“Antalya sevdalısıyım”

Kendisinin tecrübeli bir rektör adayı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir, "Üniversite yönetmek enerji ve istek gerektirir. Enerjiniz ve isteğiniz yoksa üniversiteyi doğru şekilde yönetemezsiniz, o üniversiteye katkınız olmaz sadece üniversiteye zaman kaybettirirsiniz. Sorunlara ve projelere böyle yaklaşmak gerekir. Ben

Kendisinin tecrübeli bir rektör adayı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir, "Üniversite yönetmek enerji ve istek gerektirir. Enerjiniz ve isteğiniz yoksa üniversiteyi doğru şekilde yönetemezsiniz, o üniversiteye katkınız olmaz sadece üniversiteye zaman kaybettirirsiniz. Sorunlara ve projelere böyle yaklaşmak gerekir. Ben Antalya sevdalısıyım" dedi.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve rektör adayı Prof. Dr. İbrahim Demir, sohbete dördüncü dönem rektörlük seçimleriyle ilgilendiğini, 2004 ve 2008 yıllarında bir başka adayla birlikte aktif çalıştığını, 2012 yılında ise aday olduğunu anlatarak başlıyor. 2004 yılındaki rektörlük seçimlerine müdahil olduğu zaman bir Antalyalı olarak kendisine rahatsız eden husus olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, şunları anlattı:

 "Antalya ve üniversite birbirine küskün duruyordu. Antalyalı üniversitenin sadece hastane kısmından faydalanıyordu. Oysa ki üniversite sadece hastaneden ibaret değil. Hedefimiz Antalya ile üniversiteyi kaynaştırmaktı. Bu hedef hala devam ediyor çünkü değişen bir şey olmadı. 2004'te rektör olan Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın kendi çizgisi nedeniyle hem Antalya ile hem siyasi iktidarla kavgalarından dolayı üniversite onun döneminde ciddi anlamında duraksama yaşadı. 2008'de yeni bir yönetim geldi. Ben de o yönetimin içindeydim. Bir yıl başhekimlik sonra da rektör yardımcılığı görevini üstelendim. Katılımcı demokratik bir ekip ruhuyla üniversiteyi yöneteceğimizi varsayıyorduk. Bir ekip olarak yola çıkmıştık. Ama rektör olarak belirlediğiniz kişi ekip çalışması değil tek adam yönetimini benimsedi."
 Görevden uzaklaştırılan rektörün tavırlarının istişareden uzak ve emredici bir tavra dönüşmesi, üniversitenin kamuoyuna yansıyan olumsuzluklarının kokularının o dönemde ortaya çıkması sonucu 2010'da istifa ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Demir, "O kokuları hissettiğinizde neden o zaman konuşmadınız" şeklindeki soruya ise "Çünkü bir kişi için öğretim üyelerini tek tek gezmişsiniz, onun adına oy istemişsiniz, bu kişi rektör olduğu zaman üniversite şöyle güzel yönetilecek böyle demişsiniz" diye yanıt veriyor.

 TANIYAMADIĞIMIZ KİMLİĞE BÜRÜNDÜ

 Prof. Dr. İbrahim Demir, "Neden rektör olunca her şey değişti sizce? Yola çıktığınızda tanımıyor muydunuz? Yanılmış mı oldunuz?" sorusuna şu yanıtı veriyor:
 "Kişiyi tanımak için bazı şeyler yapmak gerek. Ya para vereceksiniz ya makam vereceksiniz ya da birlikte bir seyahat edeceksiniz. Biz kendisine bir makam verdik. O makamı ben ve bir arkadaşımız hediye ettik çok çalışarak. Ama o makama gelince bizim asla öngörmediğimiz asla tanıyamadığımız bir kimliğe büründü."

 İTİBAR VE İMAJIMIZ YERLERDE
 AÜ'nün yapılan güzel işlerle ülke gündemine gelen bir üniversiteyken son 1 yılda olumsuzluklarla gündeme gelmesiyle ilgili olarak ise Prof. Dr. İbrahim Demir, "Üniversiteye 1997'de uzman doktor olarak geldim. O günkü AÜ ile şimdiki AÜ'yü kıyasladığım zaman alt yapı, fiziki mekanlar, öğrenci sayısı, akademik kadro ve bir çok bakımdan ülkedeki olağan gelişmeler ve büyümeyi burada da aynen görüyoruz. Ama son dönemde beni ve tüm öğretim üyelerini üzen AÜ imajının ve itibarının yerlerde sürünüyor olması. Önceden gıpta edilen, sürekli övgüler alan bir üniversiteyken şimdi imajımız yerlerde sürünüyor. Tüm öğretim üyeleri bunun moral bozukluğu, motivasyon kaybı, bıkkınlığı ve üzgünlüğünü yaşıyorlar. Manevi alandaki yıkımın bir an önce rehabilite edilmesini istiyorlar" diyor.

 SORUNLARI HIZLA ÇÖZECEĞİZ
 AÜ'nün sorunlarıyla ilgili soruya "Hastanemizin döner sermayesinin 220 milyon lira civarında borcu var medikal firmalara" şeklinde yanıt veren Prof. Dr. İbrahim Demir, şöyle devam ediyor:
 "İlk yapacağımız işlerden biri bu borcu yapılandırmak ve rahat malzeme teminini sağlayarak Antalya halkına sağlıklı sağlık hizmetinin sunumunun önündeki engellerin ortadan kaldırmak olacak. Bir diğeri AÜ'nün ciddi anlamda imaj ve itibar sorunu var. Bunun hızla düzeltilmesi gerekir. Biz bunu birlikte çok rahat düzeltebiliriz. Öğretim üyesi, çalışanlar ve öğrencilerle 70 binin üzerinde bir aile var üniversitemizde. Bir diğer sorun AÜ'de yıllardır kadro bekleyen öğretim üyeleri var. Bunların kadro mağduriyetlerinin nedeni akademik yetersizlikleri değil. Kadroları veren makamın bu kişilerle ilgili kişisel husumetlerinden dolayı bu insanlar bekliyor. Bu şekilde bekleyen 80 civarında arkadaş var. Bu arkadaşların akademik kadro sorununu ncelikli olarak hızlı bir şekilde çözmemiz gerekiyor."

 YÖNETMEK ENERJİ GEREKTİRİR

 Kendisinin tecrübeli bir rektör adayı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir artık bir öğretim üyesiyle konuşurken gözlerine baktığı zaman kararlı mı kararsız mı ya da kendisiyle mi birlikte olduğunu anlayabildiğini belirtiyor. Seçimde en yüksek oyu alacağını idida eden Prof. Dr. Demir şunları aktarıyor:
 "Üniversite yönetmek enerji ve istek gerektirir. Enerjiniz ve isteğiniz yoksa üniversiteyi doğru şekilde yönetemezsiniz, o üniversiteye katkınız olmaz sadece üniversiteye zaman kaybettirirsiniz. Sorunlara ve projelere böyle yaklaşmak gerekir. Ben Antalya sevdalısıyım. İstanbul Üniversitesi'nden yoğun isteklere rağmen orada kalmayıp memleketime gideceğim diyerek Akdeniz Üniversitesi'ne geldim. O günden bu yana da AÜ'nün her yerini mercek altına almış bir kişiyim. Diğer adaylardan beni ayıran özelliklerinden biri üniversitenin tüm hücrelerini çok iyi bilmem, nerede hangi hastalığın olduğunu çok iyi bilmem ve bu hastalığa uygulanacak olan reçetenin de ne olduğunu yazmış bulunmam."

 ANTALYA'YI LİSEDE GÖRDÜ
 İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi