Acil servislerde ‘yaz’ yoğunluğu
Kusma, ishal ve ateş vakalarının arttığı söylenen acillerde bu yönde yoğunluk olduğu iddiasını yanıtlayan Akdeniz Üniversitesi Acil Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Süleyman İbze, “Yazın getirdiği gıda ilişkili bazı ishal durumlarında, mide-bağırsak iltihabı durumlarında artış var. Daha çok bu vakaları görüyoruz ama bunu bir salgın olarak nitelendirmek doğru bir tanımlama olmaz” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Acil Anabilim Dalı
Öğretim Görevlisi Dr. Süleyman İbze, yaz aylarında artış gösteren kusma, ishal
ve ateş vakalarının bir salgın oluşturmadığını açıkladı. İbze, yazın
sıcaklıkların gıda bozulmalarına yol açtığını ve bu durumun bazı gastroenterit
vakalarına neden olduğunu belirtti. Ancak, acil servislerde belirgin bir
yoğunluk yaşanmadığını vurgulayan İbze, viral enfeksiyonlar ve gıda kaynaklı
hastalıkların doğal bir artış gösterdiğini ifade etti. Çocuklar arasında havuz
ve toplu oyun alanlarında enfeksiyon riskinin yüksek olduğunu belirten İbze,
enfeksiyonlardan korunmanın en etkili yolunun sık el yıkama ve güvenli gıda
tüketimi olduğunu söyledi. Bölgede şu anda belirgin bir acil yoğunluğu
olmadığını ancak bazı sağlık sorunlarında artış gözlemlendiğini belirten İbze,
yaz aylarında viral enfeksiyonlar ile gıda ilişkili ishal vakalarının arttığını
ifade etti. Yazın özellikle yüksek sıcaklıkların, gıdaların bozulmasına ve
bakteriyel enfeksiyonlara yol açtığını belirten İbze, kremalı ve mayonezli
yiyeceklerin, beyaz etlerin ve fast food ürünlerinin risk taşıdığını söyledi.
Bu tür gıdalardan kaynaklanan hastalıkların genellikle kısa süreli ateş, karın
ağrısı ve ishal ile seyrettiğini, bulantı ve kusmanın da eşlik edebileceğini
ekledi. Pandemiden çıkmış bir toplum olarak bu dönemde hastalıkların doğal
seyrinde olduğuna dikkat çeken İbze, "Yazın getirdiği gıda ilişkili bazı
ishal durumlarında, gastroenterist (mide, bağırsak iltihabı) durumlarında artış
var. Bunu bir salgın olarak nitelendirmek doğru bir tanımlama olmaz. Sadece
hastalığın doğal seyrinin zirveye doğru tırmandığı zamanlar diyebiliriz” dedi.
ÇOCUKLARDA ENFEKSİYON SEBEPLERİ
Çocuklarda ise viral enfeksiyonların daha
sık görüldüğünü ifade eden İbze, “Özellikle çocuk yaş grubunda daha çok viral
sebepleri görüyoruz. Burada da en sık sebep yine fekaloral bulaş dediğimiz,
temiz olmayan gıdaların ya da temiz olmayan ortamların ağız yoluyla mikrobun
vücuda alınması sonucunda ortaya çıkan durumlar. Özellikle havuzlar, toplu oyun
alanları, çocukların toplu vakit geçirdiği yerler burada risk faktörü olarak
yer alıyor. Çocuklar yerleri kontrol edemiyoruz. Yani etrafa dokunup ellerini
ağızlarına götürüp bulaşın gerçekleşmesi sebep oluyor” diye konuştu.
HAVUZLARDA ENFEKSİYON RİSKİ
Havuzlar ve toplu oyun alanlarında bulaş
riskinin yüksek olduğunu belirten İbze, “Havuzlardan özellikle bu dönemde
bulaşları sık görüyoruz. Yaz dönemi çocuklar sıkça havuzlara gitme talebi içerisinde
oluyor. Aileler bunu karşılamak için havuza götürüyor. Çocuklar daha kırılgan
bir yaş grubu olduğu için, çocuk hasta grubunda bulantı, kusma, ishalin daha da
ciddi alınması gerekli koşullarda, eğer çocuk yeteri kadar sıvı tüketemiyorsa,
genel durumunda bir düşkünleşme varsa, bulantı, kusması durdurulamıyorsa ev
şartlarında mutlaka bir hekim değerlendirmesine götürülmesi gerekiyor” dedi.
“KLİMA ÇARPMASI DİYE BİR ŞEY YOK”
Klima çarpması aslında hani bizim
toplumsal olarak tanımlandığını ama esasında böyle bir hastalık olmadığını
vurgulayan Süleyman İbze, “Yazın ve kışın kapalı alanda bulunduğumuz için viral
hastalıklar, solunum yoluyla bulaşan hastalıkların arttığını görüyoruz. Yazın
da aslında biz sıcaktan korunmak için kapalı alanları tercih ediyoruz.
Özellikle sıcak iklim koşullarında Antalya gibi bir yerde düşündüğümüzde
klimayı daha etkin olması için kapıları kapatıyoruz ve bu alanlarda kalıyoruz.
Haliyle bu da yine solunum yoluyla bulaşan hastalıkların ya da damlacık yoluyla
bulaşan hastalıkların artış göstermesine sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
ENFEKSİYONDAN KORUNMANIN YOLLARI
Enfeksiyon durumlarından korunmanın yollarını
anlatan İbze konuşmasını, “Bu durumda yapacağımız şey aslında çok basit; enfeksiyondan
korunmanın en temelinde her zaman elimizi sık yıkamak var. Bunu çocuklarımız için
de yapmalıyız. Erişkinler için de bu durum söz konusu. Onun haricinde el
dezenfektanının kullanılma önemli. Güvenliğini bilmediğimiz gıdaların, suların,
iyi yıkanmamış gıdaların ya da kirli su olduğunu düşündüğümüz suların
tüketilmesi uygun değil. Dışarıda beklediğini düşündüğümüz gıdaları yine
tüketmemeliyiz” diyerek sonlandırdı.