini
kaydeden Vucic, "Toplumların yeniden inşasında, ortak değerlerin
yüceltilmesinde başrolün kadınlara düştüğüne inanıyorum" ifadesini
kullandı.
İHA