‘Vakıf ve İktisat’ tartışıldı
Antalya Üniversite Destekleme Vakfı ve İktisadi İdari Bilimler Fakültesi işbirliği ile 05-11 Mayıs Vakıf Haftası Etkinlikleri kapsamında ‘Vakıf ve İktisat’ konulu konferans düzenlendi
Konferans Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Uzun tarafından gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi İİBF Yavuz Tekelioğlu Konferans Salonu’nda yapılan etkinliğe Antalya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, Antalya Üniversite Destekleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Uluç, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Bilal Arık, Akdeniz Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Karagöz’ün yanı sıra çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı. Vakıfların binlerce yıldır insan hayatlarını kolaylaştırdığını söyleyen Akdeniz Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Karagöz; “Devlet sektörü ve özel sektör hayatımızda vazgeçilmez bir yeri vardır. Fakat insan ihtiyaçları sonsuzdur ve yetişmek pek mümkün değildir. İşte tam bu noktada Vakıflar devreye giriyor. Vakıflar mal ve hizmet üreterek toplumun refahını sağlamaya çalışıyor. Eğitim, araştırma, spor gibi çeşitli alanlarda destekler vererek insanlara yardım ediyor. Fakat günümüzde toplumsal gönüllüğe bağlı olarak gelişen vakıflara pek destek sağlanmıyor. Eğer yeteri kadar destek sağlanabilirse vakıflar eskiden olduğu gibi hak ettiklere yerlere gelebilir. Biz akademisyenler olarak da daha fazla iktisat ve vakıf konusunda araştırma yapmamızı gerekiyor” dedi.
Her konuda vakıf
Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinde vakıfların çok önemli bir yeri olduğunu belirten Antalya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç; “Osmanlı ve Selçuklu topraklarında aylarca hiçbir para ödemeden yaşanabilirmiş. Bunun en önemli nedeni vakıflardır. Vakıflar halkın bütün ihtiyaçlarına karşılık verdiği için yaşam olanakları oldukça yüksekmiş. Eskiden vakıflar bir eksiklik bir ihtiyaçtan dolayı kurulurmuş. Hangi konuda eksik varsa kurulur ve insanlara hizmet sunmaya başlarmış. Camiler, köprüler ve yollar hep vakıflar sayesinde yapılırmış. Günümüzde de eskiden olduğu gibi vakıfların çoğalması sağlanmalı ve halkın daha iyi yaşamasına katkı sağlamalı” diyerek düşüncelerini dile getirdi. Akdeniz Üniversitesinin son yıllarda yaptığı ataklar ile çok başarılı bir Üniversite haline geldiğini söyleyen Antalya Üniversite Destekleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Uluç; “Bizim vakıf olarak kuruluş amacımız Antalya’ya Üniversite kurulmasını sağlamaktı. 53 hayırsever o dönemde büyük paralar ve büyük emekler vererek Üniversitenin kurulmasını sağladılar. Bizde günümüzde Üniversite Vakfı olarak birçok fakülteye yeni birimler yapıyor ve Üniversitede okuyan öğrencilerimize burslar veriyoruz. 10 senede 250 tane burs verirken yaptığımız çalışmalar sayesinde bu sene 250 öğrenciye burs imkânı sunduk. Şimdiki hedefimiz ise Kepezde ihtiyacı olan kız öğrencilerimiz için yurt yaptırmak. Sadece bina, para anlamında yardım etmiyoruz sporda eğitimde her alanda Akdeniz Üniversitesine destek oluyoruz.”
Vakıfların işlevleri
Vakıfların temel işlevlerinin yardıma muhtaç insanlara destek vermek olduğunu ifade eden Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Uzun; “ Vakıflar dini hizmetlerde, eğitimde, sağlıkta, bayındırlıkta ve şehrin kurulmasında katkı sağlarlardı. Toplumun hizmetini vakıflar yapar hemen hemen her alanda insanlara yardım ederlerdi. Öyle ki Selçuklularda kamu maliyesi diye bir şey yoktu. Sosyal hizmetler hep vakıflar tarafından yapılırdı. Cumhuriyet döneminde 40, 50 yıl vakıflar çok gerilediler. Bunun nedeni ise vakıfların temel ilkelerinin iyi anlaşılamaması. Eğer vakıflar gelişirse işsizlik de azalır. Çünkü vakıflar yaptıkları işler ile yeni istihdam kapıları açıyor. Bu yüzden idari veya yasal olarak desteklenmeliler. Vakıflar kar amaçlı piyasa değerlerine göre çalışmalılar” dedi. Konferans yapılan konuşmaların ardından katımcılara verilen plaket ve çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.
Her konuda vakıf
Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinde vakıfların çok önemli bir yeri olduğunu belirten Antalya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç; “Osmanlı ve Selçuklu topraklarında aylarca hiçbir para ödemeden yaşanabilirmiş. Bunun en önemli nedeni vakıflardır. Vakıflar halkın bütün ihtiyaçlarına karşılık verdiği için yaşam olanakları oldukça yüksekmiş. Eskiden vakıflar bir eksiklik bir ihtiyaçtan dolayı kurulurmuş. Hangi konuda eksik varsa kurulur ve insanlara hizmet sunmaya başlarmış. Camiler, köprüler ve yollar hep vakıflar sayesinde yapılırmış. Günümüzde de eskiden olduğu gibi vakıfların çoğalması sağlanmalı ve halkın daha iyi yaşamasına katkı sağlamalı” diyerek düşüncelerini dile getirdi. Akdeniz Üniversitesinin son yıllarda yaptığı ataklar ile çok başarılı bir Üniversite haline geldiğini söyleyen Antalya Üniversite Destekleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Uluç; “Bizim vakıf olarak kuruluş amacımız Antalya’ya Üniversite kurulmasını sağlamaktı. 53 hayırsever o dönemde büyük paralar ve büyük emekler vererek Üniversitenin kurulmasını sağladılar. Bizde günümüzde Üniversite Vakfı olarak birçok fakülteye yeni birimler yapıyor ve Üniversitede okuyan öğrencilerimize burslar veriyoruz. 10 senede 250 tane burs verirken yaptığımız çalışmalar sayesinde bu sene 250 öğrenciye burs imkânı sunduk. Şimdiki hedefimiz ise Kepezde ihtiyacı olan kız öğrencilerimiz için yurt yaptırmak. Sadece bina, para anlamında yardım etmiyoruz sporda eğitimde her alanda Akdeniz Üniversitesine destek oluyoruz.”
Vakıfların işlevleri
Vakıfların temel işlevlerinin yardıma muhtaç insanlara destek vermek olduğunu ifade eden Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Uzun; “ Vakıflar dini hizmetlerde, eğitimde, sağlıkta, bayındırlıkta ve şehrin kurulmasında katkı sağlarlardı. Toplumun hizmetini vakıflar yapar hemen hemen her alanda insanlara yardım ederlerdi. Öyle ki Selçuklularda kamu maliyesi diye bir şey yoktu. Sosyal hizmetler hep vakıflar tarafından yapılırdı. Cumhuriyet döneminde 40, 50 yıl vakıflar çok gerilediler. Bunun nedeni ise vakıfların temel ilkelerinin iyi anlaşılamaması. Eğer vakıflar gelişirse işsizlik de azalır. Çünkü vakıflar yaptıkları işler ile yeni istihdam kapıları açıyor. Bu yüzden idari veya yasal olarak desteklenmeliler. Vakıflar kar amaçlı piyasa değerlerine göre çalışmalılar” dedi. Konferans yapılan konuşmaların ardından katımcılara verilen plaket ve çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.