ADAMLIK ÖYLE KOLAY İŞ DEĞİL

Yerel seçimler yaklaştıkça, başkan aday adayları piyasaya çıkıp fink atmaya başladı. Haliyle bize de bol bol malzeme çıkıyor. Hemen hemen her gün yeni bir konu ile konuk oluyorlar. Fakat CHP’li aday adayı veya mevcut başkanlar konuk olmak için 100 metre yarışındalar mübarek. Her sözleri birer inci tanesi gibi. Onları destekleyenler ise başka bir alem.

Bugün de sizlere yine bir CHP’li başkan aday adayından ve onu destekleyen çok sevdiğim bir arkadaşın övgü dolu sözlerinden bahsedeceğim. Sonra da buradan yola çıkarak yazımın başlığını tarif edeceğim.

Yer, Kepez CHP İlçe Başkanlığı; kahraman, aday adaylığı başvurusu yapan CHP’li Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mesut Kocagöz. Aynı zamanda bir ay öncesine kadar Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Meclis Başkan Vekili idi kahramanımız.


Kocagöz, Büyükşehir’in iştiraki ANET’in Yönetim Kurulu Başkanı. Kendisi siyasete MHP’den atılmış, AK Parti’den Kepez Belediye Meclis Üyesi seçilmiş ve önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e de Meclis Başkan Vekilliği yapmış bir isimdi.

Buraya kadar yazdıklarım siyasi hayatta olabilecek mevzular. Aslında olmaması gerekenler amma öyleymiş gibi gösterildiği için mecburen kabul görüyor. Sonrası ise detaylarda.

Öncelikle Kocagöz’ün adaylık başvuru törenine bir göz atalım. Kahramanımız 100-150 kadar destekçisi ile bir başkan edasıyla başvuru yapmış. Öncesinde Kepez’deki ana güzergahlarda yer alan aydınlatma direklerine boy boy afişleri asılmış. Gören de cumhurbaşkanını falan karşılayacak zanneder.

Neyse, hevestir hevesini alsın zat-ı muhterem. Hoş görelim bakalım. Tören yapılıyor, Mesut Efendi konuşuyor, mitinge gelenler de bol akış ve tezahüratlar eşliğinde kendisini destekliyorlar. Bu da normal. Benim çok sevdiğim anons spikeri Bülent Yurdakul kardeşim de törende bu görevi üstleniyor. Ama Bülent biraz havaya girmiş ve törene kendini kaptırmış olmalı ki başlamış konuşmaya. Neler mi söylemiş?

“Siyasi görüşün ne olursa olsun oy ilk önce adam gibi adama verilir. Mesut ağabey adam gibi adamdır. Bizler de burada ona canı gönülden destek için buradayız. Başka partilerden olabiliriz. Sonuçta hepimizin ortak derdi memleketimiz. Benim annem Kepezli, babam Kepezli, ben Kepezliyim. Ben başka partiliyim önemli değil. Ama adam gibi bir adam işin başına gelecekse biz gönlümüzü de koyarız, oyumuzu da koyarız, sülalemizi de getiririz. Eşimizle, dostumuzla da sonuna kadar da arkasında dururuz. …Ama şu kalabalık, şu coşku gösteriyor ki doğru adam, doğru karar Mesut Kocagöz.”


Eyvallah. AK Partili olduğu bilinen ve yıllarca AK Parti’nin programlarında görev almış Bülent kardeşim diyorsa -ki demiş- tüm bunlar kendine göre doğru olabilir. Amenna.

Amma bana göre öyle değil. Adam adamlığı öyle kolay iş değildir be Bülent kardeşim. Niye mi? Öncelikle Mesut Kocagöz’ün Menderes Türel’i niye yarı yolda bıraktığını sonra da AK Parti’den niye ayrılıp CHP’ye geçtiğini iyi bir irdelemek lazım. Gerçi sen de iyi biliyorsun bu konuyu. Tekrar deşelemeye gerek yok.

Neyse biz adamlık meselesine dönelim. Şimdi bu yazdıklarıma bakıp aslında ADAMLIĞIN TARİFİNİ yeniden yazmakta fayda var öyle değil mi? Anladığım kadarıyla bu aralar sıkça duyduğumuz ADAMLIK kavramı bir ahlaki mertebeyi işaret etmek için kullanılıyor. Oysaki son dönemde bu kavram ayaklar altına alındı.

Zordur adam gibi adam olmak, herkese nasip olmaz! Doğarsın, büyürsün ama öyle kolay kolay adam olamazsın. Oldum zannedersin ama altı boştur bu işin! Adam olmanın da bir jargonu vardır. Kendi çapında kriterler oluşturur. Peki Mesut Efendi de var mı bu?


Kimsenin kimliğinde de adam diye yazmaz zaten. O adamlık vasfını toplum değerlendirir ve kişinin üzerine yapıştırır. Kimine yakışır, kimisine de birkaç kat bol gelir! Adam olmak zor zanaattır. Adam olmak, adam gibi yaşamak, adam olarak ölmek ve adam diye anılmak her babayiğidin harcı değildir be Bülent kardeş.

Mesut Efendi ve onlar gibi olanlar birbirlerini satmayı severler. Birbirlerinin kazdıkları kuyularının içerisinde tilki misali gezerler! Burunları çok iyi koku alır, kulakları tilkiden daha iyi duyar. Rüzgar nereden eserse oraya doğru dümen kırarlar. Amma fırtınada ilk zarar gören yine onlar olacaktır lakin hiç hesap etmezler.

Nasıl mı? Bak Bülent kardeşim; senin “Adam gibi adam” dediğin Mesut Kocagöz en son bir Whatsapp grubunda vekili olduğu Muhittin Böcek’i bile satmıştır da ondan. Daha ne diyeyim? Biraz daha yazayım değil mi kardeşim? Adamlık öyle kolay değildir be dostum!

Ha unutmadan Mesut Kocagöz’ün nasıl iyi bir CHP’li olduğuna da değinelim! Kendisi bunu çok iyi tarif ediyor aslında şu cümlelerle; “…Kepez'de 30 yıldır iktidar olamayan Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu seçimde iktidar yapma sözü veriyorum. Desteklerinizi bekliyor ve birlikte Kepez'i hak ettiği yere taşıma sözü veriyorum. Kepez'de Değişim Vakti!...”

Yahu bu nasıl iyi bir CHP’lilik, nasıl bir hesap kitap yapmaktır? Ben bu cahil halimle bile şöyle bir iki araştırma yaptım ve gerçek rakamları bulup çıkardım. Bak şimdi, “Adam gibi adam” olduğu iddia edilen Mesut Kocagöz efendi bir kere Kepez ilçe olalı daha şunun şurasında 14 yıl olmuş. Yani 2009’da ilçe olmuş Kepez için 30 yıl nereden çıktı?

Acaba CHP’yi mi kastetti diye baktım o da öyle değil. CHP 1950’den beri tek başına iktidar olamamış. Sadece 1977 yılında birinci parti olarak çıkmış seçimden. 1991 yılında da yani bundan 32 yıl önce koalisyon hükümetinde yer almış.

Gördün mü iyi CHP’li Kepez Belediyesi Başkan Aday Adayı Mesut Efendi? Vallahi sen iyi ki bu kafa ile ANET’i batırmamışsın. Hoş hesap kitap sonra ortaya çıkar ona da bakarız.

Velhasıl kelam sadece adının önüne eklenen sıfata hürmeten adam yerine konmakla, adam olmak aynı şey değildir. Sıfatlar geçici adamlık kalıcıdır bilesiniz!