ACILAR VE SEVİNÇLE DOLU ACAYİP BİR GÜN

Antalya’da yaşayanlar için sıradan nemli bir hafta sonuydu geçtiğimiz cumartesi. Ancak bu sıradanlık önce Gaziantep sonrada Mardin’den peş peşe gelen kaza haberleri ile acıya döndü.

Gaziantep’te yaşanan kazada 2 meslektaşımız, 4 sağlık, 2 itfaiye personeli görev şehidi olurken 16 vatandaşımızı yitirdik. Bu elim kazanın üzüntüsü geçmeden ikinci acıyla sarsıldı.

Bu kez de Mardin Derik’teki kazada bir polis şehit olurken toplam 20 kişi yaşamını yitirdi. İki kaza 36 can kaybı, onlarca yaralı. Bir tarafta nem bir tarafta kazalar içimiz yandı resmen.

Bu iki kaza, kurallara uymadığımız müddetçe daha çok canların yanacağı, ocakların söneceğini bir kez daha bize gösterdi. Çünkü iki kazada hep insan hatası kaynaklı!

Hal böyle olunca ne kadar önlem alınırsa alınsın kazaların önüne geçilemiyor maalesef. Dilerim ki kurallara tam manasıyla uyar ve ocakların sönmesinin önüne geçeriz.

Her iki kazada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilemekten başka çere gelmiyor elimden.

Tam bu duygularla yüreğim acı dolu, Antalya’nın neminden içim yana yana Antalya Stadı’na Antalyaspor-Trabzonspor maçına gittim. Kazalar keyfimi kaçırmıştı çünkü.

Lakin maçta peş peşe gelen 2 gol ile keyfim azıcıkta olsa yerine geldi. Maç 2-2 olana kadar. Lig maçında yaşananlar nedeniyle taraftarlar ve takımın içinde ateş sonradan alevlendi.

Önce 3-2, sonra 5-2’ye kadar son saniyede skor. Sanırım Trabzon’da yaşanılan ve yaşatılanlara sonradan yapılan açıklamalara saygı çerçevesinde en iyi cevap verilmiş oldu.

Bir tarafta 36 can kaybının acısı, diğer tarafta ise Antalyaspor’un 5-2’lik müthiş galibiyetinin sevinci! İnanın acayip bir duyguydu bu. Acı ve sevinci aynı gün bir arada yaşamak.

Hani şu can kayıpları olmasa yüksek neme rağmen tadından yenmeyecekti 5-2’lik galibiyet.

FRAPORT TAV’IN TAVRI!

Antalya’da son dönemde yerel medyayı yok sayma geleneği başlatıldı. Kimisi toplantılara Antalya medyasını davet etmez, kimisi bir dizi yasaklama kararı getirir.

Hatta öyle bir hal alıyor ki bu durum; “Bizim isin sıradan insansınız. Hiçbir ayrıcalığınız yok” demeye getiriyorlar. Amma iş haber yaptırmaya gelince peşimizden ayrılmıyorlar.

İşte buna benzer bir olay daha yaşandı. Antalya Havalimanı bir İstanbul veya Esenboğa kadar hareketli bir yerdir. Geleni gideni en fazla olan havalimanlarımızdan biridir. Özelikle yaz sezonunda!

Burası, 2007 yılında DHMİ ile imzalanan protokolle 2024 yılı sonuna kadar, Ic İçtaş İnşaat ve Alman Fraport'un ortaklığında kurulan ICF Airports tarafından işletilmeye başlandı.

O dönemde ‘Sarı Basın Kartı’ olanların havalimanı otoparkına giriş ve çıkışları ücretsizdi! ICF Airports yönetimi de Antalya Gazeteciler Cemiyeti ile anlaşma yapıp bu kuralı devam ettirdi.

Bu kural Fraport TAV’ın Antalya Havalimanı işletmeni devralmasına kadar devam etti. FTA’da bu sisteme Ağustos 2022’ye kadar uydu. Ne olduysa bundan sonra oldu.

Bizim medyanın yere göğe sığdıramadığı, haberlerini şaşalı olarak manşetlerine taştığı Fraport TAV gazetecilere yasak getirdi, BASIN KARTI imtiyazını iptal etti.

Yapılan görüşmeler sanırım sonuç vermedi ve ücretli uygulama başladı. Şimdi buradan meslektaşlarımızı çağrıda bulunuyorum, “Bizi yok sayanları bizde yok sayalım mı” ne dersiniz?

PARANIN AKACAĞI YER!

Antalya’da uzun bir süredir su faturalarında yaşanan artışın gerekçesini buldum desem inanır mısınız? Evdeki muslukları açarken ASAT’ın borcunu ödeyeceğiz de ondan.

Su faturalarının son dönemdeki veya yeni dönemdeki yüksek gelecek olmasının nedeni; ASAT’a yeni borçlanma yetkileri verilmesi!

ASAT Genel Kurulu’nda, ek gider bütçesi 1 milyar 900 milyon TL, ek gelir bütçesi 1 milyar 437 milyon TL, borçlanma ise 463 milyon TL, yedek ödenek ise 80 milyon 45 bin lira oldu.

Neresinden baksanız yine borçlanılacak. Tabi bu iş bununla bitmedi. Antalya Atık Yönetim Kanalizasyon Projesi’ için Fransız Kalkınma Ajansı’ndan alınacak 59. 8 Milyon Euro kredi alınacak!

Hani ne diyordu bizim siyasiler ‘Geliyor gelmekte olan’. Hadi bakalım herkes indirim beklerken faturalar iki katına çıkacak gibi görünüyor. Bu borcu bize ödettirecekler anlaşılan.

BAŞKASI OLMA KENDİN OL

Antalyaspor’un eski Başkanı Ali Şafak Öztürk’ün renkli ve yaşantısını ve çocuksu hareketlerini bilmeyen yoktur. İşadamı ve başkan olmasına rağmen ağırlığını koruyamamıştır.

Bu ruh halini kimi zaman basın toplantılarına, kimi zaman sosyal medyaya ki zamanda tribündeki hareketlerine yansıtıyor AŞÖ. Son olarak paylaştığı bir fotoğraf bunun açık kanıtı!

AŞÖ, sosyal medyadaki hesabından yüzünde geçi bir dövme olan fotoğrafını paylaştı. Tıpkı ünlü boksör Mike Tyson gibi. Hatta onun fotoğrafı ile!

Şimdilerde Türkiye 1. Ligi ekiplerinden Bodrumspor’un da başkanı olan Öztürk’ün bu halini görünce inanın şaşırdım ve aklıma ‘Başkası olma kendin ol’ şarkısı geldi.

Hadi AŞÖ, “Başkası olma kendin ol.”