ADAY YAĞMURU FIRTINA BORAN

Her zaman söylerim, “Antalya’da kayıp iki mevsim vardır. Bir saat sonra havanın ne olacağını kestirmek güçtür” diye. Bu tezim beni bugüne kadar hiç yanıltmadı.

Cumartesi günü de aynen böyle oldu. Gerçi meteoroloji uyarmıştı. Öğleye kadar hafif yağmur, öğleden sonra sağanak, akşama doğru şiddetli yağış, sonrası ise fırtına boran. Sanki gök yarıldı.

Son yıllarda şehir merkezi de dâhil en küçük bir yağmurda bile su baskınları yaşanıyor. Amma cumartesi akşamı ve gecesi yaşanan bunun ötesindeydi.


Şehir merkezinde yapılan ölçümlere göre metrekareye 196 kilogram yağış düşmüş. Lakin asıl yağışı alan bölge Kepez. Tamı tamına metrekareye 173 kilogram yağış düştü.

Kumluca 130 kilogram, İbradı 118 kilogram, Kemer 106 kilogram, Muratpaşa 103,6 kilogram, Kaş 101,7 kilogram, Konyaaltı 94,6 kilogram yağış aldı. Konyaaltı ucuz yırtmış. Gerçi 200 kilogramı aşan yağışı gören Antalya için bu rakamlar fındık-fıstık gibi.


Tabi yağışın yanında bir de fırtına vardı. Saatteki hızı 60 kilometreyi aşan rüzgâr nedeniyle Yat Limanı'ndaki 28 metrelik tekne ile küçük bir balıkçı teknesi battı. Ayrıca Side balıkçı barınağında da 3 tekne battı.

Şehir merkezinde alt geçitlerdeki rögarlar tıkandı; onlarca araç yolda kaldı. Ev ve işyerlerini su bastı. Halk otobüslerinin içi sularla doldu. Tramvay seferleri durdu.

Irmağa dönen yollarda araçlar yollarını şaşırıp tramvay hattına çıktı. Yardım çağrılarının birçoğuna cevap verilmedi. İnsanlar kendi başlarının çaresine baktılar. Daha doğrusu kaderleri ile baş başa bırakıldılar.


Park haline dönüşen yol kenarlarındaki araçların üzerine ağaçlar devrildi. Bunlar gördüklerimiz, yazılıp çizilenler ve sosyal medyada yapılan paylaşımların bir bölümü. Eksiği var fazlası yok…

Ancak benim asıl temas etmek istediğim konu, her yağışta Antalya’nın niye bu görüntüleri yaşadığıdır. Tabi bunun mutlaka bir nedeni vardır. Elbet konunun yetkilileri açıklama yapacaktır.

Yaşanan acı tablo bir kez daha ihmali işaret ediyor. Daha önceki yaşananlara baktığımız zaman ortaya çıkanlar; vurdumduymazlık, iş bilmezlik, beceriksizlik, liyakatsizlik…


Yahu Amerika’yı yeniden keşfetmeyeceksiniz. Altı üstü kış sezonuna girerken rögarları ve yağmur suyu mazgallarını temizleyeceksiniz. Hepsi bu! Geçmişte yapılan bu işlemi yapmak çok mu zor?

Ama baştakilerin derdi başka, alttakilerin derdi de ışıltılı hayatlarda olunca bu son kaçınılmaz oluyor. Fırtına, boran ve yağışın bedelini ağır ödeyen vatandaş bunun faturasını seçimde çok ağır ödetir.

ADAY ADAYI YAĞMURU

Antalya bir gün öncesi fırtına, boran ve su baskınları ile boğuşurken dün güneş açtı, lodos esti. Fakat özellikle AK Parti’de siyasetteki seçim rüzgarının heyecanı dinmedi.

Birçok seçim geçirdim bu şehirde. İlk kez böylesine belediye başkanlığı aday adayı bolluğu gördüm. Elbet AK Parti’nin dışındaki partileri de yazacağım ama bugün temayül yoklamasını ele alacağım.

Dün Kepez Turgut Özal Spor Salonu’nda AK Parti’nin 19 ilçeden 81 belediye başkan aday adayı temayül yoklamasına katıldı. Bir nebze seçime hazırlık yani antrenman gibiydi.

Aday adayı yoğunluğu ilçelere göre çok farklılık göstermiş. Merkez ilçelerde durum enteresan. Büyükşehir adayına seçim kazandıracak Muratpaşa’da 2 aday adayı varken, Konyaaltı’nda Allah rızası için bir aday adayı bile başvuru yapmamış! Kepez’de 7, Döşemealtı’nda 5, Aksu’da 4 aday adayı var.

Bazı ilçelerde durum çok enteresan. Aday adayı yağmuru var. Örneğin Manavgat’ta 10, Serik’te 9, Kumluca’da 5, Elmalı’da 6; Finike, Demre ve Gazipaşa’da ise 5 aday adayı var. Alanya, İbradı, Korkuteli ve Kaş’ta 1, Kemer’de de 4 aday adayı mevcut.


Ortaya çıkan tablo bu. Tabi dün partililer gönüllerinden geçen adayın kimin olduğunu belirtmek için kendi ilçelerinden 3’er isim belirleyip oy kullandı. Bir ve iki aday adayı olan ilçeler daha şanslı.

Çıkacak sonuçlar elbette belirleyici olmayacak lakin AK Parti İl Yönetimi ve sonrasında da Genel Merkez’e bir fikir verecek. Bunlar rutin olacak işler. Bundan sonra listede yer almayan isimlerden de belediye başkanı adayı çıkartılırsa -geçmişte olduğu gibi- şaşmamak gerekir.

Benim anlamadığım bazı ilçelerde yoğunluk varken bazılarında zar zor aday adayı çıkmış gibi bir görüntü var. Özellikle de Muratpaşa’da. Sanki kimse risk almak istemiyor. Aday adayı olan iki isimde “Kaybedecek bir şeyimiz” yok misali çıkmışlar ortaya.

Hele hele iktidar partisinden Konyaaltı’nda bir tek aday adayının bile çıkmaması çok manidar ve düşündürücü. Acaba bu ilçenin yöneticileri “Ne yaptılar, neler yaparlar” diye bir bakmak lazım.

Hadi bazı ilçelerdeki yoğunluğu anlıyorum. Kimin başkan kimin meclis üyesi olabilmek için yolun açılması amacıyla başvurduğunu da iyi biliyorum. Amma seçimi kazandıracak Muratpaşa ve Konyaaltı’nın ES geçilmesini anlayamıyorum.

Umarım Antalya’nın fırtına ve boranı, aday adayı yağmurunu sel olup başka yerlere sürüklemez. Çünkü falezlerden aşağı denize akıp gitmek gibi bir düşünce varsa bir değil iki kez düşünmek gerek.