AÇ ŞU KLİMAYI ŞOFÖR, SICAKTAN PİŞİYORLAR

Yaz sıcakları başladığında her yıl Antalya’da aynı sorun yaşanıyor. Halk otobüsünü kullanan vatandaşın ortak derdi KLİMA. Zaten halk otobüslerini kullanan ya dar gelirli kesim, ya da emekliler. Hatta evde otururken canı sıkılıp şöyle bir gezmeye çıkan yaşlılar.

Kimi tansiyon, kimi de kalp hastası, kimi kilolu, kimi de hamile. Pandemi bittiği için sayısı kısıtlaması da kaldırılınca otobüsler tıkış tıkış.  Zaten uzun süreden beri Antalya trafiği felç ve insanları sıcaktan çileden çıkartmaya yetmiyormuş gibi bir de KLİMA meselesi çıktı.

Otobüsü tercih ettin ve kısa mesafe için de binsen, iniş noktasına kadar gitmek istesen de terlememek ne mümkün! Tabiri caizse SUCUK misali yani sudan çıkmış BALIK gibi oluyorsun. Yolcular bas bas bağırıyor, “ŞOFÖR EFENDİ AÇ KLİMAYI PİŞİYORUZ” diye ama dinleyen kim.

Denetim yok, şoförler bildiklerini okuyor. Ama iş para meselesine gelince tehdit etmesini biliyorlar. Herkese rest çekip istediklerini alıyorlar. Fakat iş KLİMAYA gelince sus pus. Sizi gidi uyanıklar sizi! Yakıt biraz fazla gidecek diye ÜÇ MAYMUN’U oynuyorsunuz değil mi?

Yahu bu araçlara binen sizin anneniz veya babanız, eşiniz ve çocuğunuz olabilir. Onların bu hallere düştüklerini ve yaşadıklarını gözünüz önünü bir getirin hele. Elinizi vicdanınıza koyun ve bu işi bir düşünün. Hadi açın şu KLİMALARI!

BAŞKAN UYARDI AMA

Vatandaştan gelen KLİMA şikayetleri Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de gündem oldu. Meclis üyeleri sorunu gündeme getirince Başkan Muhittin Böcek’in nihayet çileden haberi oldu. Başkan Böcek, meclis salonundaki Otobüsçüler Odası Başkanı ve yönetimine klima uyarısında bulundu. Bana göre böyle bir uyarı gereksiz. Neyin uyarısı bu?

Benim bildiğim böyle bir sorun olmaması gerekir. Çünkü burası Antalya kardeşim. Temmuz-Ağustos’ta sıcaklık ortalaması 35-40 derece arası. Yani KLİMA zorunlu. Açın bakın yönetmelikler bile bunu söylüyor. Sonra kalkıp neredeyse otobüsçülere ricada bulunuyorsunuz. AÇACAKSINIZ deyip kestirip atacaksınız.

Ama maalesef öyle olmamış. Böcek, “Tüm meclis üyesi arkadaşlarımın ve Antalya halkının bir talebi var. Yaz geldi klimalar çalışmıyor diyorlar. Bu konu ile ilgili herkesin talebi budur. Biz taşıyanların da memnun olmasını, taşınanların da memnun olmasını istiyoruz” demiş.

Başkanın bir LÜTFEN demediği kalmış. İstedikleri parayı verdiysen sende bu KLİMA konusunda gereğini yapacaksın Başkan. Açmayanları SEFERDEN MEN edeceksiniz ki halk terleyeceğine onlar terleyecek.

Yoksa, Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan’ın kuklası olur kalırsınız haberiniz ola.

GERÇLERE NAZAR DEĞDİ         

Antalya’da son birkaç gündür siyaset dünyasına nazar değdi. Önce CHP’de sonra AK Parti’de beklenmedik iki ölüm olayı yaşandı. Geçtiğimiz hafta sonu CHP Konyaaltı Gençlik Kolları Başkanı Deniz Demiral, elim bir trafik kazası sonucu genç yaşta hayata veda etti.

Siyaset bu genç ölüme üzülürken ardından dün de AK Parti Kepez Gençlik Kollarında görev alan Hasan Hakan Coşkuner’in vefat haberi duyuldu. İki genç insan peş peşe yaşama veda etti. Siyaset dünyasının gençlere ihtiyacı varken onların kaybı hem AK Parti’yi hem de CHP’yi üzüntüye boğdu. Bir tarafta alın yazsısı diğer tarafta nazar.

Allah mekanlarını cennet eylesin.

Ancak hafta sonunda CHP’li Demiral’ın Akseki’deki cenaze töreni dikkatimi çekti. Hem CHP’liler hem de AK Partililer yan yana saf tutmuştu. İki partinin il başkanı ve parti yöneticileri dahil.

Deniz’in ölümü sanki bazı şeyleri hatırlatmış gibi geldi. “Keşke her zaman aynı görüntüleri sadece cenazelerde değil de birçok alanda yaşayabilsek” diye düşünmeden edemedim.

ŞORAY ÇOK HAKLI

Televizyondan birçoğumuzun tanıdığı Şoray Uzun tam yerinde bir eleştiride bulunmuş. Benim meslektaşım ve TSYD’den üye arkadaşımız.

Şoray, hafta sonunda Kırkpınar güreşlerini izlemiş ve şöyle bir eleştiride bulunmuş, “Sevgili Ali Gürbüz'ün 4. Başpehlivanlığını kutluyorum. Maalesef neredeyse son on yıldır Kırkpınar'da şöyle sağlam bir güreş izleyemiyoruz. Hemen tüm finaller puanlamaya kalıyor. Tek puan ile başpehlivan olunuyor. Bu kadar sığ strateji ata sporumuzun seyir zevkini kırıyor.”

Bunu tespiti yaparken Ali Gürbüz’ün Kırkpınar Başpehlivanlığını görmezden gelmemiş. Tam aksine başarısını kutlamış. Tespiti yaparken hedefinin Ali Gürbüz olmadığını açıkça göstermiş.

İnanın Şoray tam yerinde ve haklı bir tespitte bulunup eleştiride bulunmuş. Hakikaten son yıllarda şu puanlama güreşleri yüzünden Kırkpınar’ın zevki kalmadı. Şöyle PAT diye pehlivanların sırtını yere getiren güreşler izleyemez olduk.

Umarım önümüzdeki yıllarda ya kural değiştirilir ya da bizim pehlivanlar biraz daha gayret gösterirler de izlerken zevk alırız.