A’DAN Z’YE TURİZM

Turizm, çok yönlü ve karmaşık olay ve olguları kapsadığından dolayı çok çeşitli tanımları yapılan bir kavramdır. Turizm kavramını tanımlayan kişilerin konuya bakış açıları ve önem verdikleri unsurların farklı oluşu, turizmin birçok tanımlarının yapılmasına yol açan nedenlerdir.

 Turizmi, “insanların temel uğraşıları dışında boş kalan zamanlarını değerlendirmek ya da rekreasyon (dinlenme, eğlenme, yenilenme) amacıyla seyahat etmeleri, bu seyahatleri ve geçici süreyle konaklamaları sonucu ortaya çıkan olaylar ve etkileşimler bütünü” olarak tanımlanabilir.

Turizm denince toplumda ilk olarak akla gelen güneş, kıyı, deniz, plaj, dinlenme ve eğlenme gibi kavramlar olmuştur. Turizm tarihinde uzun yıllar böyle bir algı oluşmuş, bu algı günümüze kadar gelmiştir. Söz konusu unsurlar turizmin vaz geçilmez öğeleridir. Ancak turizm sadece bunlardan ibaret olan bir etkinlikler bütünü değildir ve olmamalıdır.

Hele Türkiye gibi dünyanın en ideal ikliminin görüldüğü, eşsiz doğal, tarihi ve kültürel değerlerin yer aldığı bir ülkede turizmi bu dar kalplara hapsetmek doğru değildir. Nitekim kitle turizminin giderek mekân ve zamanda yoğunlaşması, ulaşım kapasitelerini zorlaması, kıyılarda yığılmanın artması, çevre kirliliğinin artması, doğal ortamın bozulması ve bu geleneksel turizm şeklinin artık doyuma ulaşması gibi nedenler, insanları alternatif turizm arayışlarına yöneltmiştir.

Bu olumsuz etkileri ortadan kaldırmak ve turizm kaynaklarından daha geniş ölçüde yararlanmak için özellikle 1980’li yıllardan itibaren turizmin çeşitlendirilmesi çalışmalarında önemli artışlar yaşanmış ve bu geleneksel algı değişmeye başlamıştır.

Türkiye, yer şekilleri ve iklimin kısa mesafelerde bile büyük değişikliklerin görüldüğü dünyanın ender ülkelerinden biridir. Bu farklı ortamlar çok zengin ve değişik turizm değerlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’de her yönüyle turizme elverişli muhteşem kıyıların yanında turizmin her çeşidine uygun alanlar vardır.